SEN OLDUN

Yayınlanma: 19.06.2025 09:45 Güncelleme: 19.06.2025 09:45

Kıymetli okuyucularım! Bugün sözü fazla uzatmadan bir şiirle iktifa edeceğiz. Daha önceki aylarda hakkında bir yazı yazdığım "Coşma" tarzına örnek teşkil eden şiirimle sizleri baş başa bırakırken, önümüzdeki hafta “Erol Mermer: Kâbe Yürekli Adam” isimli yazıyla sizleri selâmlayacağımın haberini vermiş olayım. Faruk GÖKBULUT SEN OLDUN Yanağından yaşlarını silerken Sel gibi çağlayıp, akan sen oldun Ben günde beş vakit hayır dilerken  Bana kem nazarla, bakan sen oldun  Hasret fırtınası henüz dinmeden  Dön ne olur, karlar düze inmeden  Hüznün çivisini hiç çekinmeden  Yürek duvarıma, çakan sen oldun Kirpiğin okuyla kalbimi delip  Kan ağlattın her gün kapıma gelip  Cümle derdi, gamı karanfil bilip Tutturup yakama, takan sen oldun Senin santimine ben karış dedim Sen yerinde durdun, ben yarış dedim Sen düşman belledin, ben barış dedim Hasret çırasını, yakan sen oldun Her türlü zorluğu elbet yenerdim  Sen "Hayır!" deyince katlandı derdim  Her bahar ben sana goncalar verdim  Zakkumu Gül diye eken sen oldun Sence derbederdim hep perişandım  Bense Hak’tan gelen güce inandım Ben hırçın bir taydım, ben küheylandım  Hasret kervanını çeken sen oldun  Ben fakir fukara sen paralıydın  Ben darmadağınık sen taralıydın  Ben hep avcı oldum sen yaralıydın  Bir ceylan misali seken sen oldun  Sevenler ayrılmaz asla eşinden  Köz alır sevdanın kor ateşinden  Onlarca cengâver koşsa peşinden  Ardım sıra yaşlar döken sen oldun  Tohumu toprağa henüz sermeden Kırdın dallarını sürgün vermeden  Kederle kuruttun tam yeşermeden Sevda fidanımı söken sen oldun Söyle bana nedir aşkın ölçeği  Yıllar gösterecek sana gerçeği  Boynunu bükerken Ezan Çiçeği  Benim de boynumu büken sen oldun  19 Haziran 2025 / Saat: 01.49 / Mersin  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız