Soylu şehrimiz Karaman'ı Temiz Tutalım Lütfen
Karaman’da eskiden kadınlar, o yaşlı nineler bile sabahın erken saatlerinde ellerine süpürgelerini alırlar, sadece kendi evlerinin önünü süpürmekle kalmaz, ta öteleri bile süpürürler yaşadıkları çevreyi tertemiz ederlerdi, üstelik çocuklara da sıkı sıkı tembih ederlerdi “İmanın yarısı temizliktir, sakın etrafı pisletmeyin” diye... Biz çocukken etrafta çer çöp hiç görmezdik, bu yüzden her yere gönül rahatlığı ile oturur, rahatça oynardık. Yaz akşamlarında evlerin önlerine kilimler atılır, oturulurdu. Haydi, şimdi bir evin önüne kilim atında oturun, bu mümkün mü? O kilimi üç gün yıkasanız temizleyemezsiniz, her yer çer çöp pislik içinde. Benim düşünceme göre en başta insanların değerlerini, inançlarını yitirmesinden, birbirlerine ve çevreye karşı saygısızlığından, duyarsızlığından ve bu işi önlemekle görevli olan yetkililerin bunlara göz yummasından çer çöp pislik içinde her yer. On adım ötede belediyenin yan yana iki çöp bidonu var, otuz adım ötede bir tane daha var, millet naylon poşetlere doldurduğu çöpleri alıyor, evinin önündeki kaldırıma koyuyor, on adım yürüse çöp bidonuna atabilir, öyle alışmış. Gâvur dediğimiz insanlar yaşadıkları yerleri nasıl güzelleştireceklerini, temizleyeceklerini düşünür, bunun için didinir çırpınırken, Müslüman bildiğimiz insanlar yaşadıkları yerleri çirkinleştirmek, pisletmek için birbirleriyle yarışıyorlar. Bu insanlar bir şehre, çevreye, insanlara, kaldırımdan geçecek olanlara, hiçbir şeye saygıları olmadıkları için çöpleri kaldırımın ortasına bırakıp gidiyorlar. Kediler köpekler doluşuyor sonra deşeliyorlar ortalığa yayılıyor, bazen çocuklar kaldırımdan geçeyim derken ayaklarına takılıyor bu çöp poşetleri, çöp tenekeleri devriliyor, içindekiler etrafa saçılıyor, pislikten kaldırımda yürünmüyor, kalan çöp poşetlerini de çöpçüler hiç erinmeden durup alıyor, saçılanlar, dökülenler orada kalıyor. İnsanlar “nasıl olsa çöpçüler buradan da alıyor” diyorlar, on adım daha yürüyüp çöpünü, pisliğini Belediye Çöp bidonuna atmıyorlar. Sekiz bin yıllık tarihi olan soylu Karaman şehri adım başı çöplerle dolup taşıyor, “Çöp Şehir”e dönüşüyor!..” Bir şehrin temizliğinden birinci derecede sorumlu o şehrin belediyesidir. Belediyedeki yetkili, adım başı durup çöpleri alacaksınız diye emir verirse ve bu uygulamada alışkanlık haline gelirde, insanlar “Nasıl olsa nereye koyarsam koyayım çöpleri alacaklar” diye düşünüp kaldırımları, yol kenarlarını ve gitgide şehrin her yanını bir çöplüğe çevirirse, ne olur bu işin sonu? O zaman bol bol her yerde fazlasıyla olan Belediyenin koyduğu çöp bidonlarına ne gerek var, çöp bidonlarını kaldırın gitsin, herkes istediği yere atsın çöpünü, nasıl olsa çöpçüler her yerden çöp alıyorlar. Karaman da yaşayan ve dışarıdan gelen herkes bu sekiz bin yıllık tarihi olan güzel, soylu şehrin temizliğine, çevre düzenine hayran kalmalı. Karaman “Çöp Şehir” sözüne layık bir şehir olmamalıdır. Zaten Karaman’ı yeterince tanıtamamışız, Karaman’ı hala Konya’nın ilçesi, Antalya’nın kasabası sanıyorlar, bir de çer çöp içinde bırakıp,“Çöp Şehir” sözünü Karaman’ımız için neden söyletiyoruz!.. Yazıktır Karaman’a, etmeyin, yapmayın!.. Karaman’da görev yapmış olan bir arkadaşım, “ Görev yaptığım şehirler içinde gördüğüm en pis şehir Karaman…” dediğinde, memleketime böyle denildiği ve görüldüğü için ne kadar çok üzüldüğümü anlatamam. Karaman bu hale mi düşmeliydi? Ne tanıtım var, ne temizlik var. Bu şehrin Belediyesinin zabıtası ne iş yapar? Zabıtanın “Ceza el kitabını” hiç okumamışlar mı? Zabıta Kanununa göre “Atların çevreyi kirletmemesi için arkasını bağlamamak bile yasaktır.” “Balkona insanların başına düşebilecek şeyler koymak” “Damdan kar küremek bile yasaktır” Hele hele “İnsanların geçtiği yola, kaldırıma çöp poşetleri yığmak, çöp tenekeleri koymak en birinci yasaktır.” Hani nerede?.. İnsanlar önüne gelen her yere, kaldırımlara çöp koyuyor, zabıtalar bu pislikleri görmezlikten geliyor, olan Karaman’a oluyor. Karaman “Çöp Şehir” oluyor. Bu şehir bizim, hepimizin; bu şehre hepimiz sahip çıkmak zorundayız... Kaldırımlara koyulan çöp olayına havalar ısınıp o pisliklerin içinde sinekler, böcekler üremeden el koyulacağına inanıyorum efendim. Soylu Karaman şehrimizin güzel insanlarına selam ve hürmetlerimle…