NE ZANNETTİNİZ?

Yayınlanma: 20.06.2025 14:30 Güncelleme: 20.06.2025 14:31

Zenginlik imtihanımız, fakirlik imtihanımız. Huzur imtihanımız, huzursuzluk imtihanımız. Dostlar imtihanımız, düşmanlar imtihanımız. Sağlık imtihanımız, hastalık imtihanımız. Zaten hepimiz, dünya denilen yuvarlak imtihan salonundayız. Ne zannettiniz? Rabbimiz soruyor: “Sizi boşuna yarattığımızı ve bize dönmeyeceğinizi mi zannettiniz?” (Mü’minün süresi ayet 23/115) “Kılcal damarlarımızdan milyarlarca hücremizin her biri yerli yerince yaratıldığı gibi her sekiz milyar insanın hiç biri gayesiz boşuna, başıboş yaratılmadığını Rabbim haber verdiği gibi bilim adamları da o hücre orada boşuna durmuyor” diyor. Akrepler, yılanlar, eşek arıları, domuzlar da dâhil her türlü faydalı, güzel yaratıklar da başıboş hedefsiz ev faydasız değildirler. Tabiat bilimcileri, sivrisineksiz bir dünyanın yaşayamayacağını söylüyorlar. Şeytan kıyamete kadar var olacağına göre, şeytanlaşmış insanlar sa kıyamete kadar olacaktır. İnsanlar, seçimlerinde kazanırlar veya kaybederler. Adem aleyhisselamın iki oğlu Habil ile Kabil’in davasında Habil, Allah’ın hükmüne uymayı seçti ve sonsuz hayatı kazandı, Kabil ise şeytanın vesvesesi, nefsinin hevesine uymayı seçti, kardeşini öldürdü, birkaç senelik hayatı, istediği gibi yaşadı ama Adem aleyhisselamdan bu güne kadar kaç yıl geçmişse azabı tattığı gibi ahiret hayatını da kaybetti. Biz Müslümanlar bu dünyada seçimizi yaptık. Yaratan Rabbimizin üstünde hiçbir hükmün varlığını kabul etmedik, etmeyeceğiz de. Önder olarak, bütün peygamberler bizim önderlerimizdir. Ama bazı insanlar da Kabili, Firavunu, Karunu, Nemrudu, Ebu cehili örnek olarak seçtiler. Kaba kuvvetin yanında oldular ve geçici bir saltanat sürdükleri de oldu. Ama Rabbimizin hükmüne razı olup, sevgili peygamberimizi örnek kabul edenler hem bu dünyada güzel bir hayat hem ahirette güzel bir hayat özlemiyle hayatlarını sürdürmeyi seçtiler. Rabbimiz bize soruyor: “Yoksa sizin içinizden cihat edenleri, Allah’tan, Resulünden ve müminlerden başkasını dost edinmeyenleri, Allah ayırt etmeden bırakılıvereceğinizi mi sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Tevbe süresi ayet 9/16) Bizim hakiki dostlarımız, Allah, Allah’ın Resulü ve Allah yolunda cihat edenlerdirler. Allah sizin başınıza bazı imtihanlar verecek o imtihan nedeniyle kim mücahitmiş kim mücahit değilmiş o ortaya çıkacak. Rabbimiz kendisi, ezeli ilminde her şeyi bildiği halde, beni bana, seni, sana, bizi, bize tanıtıveriyor. Ecel gelince bir an geri kalmaz, bir an öne alınamaz olduğunu ayet haber verirken, dünyanın en kaliteli hastahanesinde ne dünya doktorları fazladan bir saniye veremedikleri Kim Allah’ı, Resulünü ve müminleri seviyor, o ortaya çıkacak. Kim de Allah’ın resulü ve müminlerin dışında başkalarını dost ediniyorsa onlar da ortaya çıkacak. Kim kaba güce, altına, servete, şöhrete, şehvete taparsa, onlar bu dünyanın akrebi, yılanı, domuzu desem doğru olmaz. Çünkü Rabbimiz, o türden sömürgen ve semirgenleri, bu yolda dünyayı ateşe verecek  kâfirlerin hayvanlardan da aşağı olduklarının haber verir: “Yemin olsun ki cehennem için cin ve insanlardan birçok kişi yarattık. Onların anlamayan kalpleri, kendisiyle göremedikleri gözleri, kendisiyle işitemedikleri kulakları vardır. Onlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da sapıktırlar. İşte onlar gafillerin ta kendileridirler.” (A’raf süresi ayet 7/178) Evlere zarar veren yılanları öldürün, ama ev yılanlarının bile Sevgili Peygamberimiz, önce, “Evi terk etmesini söyleyin, gitmezse öldürün” anlamında hadisleri vardır. (Müslüm, Sahih, K. Selam, bab Katlü’l hayyat) İnsanlık düşmanı, bazı hayvandan aşağıya düşmüşlerin zararından insanlığı kurtarmak için çıkanlara Rabbimiz, cihat kelimesinden türeyen mücahit ismini veriyor. Sonsuz senelerde cennet hayatı yaşamak isteyenler, bu dünyada geçici azapları göze almalıdırlar: Rabbimiz haber veriyor: “Yoksa sizden önce geçenlerin durumu sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Onlara yoksulluk ve sıkıntı gelip çattı ve sarsıldılar. Hatta Resul ve beraberindeki müminler: "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyorlardı. Gözünüzü açın; şüphesiz Allah'ın yardımı yakındır.” (Bakara süresi ayet 2/214) Savaşa girmesek olmaz mı? Kâfirlik mikrobuyla kudurmuş bir gâvur topluluğu geliyor; sen karşılık versen de seni öldürmek istiyor, vermesen de öldürmeye kararlı…

Devamını Okumak İçin Tıklayınız