KÜLTÜR HALİNE GETİRDİĞİMİZ KÖTÜ ALIŞKANLIKLARIMIZ-2 YALAN ve GIYBET (DEDİKODU)
Sevgili dostlar Bir önceki paylaşımımızda; Bahane Üretme, Dedikodu/Gıybet, Yalan gibi pek çok kötü alışkanlıklarımızın sürekliliği, bireysel ve toplumsal huya(vazgeçilemeyecek alışkanlıklara) kültüre dönüştüğünü vurgulamıştık. Bahaneler, yalanla gerçeğin karıştırılmasına, birbirinden ayırt edilmesinin zorlaşmasına sebep olur. Bahane, yalan ve dedikodu kültürünün hakim olduğu yerde kişilerin birbirlerine kazık atma, stokçuluk, karaborsacılık, fırsatçılık, dolandırıcılık, tefecilik, ekonomide kayıt dışılık, emeğe saygısızlık, gibi sömürü ekonomisi doğar.(Bak ülkemizin genel durumuna!!!) Bunun sonucunda da gözyaşı ve kan akar! Bir toplumda çok fazla küfür eden, Yalan söyleyen, dedikodu yapan, yani gıybet eden bireylerin fazlalığı; toplumsal sosyal aklın kirlenmesine neden olur. Sosyal akıl kirlenince toplumda huzur ve mutluluk yerine hep sıkıntı ve kargaşa oluşur. Sevgili dostlar, Dinimizde, pek çok inanç sistemlerinde hatta ilkel kabile kültürlerin de bile; yalan ve gıybet büyük günahlardan sayılmaktadır. Yalan niçin büyük günahlar içinde ifade ediliyor? ÇÜNKÜ YALAN, PEK ÇOK BÜYÜK GÜNAHI TETİKLEYEBİLECEK POTANSİYELE SAHİP BİR GÜNAHTIR. DİĞER BÜYÜK GÜNAHLAR İSE KENDİ BAŞINA MÜSTAKİL BİR GÜNAHTIR. ANCAK YALAN NEREDEYSE BÜTÜN BÜYÜK GÜNAHLARLA İRTİBATLIDIR. “... Yalan sözden sakınınız.” (Hac, 22/30) “Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğru söz söyleyin.” (Ahzâb, 33/70) Yalan dinimizde olduğu gibi toplumumuzda da kabul görmeyen ve alışkanlık haline getirildiğinde vicdanlarımızı kemirip geriye insanlık bırakmayan bir eylemdir. Ne yazık ki çevremizde bu bataklığa saplanmış insanların fazlalığıyla birlikte bizlerde yalan söylemekten geri duramıyoruz. Sevgili dostlar, Diğer bir huy edinip kültür edindiğimiz kötü alışkanlığımız dedikodu /gıybettir. Gıybet, "bir kimsenin ayıbını arkasından söylemek veya aleyhine konuşma " demektir. Türkçede bu kavramın karşılığı olarak “dedikodu” ve “çekiştirme” kelimeleri kullanılır. Gıybet İslam'da büyük günahlardan biridir. Hucurat suresi 12. ayette, gıybet yapmak, ölmüş kardeşinin (insanın) etini yemeye benzetilmiştir. “Ey iman edenler! Çokça zan etmekten kaçınınız, şüphe yok ki, zannın bazısı günahtır ve birbirinizin kusurunu araştırmayınız ve bazınız, bazınızı gıybet etmeyiniz. Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeği sever mi? -Bilâkis- onu çirkin görmüş olursunuz. Artık Allah'tan korkunuz, şüphe yok ki, Allah tövbeleri kabul edicidir, çok esirgeyicidir.” (Kur'an, Hucurat/12) Burada, bir kimseyi sırf zanna/sanıya(kesinlik ifade etmeyen bilgi) dayanarak yargılama ve gizli kusurlarını araştırma yanında gıybet de yasaklanmış, gıybetin ölmüş bir kişinin etini yemeye benzetilmesiyle de bu davranışın iğrençliği vurgulanmak istenmiştir. Bu benzetmeden, ölü etinin yenilmesi gibi gıybet etmenin de haram/kötü /yasak olduğu hükmü/sonucu çıkarılmıştır. Peki; bu huy edindiğimiz bu kötü alışkanlıklar nasıl değiştirebiliriz! Bir sonraki paylaşımlarımızda İnşallah! Yalansız, Dedikodusuz bir Yaşam dileğiyle! Hoşça, dostça, sevgiyle kalın.