Sergilenen Bu Birlik Beraberlik Havası, Partizanca Tutum, Davranış ve Konuşmalarla Zedelenmemeli
'Eleştirel Düşünce' medeniyetin, insanlığın gelişiminde en büyük itici güçtür. Buna samimi duygularla inanan bir insan olarak 'doğru', 'haklı', 'faydalı' eleştiriden hiç gocunmadım. Bu özelliğimi belirttikten sonra şunu da ilâve etmeliyim: Başta, 'Ümmet'- 'Millet' kavramlarına yüklediğimiz anlamlardaki farklılıklar olmak üzere, bazı konulardaki teşhis ve çözüm yaklaşımlarımızın uyumsuzluğundan dolayı, bu güne kadar AKP'ye hiç rey vermediğimi de belirtmeliyim. Şimdi, asıl söylemek istediklerimi daha rahat söyleyebilirim: Güzel İzmir'imiz 6.6 büyüklüğünde bir deprem ile sarsıldı. Şu ana kadar 105 can kaybımız, yüzlerce yaralımız var. Allah'ım, can kaybımızın artmasına fırsat vermez inşallah..! Bu arada, binlerce insanımızın evsiz barksız kaldıklarını, yaşanan travmanın izlerinin yüreklerden yıllarca silinmeyeceğini de göz ardı edemeyiz. Acımız büyük; tüm İzmir halkına ve ülkemize geçmiş olsun..! Keşke, yerleşim yerleri daha sağlam zeminli alanlarda belirlenseydi; keşke, yapı projelerimiz zemin şartları gözetilerek çizilseydi; keşke, müteahhitlerimiz projelerde tanımlanan nitelikteki malzemeleri kullansaydı da bu acıları yaşamasaydık... Daha başka 'keşkeler' de ilâve edilebilir; itirazımız olmaz..! Ama olan oldu; bu yaşananlardan ders çıkartarak yeni bir dünya kurmalıyız ve o yeni dünyada 'keşke'ler yer bulmamalı..! Yaşadığımız bunca olumsuzluk, ortaya koyduğumuz bazı 'doğru'ları; sahip olduğumuz değerlerin yüceliğini görmemizi engellememeli..! En başta; devletimizin tüm kurumları ile, çok süratli bir şekilde organize olarak enkaz alanlarına ulaştığını gördük. 'Afad', 'Umke', 'Kızılay', 'Jandarma Arama Kurtarma' gibi devlet kurumları; 'Akut', 'İHH', vb. sivil toplum örgütleri kurulmuş bir saat gibi, görevlerini büyük bir uyum içinde yerine getirdiler. Emniyet mensuplarımız, jandarma birliklerimiz yağma, hırsızlık gibi olayların yaşanmasına fırsat vermedi. Tüm bu yapılanlar, alkışlanmaya değer bir özveri ile gerçekleştirildi. İzmir halkı için de birşeyler söylemeliyim: Henüz yıkılan binaların tozu dumanı dağılmamışken, evlerinde hasar oluşmamış aileler kapılarını, kucaklarını, gönüllerini açtılar depremzedelere... Lokantalar, masalarını; oteller yataklarını ücretsiz sundular acılı insanlara... Taksiciler, dolmuşcular taşıdılar yaralıları hastahanelere... Öğrenci servisleri sosyal medya üzerinden organize olarak evleri yıkılanları dostlarının, akrabalarının evlerine ücretsiz olarak taşıdılar... Evini, kira talep etmeden depremzedelere açanlar... Evine misafir kabul edebileceğini duyuranlar... Ve daha nice insani davranış... Helâl olsun sana İzmir..! Bin alkış sana..! Yaşadıkları acıların yarasını saramamış Elazığ ve Van illerimiz, yardım konvoylarını İzmir'e doğru yola çıkartan ilk kentlerimiz oldu... Arkasından, doğusuyla batısıyla; güneyiyle kuzeyiyle tüm Türkiye yardımlarını yağdırdı İzmir'e... Tüm Türkiye halkı, Türk Milleti alkışı hak etti... Yaşasın Türk Milleti..! Bin alkış sana..! Sergilenen bu birlik beraberlik havası, partizanca tutum, davranış ve konuşmalarla zedelenmemeli... Bu birlik ve beraberliğimizi korumalı; aklı ve bilimi kendimize rehber kılarak milletimizi huzurlu, vatanımızı cennet kılmalıyız.