Karaman’ın Su Sorunu 90 Yıldır Gündemde Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram: “Dün hayaldi, bugün hayatta kalma meselesi”
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, Karaman’ın su ihtiyacının yeni bir sorun olmadığını belirterek, meselenin Cumhuriyet’in ilk yıllarından bu yana bilindiğini ve çözüme kavuşturulamadığını söyledi. Bayram, 1935 yılına ait gazete kupürlerinde dahi Göksu Nehri’nden Karaman ve Konya ovalarına su getirilmesinin planlandığının açıkça görüldüğünü ifade etti.
Bayram, o yıllarda Karaman Ovası’nın genişliği, toprak yapısı ve üretim potansiyeliyle “çok verimli” olarak tanımlandığını ancak su yetersizliği nedeniyle bu potansiyelin değerlendirilemediğine dikkat çekti. Devletin, yalnızca tarımsal sulamayı değil; sulama kanalları açılmasını, suyun yönünün değiştirilmesini, hidroelektrik üretimini ve bölgesel kalkınmayı da kapsayan projeleri gündeme aldığını vurguladı. Sorun Derinleşti Aradan geçen yaklaşık 90 yıla rağmen Karaman’ın su probleminin büyük ölçüde devam ettiğini belirten Bayram, günümüzde yeraltı sularına aşırı yüklenme, obruk oluşumları, azalan yağışlar ve iklim değişikliğinin sorunu daha da derinleştirdiğini kaydetti. Çiftçilerin bir yandan kuraklıkla bir yandan artan üretim maliyetleriyle mücadele ettiğini ifade eden Bayram, suyun sürdürülebilirliğinin artık hayati bir noktaya geldiğini söyledi. Göksu Umudu Sürüyor Göksu Nehri’nden Karaman Ovası’na su getirilmesi fikrinin hâlâ gündemde olduğunu belirten Bayram, yıllar geçmesine rağmen somut, kalıcı ve yeterli ölçekli çözümlerin hayata geçirilemediğini dile getirdi. Geçmişte “gelecek vaadi” olarak görülen projelerin bugün ertelenmiş değil, gecikmiş bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti. “Tercih Değil Mecburiyet” Karaman’ın su meselesinin artık bir tercih değil, acil bir mecburiyet olduğunu vurgulayan Bayram, tarımın, hayvancılığın, sanayinin ve kırsal yaşamın devamı için dış havzalardan su temininin gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Bayram, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Karaman’da su meselesi dün de vardı, bugün de var. Fark şu ki; dün hayaldi, bugün hayatta kalma meselesidir.”