KAMU MALI...
Cuma da imam âzam camiindeydim. Farza dururken saydım. Altı saf cemaat vardı. Çoğunluğu gençlerdi. Halbuki, İmam âzam camii 20 saflık bir mabed. Hutbe konusu, sıra dışı geldi. Pek suya sabuna dokunmayan cinsten değildi. Hemde tam kamunun merkezinden biri hazırlamış anlaşılan. Bizim yerlerde sürüm sürüm sürünen halimizi anlatıyordu. Allâh Allâh dedim. Imam arkadaş aynı. Demek ki birinin canına tak etmiş anlaşılan dedim. Bizim tabirle; Efrâdını câmi, ağyârını mani ne varsa veyâ: Ariyzü amik (Enine boyuna) değinildi hutbede. Bir arıza varki o gözden kaçmış olmalı. TOKİ konutları kurraları. Oturduğum yerden "ha geldi, ha gelecek" bekledim gelmedi. Nemi var TOKİ konutlarında. TOKİ konutlarına gidin yüzde sekseninde kiracı var. Bildiğim çiftlik sâhibi var, dört başı mamur TOKİ Dairesi var. Ama kirada. Kiranın üçte biriyle taksit ödüyor. Geri kalanıyla....... Geçtik... Deniyorki kurrayı noter çekiyor. Bütün mesele de bu ya. Ama; Noter önündeki listeden çekiyor. Listeyi inceleyen Ehl-i iman kim? Bir yetkili de bu konutlar nasıl kiraya veriliyor. Hattâ nasıl satılabiliyor demiyor. Bildiğim kadarıyla Adanada kiraya verilemiyor. Bugünkü hutbenin anlattığına göre pek iyi bir akıbet beklemiyor sizi bay etkili yetkili beyler. Çünkü hutbede dendiki; Sıradaki tanıdığını öne almak kul hakkına girer. Gerçi öteki dünyada ben filanlardanım derseniz mesele kalmaz diyenler var. Ama o da garanti değil bilesiniz. Aslında diyanetimizden bir hutbede bu konularda ben şahsen taleb ediyorum. Hattâ bizim ilahiyat camiasıda meydanı bu kadar boş bırakmamalı diye düşünüyorum. Her neyse... Cuma'yı boşladım diyen arkadaşlar biliyorum. Onlara demek isterim ki. Ne olur bir daha deneyin. Yeni hutbede size "işte bu" dedirtecek yanlar vardı. Yine tercih sizin... Sağlıcakla kalın.