Şaşma'ya Gaziantep ve Muğla'dan ödül

Yayınlanma: 22.02.2022 10:21 Güncelleme: 22.02.2022 10:21

Ülkücü Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu için Gaziantep Şehitkamil ve Muğla Milas Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen mektup ve şiir yarışmalarında Karamanlı Şairimiz İbrahim Şaşma ödül aldı. Gaziantep Şehitkamil Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen mektup yarışmasında Şaşma birincilik ödülüne layık görülürken, Muğla Milas Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen şiir yarışmasında ise Şaşma ikincilik ödülüne layık görüldü.  Şaşma, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi: Ülkücü Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun ardından seslendik. Gaziantep ve Muğla Milas Ülkü Ocaklarına kalbi teşekkürlerimi sunuyor, şehidimizi fatihalarla bir kez daha minnetle anıyorum Şiirden bir bölüm: Yaşadın ve inandın, inandığına yandın. Sevdanın tan yerinde, muhabbete uyandın. Közün kül mü tutardı, yanarken içten içe. Var’a sığındın her dem, sırtını dönüp hiçe. Yeri geldi Bedir’din, Medine’ydin Taif’tin. Aşka düştün düşeli, kelebekten naiftin. Yan sen de yananlarla, yandığın kadar hürsün. Yan bu aşkın nârında, âlem bir ışık görsün. Ateşi üşütürdün, cümle suyu yakarak Hainin korkusuydun, tek gözünle bakarak Mihmandarın Alparslan, yoldaşın Kürşad olsun. Fatiha’ya emanet, o pak ruhun şâd olsun. Mektuptan bir bölüm:  Ve bir şubat ayazında Tanrı dağlarının tepesindeki karlar kızıla büründü yiğidim. Kutlu bir sefer için bindiğinde beyaz bir ata,  Cennete adım adım gidişin muştulandı Kürşat’a. Sen giderken Malazgirt ovasına cemre düşüyordu. Sen giderken İzmir’in boynu büktü, mahcuptu İzmir. Ve İzmir üşüyordu. Senin şahadetini duyunca açıldı Börteçine’nin gök gözleri.  Gözün arkada kalmasın yiğidim. Küllenmez bu sevdanın ve bu aşkın közleri.   Yıl 1991 Akşehir. Türk Dünyasına ve milliyetçiliğine muştulanan o yiğit sen miydin Fırat’ım. Hayalden uzak, gerçeklerle iç içe olan o çocuk sen miydin? Dünyaya nizam vermeyi ve İla-yı Kelimetullah için çalışmayı kendisine şiar edinen o yürekli genç sen miydin? Kutlu bir mefkûreden uzak kalan insanlar kumdan bir kalenin inşasıyla ömür harcarken kendisini Türk milletine adayıp dünya nizamının altın kalesini inşa eden mimar sen miydin? Bu kale ki Kanuni Sultan Süleyman’ın gönül lügatinde Hakkın kendisini gönderdiği yerdi. Fetih ruhunun anahtarı olan bu kale Alparslan’ın nazarında Malazgirt’ti. Fatih Sultan Mehmet’in nazarında İstanbul’du. Burak’ın toynakların değdiği diyardı,  şehit kanının ilk kez düştüğü topraktı. Bu kale sevgilinin kalbiydi. Oraya sancı çekmeden, dokuz doğurmadan ulaşılması mümkün değildi. Bu kale yüreğini yeni baştan kuranlara kapı açan ebedi bir ülkeydi.  Bu kale Ulubatlı Hasan ve arkadaşlarını Bizans surlarına vecd içerisinde çıkartan o mübarek ruhtu.  Bu kale Türk-İslâm dünyasının büyük hükümdarlarından ve cihangirlerinden birisi olan Timur Han’ın kendi kendisiyle yapmış olduğu anttı. Onun gönül sınırları içerisinde çizilen Mâverâünnehr’di,  Semerkant’tı.  Bu kale Atilla Han’ın, Bilge Kağan’ın, değerlerini korumak uğruna ömür adayan Tonyukuk’un, Alparslan’ın, bağımsızlığı uğruna can veren Kürşad’ın kalesiydi. Bu kale ki Osman Bey’in, Fatih’in, Yavuzun,  Ertuğrul Gazi’nin, Çağrı Bey’in, dünyaya Türkçe haykıran Karamanoğlu Mehmet Bey’in, Mustafa Kemal Atatürk’ün,  maziden atiye asalet ve gönül bayrağı olarak insanlığın varlık burcuna sarsılmaz ve yıkılmaz bir gönder kabulüyle yollandığı diyardı.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız