Rotasyon Uygulamasından Vazgeçmeli
AKTİF EĞİTİMCİLER SENDİKASI İL TEMSİLCİSİ
C. AKIL; “MEB, ÖĞRETMENLERE ROTASYON UYGULAMASINDAN DERHAL VAZGEÇMELİDİR Aktif Eğitimciler Karaman İl Temsilcisi Cumhur Akıl yaptığı yazılı açıklamasında şunları söyledi; “ 22 Kasım 2013 kurulan sendikamızı isterseniz biraz yakından tanıyalım Aktif Eğitim Sen olarak amacımız Büyük millet olma şuurunun bütün fertlerin topyekûn katılımıyla gerçekleşeceğine ve büyük hedeflere küçük fakat samimi adımlarla yürüneceğine inanan Aktif Eğitimciler Sendikası, şahsi arzuların yerine millî ruh ve millî düşüncenin; egonun yerine diğerkamlık ve kolektif şuurun geçeceği, birbirini tanımayan fertlerin, kendileri gibi kimselerin varlıklarını hissedeceği ve hemen herkesin içtimaî bir varlık olduğunu yeniden duyup yaşayacağı dönem için birleştirici ve yumuşatıcı bir harç olarak çalışmayı amaçlar İsterseniz gündeme dair sendikamızın değerlendirmelerini siz değerli basın mensupları ile paylaşalım. Şu andaki en önemli sorunlardan biri okul yönetirlerinin görevlendirme sürecidir. Hükümeti koşulsuz destekleyen bir-sendikaya üye olmayan müdürlerin neredeyse tamamını görevden alan MEB, İl Milli Eğitim Müdürlüklerinde yapılan göstermelik mülakatla, onların yerine ağırlıklı olarak siyasi/sendikal vesayete “evet”diyenleri okul müdürlüklerine getirdi. İl Milli Eğitim Müdürlükleri, okul müdürlüklerine görevlendirme yapmak için, sonucu daha en başından belli olan ve kimlerin müdür olacağının yazıldığı listelerin ortalıkta dolaştığı bir ortamda göstermelik ve hukuksuz bir mülakat yaptı. Objektiflikten uzak, hiçbir ilmi kriteri bulunmayan bu mülakat sonucunda ortaya, “güler misin, ağlar mısın” dedirtecek, evlere şenlik bir sonuç çıktı. Şaibeli bir şekilde belirlenen mülakat komisyonları, şaibeli değerlendirmelerle okullarımıza yeni yöneticiler belirledi. Örneğin, Ağrı Diyadin’de, bir hanımefendi meslektaşımız eşinin şube müdürü sıfatıyla üyesi olduğu komisyon tarafından mülakata alındı ve yüksek puanla müdür yapıldı. Yapılan mülakatlarda, kimi adaylara 3 soru sorulurken, kimilerine 10 soru yöneltildi. Dahası, okullarımızı emanet edeceğimiz yeni yöneticilere yöneltilen soruların içerikleri de hayret uyandırdı. İşte “eğitim ve okul yöneticiliğiyle ne alakası olduğu anlaşılamayan” ve “adayların okul müdürü olma becerilerini ölçmek üzere” sorulardan bazıları: - Pinokyo’nun yazarı kimdir? - Süreli yayınlardan hangilerini takip ediyorsunuz? - Türk edebiyatında sevgilisinin isminden ilk bahseden şair kimdir? Yeni okul müdürleri belirlenirken, neyi, nasıl ve ne amaçla ölçtüğü meçhul şaibeli sorularla hiçbir kaydın alınmadığı “kayıt dışı” bir sözlü sınav yapılmıştır. Ağustos ayında yapılan hak, adalet ve hukuk kavramlarından yoksun bir değerlendirmeyle binlerce liyakatli, tecrübeli, birikimli okul müdürünü görevden uzaklaştıran MEB, yeni müdürleri belirlerken de “ben yaptım oldu” mantığıyla eğitim bilimlerine, akla, izana, insafa, vicdana, hukuka aykırı bir yol izlemiş, okulların tamamına yakınını bakanlığın şaibeli uygulamalarını her şeye rağmen alkışlayan bir sendikaya emanet etmiştir. Sonuçları liste olarak ilan etme cesareti gösteren illerden sağlıklı sonuçlarına ulaştığımız Amasya, Antalya, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Gümüşhane, Hatay, Isparta, Mersin, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kilis, Konya, Kütahya, Nevşehir, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak ve Zonguldak’ta ilan edilen sonuçlara göre; Karamana bakacak olursak; MEB; ülke genelinde yaklaşık 800 bin öğretmeni doğrudan, yaklaşık 20 milyon öğrenciyi de dolaylı olarak etkileyecek “Öğretmenlere Rotasyon” uygulamasını hayata geçirmek için harekete geçti. Uygulama süreçlerinde yöntem değişmedi: Öğretmenlerin, velilerin, meslek kuruluşlarının ve eğitimin diğer paydaşlarının konu hakkındaki olumsuz fikirlerine rağmen “Biz yaptık oldu” mantığıyla kendi kararlarını dayatma yöntemi. Kısaca bir okulda 8 yıl çalışan öğretmenlerin il sınırlarında bir başka okula gönüllü yada zorla tayin edilmesi anlamına gelen rotasyon uygulaması pek çok olumsuzluğu da beraberinde getirmesi nedeniyle isabetli bir uygulama değildir. Şöyle ki; 1- Ülkemiz eğitimi -maalesef- son yıllarda akademik ve eğitsel boyutu itibariyle tarihin en başarısız dönemlerini yaşamaktadır. Üniversite sınavlarında sıfır puan alan yüz binler, ilkokul ara sınıflar, orta okul ve liselerde okuma yazma bilmeyenler, uluslararası sınavlarda listenin son sıralarındaki yerimizin kemikleşmesi, okuma alışkanlığının dijital araçlara feda edilmesi vb. akademik engeller; uyuşturucu vb. bağımlılık yapan madde kullanımının ilkokul düzeyine düşmesi ve yaygınlaşması, okullarda şiddet, çeteleşme vb. zorbalıkların popüler hale gelmesi, bazı öğrencilerin okul güvenliği için tehdit oluşturması vb. eğitsel engeller devletimizin ve milletimizin bugünlerine zarar verdiği gibi yarınları için de tehlike arz etmektedir. Bu nedenle MEB, eğitimdeki başarısızlıkları yenebilmek için eğitimin gerçek sorunlarını çözmek için çalışmalı ve eğitim kamuoyunda huzursuzluklara sebep olan “öğretmenlere rotasyon” uygulamasından derhal vaz geçmelidir. 2- Yer değişikliğine tabi tutulacak yüz binlerce personele ödenecek harcırah vb. giderler kullanılacak kaynak; atama bekleyen öğretmen adaylarının atanmasında, dezavantajlı bölgelerde çalışmayı teşvik edecek ek ödemelerde, okulların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında, okullarda sosyal, kültürel, sportif faaliyetleri için ihtiyaç duyulan sosyal donatıların oluşturulmasında, sınıf mevcutlarının makul sayıya çekilmesinde, eğitim çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesinde kullanılmalıdır. Bu nedenle MEB, kamu kaynaklarını daha etkin ve verimli kullanabilmek için öğretmenlere rotasyon uygulamasından derhal vazgeçmelidir. 4- Eğitimde başarı, öğretmen ile öğrenci arasındaki maddi-manevi engellerin kaldırılmasıyla mümkün olacaktır. Bu açıdan öğretmenlerin mesleki motivasyonları ile kurumsal aidiyet duygularına zarar verecek, aile düzenlerini bozacak, ilgili personelin eş ve çocukları ile diğer aile bireylerinin sosyal hayatlarını olumsuz etkileyecek rotasyon uygulaması, bedelini sadece MEB bürokratları ve/veya siyasi karar vericilerin ödeyemeyecekleri kadar yüklü faturaları da beraberinde getirecektir. Bu nedenle MEB, sosyal hayatta derin yaralar açacak, millete ağır bedeller ödetecek öğretmenlere rotasyon uygulamasından derhal vazgeçmelidir. Öğretmenlerin sık sık yer değiştirmesinde başarıyı arttırıcı hikmetler görülüyorsa bunun yolu insanları zorla yerlerinden etmek değil sunacağı avantajlarla yer değişikliğini cazip hale getirmektir. MEB’in öğretmenlere rotasyon uygulamasını hayata geçirmekteki gayesi eğitimde başarıyı arttırmak, milleti mutlu edecek bir şeyler yapmaksa bu uygulamanın sonucu başarı ve mutluluk olmayacaktır. Eğer niyet milleti ve eğitim çalışanlarını tedirgin ve mağdur etmekse bunun için öğretmenlere rotasyon uygulamasına ihtiyaç yoktur. Zira MEB; her adımında milleti ve eğitim çalışanlarını zaten tedirgin ve mağdur etmektedir. Sonuç olarak MEB, “Öğretmen Yer Değiştirme Trajedisi” ile meşgul olmak yerine “Öğretmen Yetiştirme Stratejisi” belirlemekle meşgul olmalıdır.”