Karaman Ziraat Odası Başkanı Bayram: “Ovada Su Yok, Dağda Geçim Bitiyor”
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, Karaman tarımının karşı karşıya olduğu yapısal sorunlara dikkat çekerek, ova ve dağ köylerinde üretim yapan çiftçilerin farklı ama birbiriyle bağlantılı büyük sıkıntılar yaşadığını söyledi. Bayram, “Ovada üreticimizin temel sorunu su, dağ köylerimizde ise en büyük mücadele geçimdir” dedi.
Tarımın bu topraklarda yalnızca bir ekonomik faaliyet olmadığını vurgulayan Bayram, “Tarım, kırsalda yaşayan insanlarımız için doğrudan ekmek kapısıdır. Üreticimize sahip çıkmazsak, köylerimizi ve üretim gücümüzü kaybederiz” ifadelerini kullandı. Kuraklık ve Su Krizi Ovada Alarm Veriyor Karaman’ın tarımsal yapısının ova ve dağ köylerinden oluşan özel bir dengeye sahip olduğunu belirten Bayram, özellikle sulu tarım yapılan bölgelerde yaşanan kuraklığın üreticiyi ciddi biçimde tedirgin ettiğini söyledi. Son yıllarda yer altı su seviyelerinin hızla düştüğünü, barajların dolmadığını ve çiftçinin geleceğe dair umutlarının zayıfladığını dile getiren Bayram, “Sulu tarım yapan üreticimizin tek umudu, dış havzalardan Karaman Ovası’na su getirilmesine yönelik projelerin bir an önce tamamlanmasıdır” dedi. Bu yıl yaşanan don olayları, kuraklık, artan girdi maliyetleri ve su sıkıntısının üreticinin ürün planlamasını neredeyse imkânsız hale getirdiğini belirten Bayram, çiftçinin önünü göremeden üretim yapmak zorunda kaldığını ifade etti. Dağ Köylerinde Bağcılık Yok Olma Noktasında Karaman merkez ve çevresindeki yaklaşık 45–50 dağ köyünde bağcılığın bitme noktasına geldiğini söyleyen Bayram, bu durumun en önemli nedenlerinden birinin Tekel Suma Fabrikası’nın özelleştirilmesi olduğunu belirtti. Bayram, “Tekel Suma Fabrikası’nın özelleştirilmesi sonrası kuru ve yaş üzüm alımlarının durmasıyla birlikte bağlar sahipsiz kaldı, bakımsızlıktan kurudu. Ürününü satamayan üreticimiz bağcılığı terk etmek zorunda kaldı” dedi. Geçmişte üzümün dağ köylerinin ana geçim kaynağı olduğunu hatırlatan Bayram, “O yıllarda üreticilerimiz ortalama 3–4 ton üzüm satabiliyor, alım güçleri yüksekti. Bugün ise özellikle genç çiftçiler geçim sıkıntısı nedeniyle köylerini terk edip şehirlere göç ediyor” diye konuştu. Alternatif Ürün Var, Alım Garantisi Yok Bazı dağ köylerinde iklim şartlarına bağlı olarak kiraz, zeytin, ceviz ve badem gibi alternatif ürünlerin denenmeye başlandığını belirten Bayram, ekşikara çerezlik üzüm üretiminin de sınırlı ölçekte yapıldığını söyledi. Ancak bu ürünlerde alım garantisi ve fiyat istikrarının olmamasının üreticiyi mağdur ettiğine dikkat çeken Bayram, “Üretici üretiyor ama satabileceğinin garantisi yok. Bu da sürdürülebilirliği ortadan kaldırıyor” dedi. “Destekler Artarak Devam Etmeli” Karaman Ziraat Odası olarak sahada üreticilerin sorunlarını yakından takip ettiklerini ifade eden Bayram, üzüm bağlarının yeniden canlandırılması ve bölgeye uygun ürün desenlerinin oluşturulması için çalıştıklarını söyledi. Devlet desteklerinin özellikle dar gelirli köylerde artırılması gerektiğini vurgulayan Bayram, “Karaman İl Özel İdaremizin yıllardır verdiği bağ fidesi, zeytin, ceviz, badem ve meyve fidanı destekleri üreticilerimiz için çok kıymetlidir. Bu desteklerin artırılarak sürmesi büyük önem taşımaktadır” dedi. Girdi Maliyetleri Üretimi Tehdit Ediyor Bitkisel üretimin sürdürülebilmesi için gübre fiyatlarının sabitlenmesi ve sübvansiyon sağlanmasının şart olduğunu belirten Bayram, artan girdi maliyetlerinin üretimi tehdit ettiğini söyledi. Bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle birçok köyde hububat veriminin dekarda 50–100 kilograma kadar düştüğünü ifade eden Bayram, “Gübre çuvalının yaklaşık 1.800 TL olduğu bir ortamda, gelir seviyesi düşük üreticimizin gübre alması mümkün değil. Kıraç arazide üretim yapan çiftçimiz büyük mağduriyet yaşamaktadır” dedi. “Karaman’a Bırakacağımız En Büyük Miras Sudur” Açıklamasının sonunda çözüm önerilerini sıralayan Bayram, üretimin devamı için kırsalda teşvik ve destek odaklı yeni bir üretim modelinin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Bayram, “Kırsal dönüşüm sağlanamaz, hayvancılık aile işletmeleriyle birlikte yönetilemezse; et, süt ve sebze başta olmak üzere gıda fiyatları artmaya devam eder. Karaman Ovası’nın su sorununun çözümü için herkes seferber olmalı, dış havzalardan su getirilmesi projeleri en öncelikli konu olmalıdır” dedi. “İlimize bırakacağımız en büyük miras sudur” diyen Bayram, üreten bir Türkiye için kırsalda yaşamın teşvik edilmesi ve Karaman Ovası’na yönelik sulama projelerine acilen öncelik verilmesi çağrısında bulundu.