KÖR KARANLIĞA DAİR
Yaz bitti, güz geldi, kış da kapıda, geliyor. Bu da demek oluyor ki, çalışan insanlar için kör karanlıkta kalkma zamanı başlıyor yine. Yine diyorum çünkü saat uygulaması değişmediği için gün ışığını göremeden evlerimizden çıkıp işlerimize gitmek için yola revan olacağız. Geçen yıllarda bu çileli yolculuğun verdiği duyguyla kalem oynatmıştım. Kör karanlıkta isimli bir şiir yazmıştım. Bu yılda kör karanlığımız devam edeceğine göre şiirim tazeliğini koruyor demektir. Bakalım kör karanlık bana neleri hissettirmiş, sizlere neleri hissettirecek? Aydınlık günler dileğiyle… Kör karanlıkta Sabahın kör karanlığına uyandı bir adam. Muhtemel beyaz yakalı, Uzattı kafasını yorgandan dışarı, bakındı sağa sola; Ortalık, kör karanlıkta bir tabutlar mezarı. Goethe geldi aklına birden Şairlik ve filozofluk… Tefekkür ve hayat Kalemler ve şiirler Sonra çaresizlik içinde Genç Werther Gezindi aklının coğrafyasında Hafız-ı Şirazi ile tüm âlimler birer birer Ölüm döşeğinde Wolfgang Biraz ışık demişti, biraz daha ışık! Azrail’le boğuşmanın son deminde Ne ışığı görebildi, Ne de son arzusu nihayete erdi. Çileli, mütefekkir ömrü, Bir karanlıkla tamama erdi. Kalktı giyindi adam, Karanlık, odalar dolusu. Camda sıcak nefeslerin ürkek buğusu… Çıktı evden dışarı, Her adımında sisten bir pusu… Sokakların zifirinde uykusuzluk Gözlerde ince bir sızı… Paltosunun yakasını bir kat daha ilikledi adam. Aradı gözleri Diyojen'i… Göremedi. Duvarın kenarında, sus pus olmuş bir kedi. Beyaz tüyleri diken diken, Buz kesmiş patileri. Gözlerinde korku… Görmüştü o katili, Mırıldanamadı. Habersizce yürüdü adam, Ardında büyük bir fıçı, kırık bir fener kaldı. Kedinin yürek yangını hiç duyulmadı. Diyojen’de ölüsü, kör karanlıkta öylece kaldı. ** Derken geldi okula, Aklında uyku, uyanıklık ve hayal, Kalbinde biraz üzüntü, biraz melâl Şairlere, filozoflara dair gölgeler ve suretler... Göründü gözüne işte o an! Okulun duvarındaki mavi gözlü dev… Bir çırpıda okudu o güzel dizeleri, Düşündü çocuklarını, denizi ve her yeri… Etrafında değil ama Yüreğinde bir ışık oluştu adamın, Anladı, kör karanlıkta dahi olsan bitmeyeceğini Aydınlık umutların. Ve beyaz yakalı adam, Kör karanlığa inat, düşledi gelecek güzel günleri. Odasından girdi içeri, Dudaklarında Nazım’ın, muhteşem pazara dair dizeleri; ‘Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak, bu kadar mavi, bu kadar geniş olduğuna şaşarak; kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım...’ Beyaz yakalı adam Kör karanlıklara inat, bahtiyardı.