OSMAN NURİ KOÇAK RÖPORTAJ
Daha yaşanılası bir Karaman için toplumun her kesimini kürsüye davet eden yazı dizisi “Beklentileriniz ve Önerileriniz” yazı dizisi devam ediyor.
KTSO BAŞKANI M. TOKTAY; “ŞEHRİMİZİN GELECEĞİ KONUSUNDA HER KONUDA ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYARIZ” Gazetemiz yazarı O.Nuri Koçak’ın hazırlayıp kaleme aldığı ve keyifle okuyacağınız röportaj dizisinin bu hafta ki konuğu Karaman Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Sayın Mustafa Toktay, Koçak’ın sorularını cevapladı. Osman Nuri Koçak: Sayın Başkan, Temsil ettiğiniz toplumsal kesimlerin yaşam koşulları Seçilmiş olan Belediye ile bağlantılı olarak iyi veya kötü olabilir mi? Bu konudaki ilişkiler nasıl yürüyor? M. Toktay; Uyanış Gazetesini Karaman gündemini olumlu yönde etkileyecek böyle bir çalışma yaptığı için teşekkür ederim. Elbette Ticaret ve Sanayi erbabı olarak toplumun tüm kesimleriyle ilişkimiz olduğu gibi Belediyemizle de yakın ilişki içerisindeyiz. Çünkü Ticaretin ve Sanayinin her alanda yerel yönetimlere gereksinimi vardır. Yerel yönetimlerin hizmetleri ve yatırımları ticareti kolaylaştıracak yönde olduğu zaman elbette bundan temsil ettiğimiz kesimler yararlanır. Bir olumsuz örnek vermek gerekirse; İlimizde işletmelerimizin en çok sıkıntı yaşadıkları ve yardım talep ettikleri konuların başında “Mobil Esnaf” olarak tabir edeceğimiz ve haksız rekabete sebep olan esnaflardır. Belediyenin gösterdiği yerde “Çarşamba Pazarı” isimli alana haftada bir kere farklı illerden de gelen esnaflar, Karaman Merkezindeki satış mağazalarının o gün işlerinin durmasına sebep olmaktadır. Sabit giderleri olmayan, satışlar karşılığında makbuz vermeyen işletmeler ile vergi veren, kira, elektrik gibi sabit gider ödeyen, Odaya kayıtlı yasal her zorunluluğu yerine getiren üyelerimiz rekabet edemez duruma düşmektedir. Bu konuda yetkili makamlarca denetimin daha sık yapılması makbuz kontrolü ve odaya kayıt için gerekli belgelerinin tam olduğundan emin olunması gerekmektedir. Esnaflarımızı ilgilendiren konularda bu türden olumsuz örnekler çoğaltılabilir. Olumlu bir örnek vermek gerekirse de; Ulaşım sektöründeki gelişmenin, kara, tren ve havayolu yatırımlarının ticaret ve sanayiyi olumlu yönde etkilediği de bir gerçekliktir. Ayrıca ilimiz için düşünülen Gıda Serbest Bölgesi de Karaman Sanayisi açısından son derece önemli bir projedir. İnşaallah ısrarla takip eder ve sonuca ulaşırız. Belediyemiz ile olan ilişkilerimiz belki beklentilerimiz düzeyinde değilse bile, sorunlu bir ilişki değildir. Her konuyu rahatça görüşebilme olanağımız mevcuttur. Ticaret ve Sanayi odası olarak sektörel çeşitliliği artırmak amacıyla yoğun bir çaba içerisindeyiz. Yönetsel anlamdaki beklentilerimiz ise, şehrimizin geleceği konusunda alınan köklü kararlara ciddi sivil kurumların iştirakini –dolayısı ile de odamızın- sağlayabilecek kalıcı geleneklerin oluşması için uygun mekanizmalar oluşturulmalıdır. Karar aşamasında katıldığımız ve katkımız olan her konuda elimizi taşın altına koyarız. Sanıyorum karar sürecine katılan her STK bu düşünce içerisindedir. Çağdaş, katılımcı ve demokratik yönetim tarzından biz bunu anlıyoruz. Osman Nuri Koçak; Sayın Başkan. Sektörel çeşitliliğin artırılmasından yana olduğunuzu söylediniz. Peki, bu konuda çalışma veya önerileriniz oldu mu? Mustafa Toktay: Evet. İlimiz sanayisinin büyük bir bölümü gıda ve gıdaya dayalı yatırımlardan oluşmaktadır. Oda Yönetimi olarak göreve geldiğimiz 2009 yılından bu yana temel amaç olarak, İlimizin var olan turizm potansiyelini güçlendirmek ve ilimiz ekonomisine farklı alternatif bir sektör yaratmayı amaçladık. İlimiz tarihi geçmişi nedeniyle inanç turizmi açısından yüksek potansiyele sahip bir yerleşim yeridir. İlimizde özelikle inanç turizminde; Karaman' ın geçmişte kültür ve ticaret merkezlerinden biri olduğunu gösteren bulgulara rastlanmaktadır. 4500 yıllık tarihi geçmişi olan Karaman, Neolitik çağlardan başlayarak günümüze kadar pek çok dönem ve medeniyete ait tarihi eserlere ve mekânlara sahiptir. Karaman’da M.Ö. ki dönemlerden başlayarak Hitit, Roma, Bizans dönemlerine ait eserler ve kalıntılar vardır. Ayrıca Selçuklu Dönemi, Beylikler Dönemi (Karamanoğlu Beyliğine ait eserler) ve Osmanlı Dönemine ait eserler halen ayakta ve insanlara hizmet sunmaktadır. İlimiz Müslüman ve Hristiyan dinlerine tarihte ev sahipliği yapmıştır. Karaman, Hristiyan âleminde özel bir anlam ifade eden Aziz Sen Pol’ün de ziyaretlerde bulunduğu ve tarihteki ilk kiliseler arasında gösterilen BİNBİRKİLİSE ye sahiptir. Daha yakın tarihinin Selçuklulara ve Selçuklu Devletinden sonra kurulan Anadolu da uzun bir zaman söz sahibi olan Karamanoğulları Beyliği' ne dayanması, Mevlana' nın annesi Maderi Mevlana' nın bu topraklarda bulunması tarih ve ticaret açısından geçmişte ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Karaman’ın bu özellikleri ile inanç turizmini öne çıkartmak ve dikkat çekmemiz gerekiyordu. Bu kapsamda bacasız sanayi olan turizm sektöründe de ilimizin gelişmesini sağlamak ve sosyo ekonomik gelişimini daha da canlandırmak amacıyla KTSO olarak çeşitli projeler planladık ve uygulamaya geçirdik. 2010 yılında, Mevlana Kalkınma Ajansı destekli “Karaman’ın İnanç Turizmi Potansiyelinin Araştırılması Master Planı” Projesi ile bu çalışmaların fizibilitesini çıkararak temellerini attık. Yine 2011 yılında, “Hz. Mevlana’dan Yunus Emre’ye Evrensel Sevgi ve Kültürlerin Kardeşliği” adlı proje çalışması ile ilimizin turizm açısından tanıtım eksikliğini gidermeyi amaçladık. 2015 yılına geldiğimizde projesine başladığımız “Karaman İli Fotosafari Turizmine Yönelik Çalışma” ve “Karaman' a Özgü Yemeklerin Yapımı Sunumu Uygulama Eğitimi” ile bu konudaki çalışmalarımızı devam ettirdik. Yapılan çalışmalarımız meyvesini vermiş olacak ki, son beş yılda İlimizi ziyaret eden Yerli Turist Sayısı 2 kat; Yabancı Turist Sayısı yaklaşık 6 kat artmıştır. 2015 yılı ilk altı ayında 2014 yılının toplamından daha çok yerli ve yabancı turistin ilimizi ziyaret ettiği İl Turizm Müdürlüğü'nden aldığımız verilerle kanıtlanmıştır. Karaman Ticaret ve Sanayi Odası olarak, İlimizde bulunan tarihi ve kültürel değerleri ön plana çıkararak Turizmi alternatif sektör haline getirmeyi amaçlamaktayız. Bu hedef aşamasında bata belediyemiz olmak üzere tüm kurumların ortak bilinç çerçevesinde hareket etmesini temenni ederim. Osman Nuri Koçak; Sayın Başkan, Diğer sektörleri destekleyici ve ülkemizin kaynaklarını daha verimli kullanmayı artırıcı çalışmalar da sanıyorum sizlerin görev tarifiniz dâhilindedir. Bu konuda yapmış olduğunuz bazı çalışmaları da biliyoruz. Bunu bir kez de sizin ağzından duymak isteriz. Mustafa Toktay; Sayın Koçak; Biz sadece ticaret ve sanayi alanında değil, hem ticareti ve sanayiyi destekleyecek hem de ülkemizin kaynaklarını doğru kullanmasın sağlayacak çalışmalarda da rol üstleniyoruz. Örneğin tarımın gelişmesi bizi çok yakından ilgilendirmektedir. Bunun için de Karaman ve ülkemiz tarımının çağdaş normlara ulaşması için büyük bir çaba içerisindeyiz. Tarımsal Sulama tekniklerinin yanlış kullanımı küresel ısınma kadar olmasa da, çölleşmeyi tetikleyici faktörlerin başında gelmektedir. Dünyada gelişen ülkeler 1970 'li yıllardan itibaren modern sulama sistemlerine geçmişlerdir. Ülke olarak 2000' li yıllarda modern sulama sistemlerine kısmi olarak geçiş yapılmıştır. Günümüzde halen eski sulama sistemleri diğer bir tabirle vahşi sulama usullerinin kullanımı çoğunluktadır. Yeraltı sularının azalmasında eski usul sulama sistemlerinin kullanılması en önemli etkenlerden biridir. Çölleşme ve arazi bozulumunun önüne geçmek için acilen, su yönetimi teknikleri, kurumsal önlemler ve politikalar oluşturmak gerekmektedir. Yetkili makamların modern sulama sistemleri için yasal zorunluluklar getirmesi, suyu az isteyen ürünlerin ekiminin teşvik edilmesi gibi uygulamalara acilen geçilmesi kanaatindeyim. Aynı zamanda bu konuda yetkili otoritelerce Karaman'ın ağaçlandırma sahalarının yapılması konusunda çalışmaların başlatılması gerekmektedir. Resmi ve özel kuruluşların katkılarıyla İlimizin çehresinin yeşillendirilmesine katkıda bulunmalıdır. Osman Nuri Koçak; Sayın Başkan, yeterince bilinmese de, sanıyorum sizin temiz ve yenilenebilir enerji konusundaki duyarlılığınız ve çalışmalarız var. Bunları da kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Mustafa Toktay. Karaman ve çevresi, yıl boyu alınan güneş ısınımı bakımından, Dünya’nın en önemli bölgeleri arasında gösterilmektedir. Güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisleri, yatırım ve işletme süreçleri açısından değerlendirildiğinde, fosil yakıtlar, rüzgâr ve hidroelektrik santralleri gibi enerji üretim santrallerine yakın süreçlere sahiptir. Güneşten elektrik üretim santralleri için kurulum yeri seçilirken sahanın güneş enerjisi potansiyeli, tesis kurulum ve işletim maliyetlerinin doğru belirlenmesi son derece önemlidir. Bu değerlendirmenin yapılması için kurulum sahası ile ilgili olarak; sahanın yeryüzündeki konumu, iklim özellikleri, sahanın konumsal özellikleri gibi kriterlerin dikkate alınması gerekmektedir. *Güneş radyasyon değerinin Türkiye ortalamasına göre yüksek olması, *Güneşlenme süresinin fazla olması, Yıllık yağış oranlarının az olması, *Düz ve tarıma elverişli olmayan arazisi, *Arazinin genişleme alanı bulunması, *Arazi maliyetleri ve çevre düzeni planına göre kullanım fonksiyonu, Eğimin az olması, *Nemin az olması, *Tozlanmanın az olması, *Hava sıcaklığının düşük olması, *Jeolojik yapı ve deprem kuşağında en az risk taşıyan bölge olarak Karaman diğer illere göre cezbedici bir konumda bulunmaktadır. Odalar, yalnız kanunla yetki verilen işlemler çerçevesinde hizmet eden kuruluşlar olması ile birlikte, üyelerinin sorunlarına çözüm arayan bununla birlikte fikir ve girişimci ruha sahip yatırımcılara yardımcı olmayı hedef aldıklarında bir fark yaratabilirler. Bu konuda Oda Yönetimi olarak sürekli girişim ve yatırım çekici özellikte toplantılar tertip edilmektedir. "Karaman'da Güneş Enerjisi Paneli" konularında toplantılar gerçekleştirmekteyiz. Üç yıl önceye kadar sayısı 10' u bulmayan elektrik enerjisi üretim faaliyeti gören firmalarımız bugün itibari ile 100' ün üzerine çıkmış bulunmaktadır. İlimizin Alternatif Enerji ve özellikle de Güneş enerjisi konusundaki potansiyelinde farkındalıkların artması yeni iş imkânları ve ilimizin gelişmesi adına olumlu gelişmeler getireceği aşikardır. Bu yatırımların yapılacağı alanların uygunluğu saptanırken tarımsal ve yeşil alanlarında korunmasına dikkat edilmelidir. Osman Nuri Koçak: Sayın Başkan, bunlar çok değerli çalışmalar. Çağımız artık kapitalizmin azgın kazanç hırslarını da dengeleyen bir sürdürülebilir kalkınma çağı olmaya evriliyor. Buna uyum ise sanayicilerimizin asli görevi haline geldi. Kalkınır ve kazanırken doğayı korumak ve kollamak. O nedenle bu çalışmaları Uyanış Gazetesi olarak biz de önemli buluyoruz. Bir Marka Kent efsanesi dillerden düşmüyor. Bu ne demektir. Karaman’ ın bu hedefe ulaşması olası mıdır? Mustafa Toktay; Bir İlin Marka Kent olması için bazı temel asli unsurların var olması gerekmektedir. Kültürel miras bunların başını çekmektedir. İlimizde Neolitik Çağdan başlayarak pek çok dini mekânların bulunmaktadır. Karaman’ın erken Hristiyanlık dönemine ait olan dini yapıları, Selçuklu, Karamanoğlu ve Osmanlı Dönemlerine ait eserleri ile Aziz Pavlos, Mevlana ve Yunus Emre’nin Karaman’da yaşadığı ve kullandıkları mekânları İlimizde bulunmaktadır. Kentin markalaşması için gerekli diğer unsurlardan bir de doğal yapı ve çevre olup, İlimizin, rafting, yamaç paraşütü, trekking şelaleleri, yaban hayvanları (yılkı atları ve yaban keçileri) varlığı, hepsinden de güzeli Taşkale gibi bir mekanın varlığı İlimizin sahip olunan doğal çekiciliğinin göstergesi olarak kabul edilebilir. "Taşkale" gibi güzide bir mekânı ilmek ilmek basında işlenmelidir. Ayrıca yörenin geçmişe dayalı becerisi olan halı ve kilimlerin canlandırılması, dolayısı ile unutulmuş olan Kök Boyacılığının yeniden canlandırılması ve tanıtılması amacıyla üniversitemiz bünyesinde "Halıcılık Bölümü" açılmalı, öğrenci bulamasak bile araştırma merkezi şeklinde faaliyetlerini devam ettirmesini sağlamalıyız. Yerleşik beceriye verilen önemi marka olma konusunda yararlanabileceğimiz diğer bir unsur olarak alabiliriz. Marka Kentlere baktığımızda bir diğer konu da, yöreye ait has doğal ürünlerin tanınırlığına dikkat çekmektedir. İlimizin de bu konuda gün yüzüne çok çıkarılamamış gizli bir hazinesi olarak görünebilecek “Divle Obruk Peyniri” mevcuttur. Bu Peynir Ayrancı İlçesinde üretilen tarihsel Yörük kültürünün bir parçasıdır. Yapılışı benzer türdeki peynirlere benzese de farklılığını, yüzlerce şifalı otu bünyesinde barındıran bir floraya sahip yayla ve meralarda, tamamen doğal yollarla beslenen koyun ve keçilerin sütünün lezzetinden ve olgunlaştırma aşamasında bekletildiği mağaranın mikroflorasından (mikroorganizmalar) almaktadır. Bu kapsamda da ilimizin "Divle Obruk Peyniri" nin tanıtımını yapmayı, bu açıdan çeşitli çalışmaları yürütmeyi de görev addetmeliyiz. KTSO olarak yukarıda sıraladığım konularda şimdiye kadar Mevka destekli birden çok proje yürüttük ve halen yürütmekteyiz. Son olarak da yine Mevka destekli " Karaman Turizmi" konulu bir çalıştay tertip ettik. Marka Kentlere baktığımızda da Turizm sektörü genelde ağır basmaktadır. Yukarıda sıraladığım unsurların bilinirliklerini artırmak için Kentin karar vericilerinin bir araya gelmesi gereklidir. Kentimizin hem doğal güzelliklerini hem de tarihi dokusu Turizm için oldukça uygundur. Karadağ' ın İlimizin bir simgesi haline gelmesi ve "Turizm Alanı" olarak ilan edilmesi çalışmaları Marka Kent olmak adına acilen başlatılmalıdır. Kısaca İlimizin genç dinamik nüfusu, ekonomisi, coğrafi yayı(ulaşılabilirlik), doğası ve tarihi zenginlikleri " Marka Kent" olmaya elverişlidir. Osman Nuri Koçak; Sayın Başkan; Gelişen toplumlarda sivil toplum kuruluşlarının önemi giderek artıyor. Siz bu kurumların gelecek misyonunu nasıl görüyorsunuz? Mustafa Toktay: Sayın Koçak, Gelişen her kentin sosyal alan sıkıntısı bulunmaktadır. İlimizde de üniversiteli gençleri çekebilmek ve ilimize geldikten sonra başka fakültelere geçmelerine engel olacak sosyal alanları hazırlamak zorundayız. Bu amaçla başta belediyemize çok iş düştüğü gibi bizlere de büyük sorumluluklar düşmektedir. Oda Yönetimi olarak Bizler ilimizdeki tüm kamu kuruluşlarıyla her konuda sürekli istişare halindeyiz. Karaman TSO Yönetimi olarak ilimizin temel dayanağı olan; Valilik, Belediyemiz ve Karaman Milletvekilleri ile her konuda istişare etmek düsturumuz olmuştur. İlin önde gelen tüm aktörlerinin sorunların aşılmasında ortak bilinçle hareket etmesi her zaman faydalı olacaktır. Osman Nuri Koçak; Sayın Başkan. Vizyon turu halinde bir söyleşimiz oldu. Biz de tat aldık. Çağımızın yönetim anlayışı artık “nasıl yapılmalı;” konusunu daha da öncelemektedir. Şahsınızın bu konuya olan uyum ve yatkınlığını takdir etmemek mümkün değil. Her yönetici kabuğunu kırabilen yönetici olamıyor. Bu nedenle Uyanış Gazetesi olarak size başarı dileklerimizle birlikte teşekkürlerimizi sunuyoruz. Mustafa Toktay; Bu söyleşi için şehrimizin sektöründe önder kuruluşu Uyanış Gazetesine tekrar teşekkür ediyor esenlikler diliyorum. Ayrıca da Karaman için olumlu gündemler belirlenmesinde katkı sağladığınız için tebrik ediyor, yeni yılın gönlünüzce geçmesini diliyorum.