Mahmut Demir'in Vefası

Yayınlanma: 06.04.2020 14:04 Güncelleme: 06.04.2020 14:04

             “Eğitimde bulunduğumuz nokta, olmamız gereken noktanın çok uzağındadır. Nicelik sorunlarını çözdük. Esas mesele içerik ve niteliktedir. Eğitimin hızla büyüyen sorunlarının çözümü ve mesleğe saygınlığın korunması için, aklın ve bilimin öncülüğünde, ortak akılla hareket edilmelidir.”            Yaşamını, aklın, bilimin ve Atatürk Devrimlerinin öncülüğü ve rehberliği ile ülkesini dünyanın birinci küme ülkeleri arasına sokma yoluna adamış bir gönül adamının eserini neredeyse iki günde okudum.            Kara yoksulluklardan çıkıp, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ nin ona sağladığı olanaklarla analitik düşünceyi esas almış ortamında yetişerek ulusunun çağdaşlaşma mücadelesine katılmış ve çok genç yaşlarda kalabalıkların ön saflarında yürümeye başlamış bir düşünce ve eylem adamının yaşam öyküsünü…            Giriş paragrafında, emekli olduktan sonra genç öğretmenlere öğüt ve tavsiyelerini içeren kısa bir alıntı yaptım. Zaten tüm yaşamın hedefi ve enerjisi o paragrafta saklıydı. “Aklın ve bilimin öncülüğü ve kuru kalabalıklar yerine, nitelikli insan yetiştirme ortak akıl. Yani katıksız demokrasi”  Skolastik düşünme koşullanmalarının ülkemiz insanını ne hale getirdiği çıplak bir gerçek. Cemaat ve tarikatların, şeyhlerin, mollaların, melelerin cenneti haline gelen bir ülkede, zaten ciddi olarak karartılmış olan aydınlığın, Kaf Dağı’ nın arkasına temelli olarak kaçmaması için çırpınan bir beyin.             Okul arkadaşım ama okuldan sonra o kadar uzun zaman görüşmedik ki, adını dahi unuttuğum bir arkadaş. Bir gün çıkageldi Karaman’a bu sefer dava arkadaşı olarak. Okuldan abileri idim şimdi yol arkadaşı…             Bizim kuşağımızın bize kazandırdığı en önemli değer, belki de objenin salt, cilalanmış ve cazibesi artırılmış olan kabuğuna bakarak değil, içini de görmeye çalışarak yaşam rotamızı belirlemek oldu galiba. Kısaca, sorgulamadan kabul etmemek... Mahmut Hoca sorgulayan taraftan...            Uzun süredir biriktirdiği anıları olduğunu öğrendiğim zaman, onları kitaplaştırmasını gönülden istedim. Onun da aynı çaba içinde olduğunu öğrendiğim gün, kitabı elime aldığımı biliyordum. Çünkü Mahmut’ un, yapacağım dediği bir şeyi yerde bırakmadığını görmüştüm.            Sözkonusu vatan ise, ormancı ile ormancı, sağlıkçı ile sağlıkçı, ziraatçı ile ziraatçı, hâsılı o an vatana nasıl hizmet yolu var ise o görevi çekinmeden üstlenen ama en çok da öğretmenliği en iyi şekilde yapma gayretinde olan o kuşağın erlerinden birisi. Kitapta bunların hepsi var. Ortadoğu’ nun bin yılı aşkın uykusundan silkinerek uyanmaya çalışan tek ülkesi, Atatürk’ ün Türkiye’ sini, içinden çıktığı fikri karanlığa yeniden çekilmesin itiraz eden bir devrimci.            Tüm öğretmenler için,  “Atatürk’ e ve Cumhuriyete Vefa” kitabı bir rehber kitaptır. Çıkmaz yollar ile mutluluğa ve ilerlemeye doğru giden yollar konusunda ipuçları bulabileceğiniz bir eser.             Ben bir solukta okudum ve nasiplendim. Siz de seveceksiniz. Ben her kitaba iyi demem.             Gerisi kitapta. Kapalı kalacağız madem, Korona’ ya inat,  okuma listenizde Mahmut Hoca için bir kitaplık daha yer açınız.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız