Şairin Mirası (2)
ahmetalitek@gmail.com Ahmet Mısırlıoğlu’nun Ekmeğim Suyum Karaman kitabında bazı şiirler kayıplara ağıttır. Allah’ın gücüne gitmesin ama On milyon yaşındaki dünyadan Kırk altı yaşında da koyulup gidilmez ki...(Adamın Avrupası) Annemin sesi hala kulaklarımda “Yavrum gitti, yavrum gitti. Neclam gitti. Boncuk gözlü Neclam gitti. Babam bazı uyuyamadığı geceler bir köşede “Necla’yı çok özledim Habibe, çok özledim” diye inlermiş Bizlere duyurmadan. (Annesinin Boncuk Gözlü Necla’sı) Yuvaya ateş düşer de hangi yürek yanmaz? Bir ölüme sessizce ağlayan sadece anne midir? Bir köşede sessizce inleyen sadece baba mıdır? Bir ölüm, evi yangın yerine çevirir. Her ateş alev alev değildir, için için yananı vardır. Bu şiir, şairin yüzünü bile hatırlamadığı kardeşine özleminin ağıdıdır. Bu şiir İvriz’de 1957 yılının Temmuz’unda meydana gelen ve yedi kişinin hayatını kaybettiği sel felaketinde Mısırlıoğlu ailesinin bir çocuklarını kaybettiği olayı anlatır. Şair, annesi ve anneannesiyle birlikte sel felaketinden kurtulanlar arasındadır. Hikaye gibi bir anlatım, bir dram. Keşke kitaba isim olarak seçilseymiş. İddia ederim, bu şiiri okuyup ağlamayacak insan olmaz. İşte o şiirin finali: Yaşasaydı Muhtemel bugün anne olacaktı Daha neler olacaktı küçücüğüm bilmem. Bir varmış bir yokmuş oldu sularda Necla Şimdi gökyüzünde küçük bir yıldız o Kırk yıl olmuş hala oyuncaklarıyla oynar cimcime Yüzünü bile hatırlamıyorum dedim ama Milyonlarca yıldız arasında bile görsem Yine de bilirim O’nu Boncuk gözleri arada bir parlar Ve oralardan dahası, Bıcır bıcır bizimle konuşur Annesinin boncuk gözlü Necla’sı. Rahmetli babası için yazdığı ‘Sert Adam Değildi’ şiiri de bir ağıttır. Ve şu sözler, ağıdın cümle halidir: Gözlerimin arkasında ağladım durdum O zaman da Siz yanımda yoktunuz. Mısırlıoğlu’nun, ailesi ile yakınları için yazdığı ‘Bizim Neler Nelerimiz Vardı’başlıklı uzun şiirinde ise, geçmişe özlem bir belgesel film gibidir. ‘Bir Adam Lazım’ şiirinde “Bugün beni de toplayacak Bir adam lazım.” vurgusuyla hayallere veda eden bir ruh halini sezersiniz. Aynı ruh hali ‘Fire’ şiirinde çok daha belirgindir. ‘Çocuklar’ şiiri, Mehmet Akif’in ‘Küfe’ şiirinde anlattığı 13 yaşındaki Hasan’ı, Hasan’ın küfeye attığı tekmeyi ve ‘Seyfi Baba’ şiirindeki “Ya hamiyetsiz olaydım, ya param olsa idi” duasını hatırlattı. Mısırlıoğlu’nun bazı şiirlerinde hayatı ve olayları ti’ye alışı, Orhan Veli’nin doğal, yalın, saf ve çocuksu anlatımı gibidir. Orhan Veli’den: Ölünce kirlerimizden temizlenir Ölünce biz de iyi adam oluruz Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış Hepsini unuturuz. Ahmet Mısırlıoğlu’ndan: İnsanlara bakıyorum da Bir hırs bir hırs ki Bir çalım bir poz Bir yalan bir dolap. Yine Orhan Veli’nin; “Eskiler alıyorum Alıp yıldız yapıyorum Musiki ruhun gıdasıdır Musikiye bayılıyorum. Şiir yazıyorum Şiir yazıp eskiler alıyorum Eskiler verip musikiler alıyorum.” ifadeleri, Ahmet Mısırlıoğlu’nda, “Eskiler alıyorum, eskiler arıyorum Yeniler sizin olsun.” söylemine dönüşüyor. ‘Ekmeğim Suyum Karaman’, şairin, duygularının ışığı ile Karaman’ı aydınlatma gayretinin bir ürünüdür. Şiirden geçen kişiler ve şiirde söz edilen mekanları bir sonraki yazıda okuyacağız. Allah Rahmet Eylesin Bülent Ecevit tarafından kurulan 56. ve 57. Hükümetlerde Gençlik ve Spor Bakanlığı yapan Karaman Milletvekili Fikret Ünlü vefat etti. Keskin yüz hatlarına rağmen gülümseyen bir insan, 40’lı yaşlara sabitlenmiş bir görüntü, ağarsa da bakımlı ve sürekli yandan arkaya doğru taralı sık saçlar onun bendeki bedensel görüntüsü. En son görüşmemiz, Ekonomi Profesörü 22. Dönem Ankara Milletvekili Yakup Kepenek’le birlikte çalıştığım kurumda ziyarete geldikleri gündü. Bir de defnedileceği Balkusan’da geçen yıl Karamanoğlu beyleri ve yakınlarının mezarlarının bulunduğu kümbeti ve çevresini gezerken ‘Buraları yaptıran kişi Fikret Ünlü’ demişler ve gıyabında teşekkür etmiştik. ‘Beni de foto safariye davet ederseniz gelirim’ demişti, neredeyse 20 yıl oldu, maalesef davet edememiştik. Toroslara tutkundu. Keyifli golf sahalarından kaçacak fırsatı mutlaka bulur, Torosların zirvelerine Ermenek’in dağ köylerine, ormanlarına atardı kendini. Orta Torosların en güzel kanyonu olan, yeryüzü cennetlerinden Balkusan’a defnedilmeyi vasiyet etmiş. Vefalı hemşehrileri, Fikret Ünlü’yü unutmayacaklardır. Torosların kalbinde en güzel yer ona ayrılmıştır. Dünyaya Torosları tanıtan koca yazar Yaşar Kemal niye Toroslara gömülmedi diye üzülürdüm. Torosların gerçek sevdalısı Fikret Ünlü iyi ki vasiyet etmiş. Bir Karaman Beyi gibi bol dua alacağına inanıyorum. Bize düşen görev hayırla yadetmek. Allah rahmet eylesin. Yakınlarının ve dostlarının başı sağ olsun.