Kalbinizin Sesi Ne Diyor? Peki, Karamanlının Kalbi Ne Durumda?

Yayınlanma: 11.11.2025 12:51 Güncelleme: 11.11.2025 12:55

* “Kliniğimizde yaptığımız gözlemlere göre kalp krizi geçiren hastaların yaş ortalaması 50–65 civarında. Ancak Karaman’da son yıllarda 40 yaş altı bireylerde de kalp krizi vakaları artış göstermekte.”

Son yıllarda gençlerde ani kalp ölümlerinde bir artış gördüğümüz doğru mu? Kalp krizi geçirdiğimizi nasıl anlarız? Peki, evde yapılabilecek en etkili acil müdahale nedir? Ve daha pek çok soruya Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinde Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Yılmaz cevap verdi. – Sayın Hocam, son yıllarda gençlerde ani kalp ölümlerinde bir artış gördüğümüz doğru mu? Ahmet Yılmaz: Bu soruya ne yazık ki evet diyorum. Son yıllarda genç yaş grubunda kalp kaynaklı ani ölümlerin arttığını gözlemliyoruz. Bu durumun birçok nedeni var: yoğun stres, düzensiz uyku, hareketsiz yaşam tarzı, sigara, enerji içeceklerinin ve uyarıcı maddelerin yaygın kullanımı, obezite ve kontrolsüz hipertansiyon. Ayrıca genç ani kalp ölümlerinin önemli faktörlerden biri de erken yaşta fark edilmeyen kalp hastalıklarıdır. Özellikle doğuştan gelen ritim bozuklukları, kalp kası kalınlaşması ve yapısal kalp hastalıkları. Bu hastalıklar genellikle belirti vermediği için rutin kontroller yapılmadıkça saptanamıyor. – Peki, kalp krizi vakalarının iddia edildiği gibi COVID aşılarıyla ilgisi var mı? (Değilse size göre nedenleri nelerdir?) Ahmet Yılmaz: Bilimsel olarak şu ana kadar COVID aşıları ile kalp krizi arasında doğrudan bir nedensellik ilişkisi gösterilmemiştir. Aşılardan sonra bazı kişilerde geçici kalp kası iltihabı (miyokardit) görülebilir ama bu vakalar çok nadir ve çoğunlukla hafif seyirlidir. Fakat COVID enfeksiyonun kendisi pıhtılaşmaya meyil oluşturan bir hastalık olduğu için COVID esnasında eş zamanlı gelişen kalp krizi vakaları görülmekte.  Asıl artışın nedeni pandemi sonrası dönemde değişen yaşam alışkanlıklarıdır: stres artışı, hareketsizlik, kilo alımı, kötü beslenme, uyku bozuklukları ve sigara/alkol tüketimindeki artış. Ayrıca, sağlık kontrollerinin pandemi sırasında aksaması da mevcut kalp hastalıklarının ilerlemesine neden oldu. – Kalp krizi geçirdiğimizi nasıl anlarız? Ahmet Yılmaz: Kalp krizi genellikle göğüs ortasında baskı veya sıkışma tarzında ağrı ile kendini gösterir. Bu ağrı sol kola, çeneye, sırta veya mideye yayılabilir. Beraberinde terleme, mide bulantısı, nefes darlığı, bayılma hissi olabilir. Ağrı bir noktada lokalize olarak gösterilemez ve özellikle de eforla artabilir. Fakat kadınlarda ve diyabet hastalarında bu belirtiler bazen daha sessiz seyredebilir. Sadece yorgunluk, mide yanması ya da sırt ağrısı gibi hissedilebilir. Bu belirtiler 10 dakikadan uzun sürüyorsa “vakit kaybetmeden 112 aranmalı” ve kişi oturur pozisyonda dinlenmelidir. –Evde yapılabilecek en etkili acil müdahale nedir? Ahmet Yılmaz: Kalp krizi geçirdiği anlaşılan kişi önce dinlenir pozisyona alınmalı ve derhal 112 ile görüşülerek acil yardım desteği istenmelidir. Bu hastalarda hem tıkalı damara bağlı gelişen kalp kası hasarını önlemede hem de ölümcül ritim bozukluklarından korunmada zaman çok önemlidir. Ayrıca ani bayılma olur ise ve kişi bilinçsiz ve nefes almıyorsa, hemen 112 aranarak yardım istenmeli ve kalp masajına başlanmalıdır. Otomatik Extrenal Defibrilatör (AED) denilen, hava alanları, toplu yaşam merkezleri AVM`ler gibi yerlerde sayıları artmaya başlayan ve yakın zamanda daha sık görecek olduğumuz ve sağlık profesyoneli olmayanların bile kullanabileceği bu cihazlara erişim var ise hasta hemen buna bağlanarak cihazın komutlarına göre hareket edilmelidir.  – Kalbimizin sesini dinlemek elbette önemli! Hiçbir şikâyetimiz olmasa bile kalp sağlığımız için rutin kontrolleri yaptırmamız gerekiyor mu? Nedir bu rutin kontroller? Ahmet Yılmaz: Kesinlikle evet. Kalp hastalıkları uzun süre belirti vermeyebilir. Bu nedenle 40 yaşından itibaren (özellikle ailesel erken kalp hastalığı olanlarda ve diğer risk faktörlerine göre değişmekle birlikte) rutin kontroller büyük önem taşır. Yılda en az bir kez: Kan basıncı ölçümü Kan şekeri ve kolesterol testi gibi risk faktörlerinin ölçümü EKG Gerekirse ekokardiyografi ve efor testi ve gereken vakalarda da sanal anjiyografi yapılmalıdır. Ailesinde erken yaşta kalp krizi öyküsü olanlar, diyabet, obezite, sigara veya stres faktörü bulunanlar bu kontrolleri daha erken yaşta yaptırmalıdır. – Gelelim Karaman’a… Karamanlının kalbi ne durumda? Ahmet Yılmaz: Türkiye genelinde, kalp damar sistemi hastalıkları “ölüm nedenleri” arasında en önde geliyor. Karaman’da maalesef kalp ve damar hastalıkları açısından Türkiye ortalamasıyla benzerlik gösteriyor. Beslenme ve egzersiz alışkanlıkları, obezite ve diyabet gibi hastalıkların daha sık görülmesi, yaşlanan nüfus gibi sebeplerle bazı ilave risklere de sahibiz. Kliniğimizde yaptığımız gözlemlere göre kalp krizi geçiren hastaların yaş ortalaması 50–65 civarında. Ancak Karaman’da son yıllarda 40 yaş altı bireylerde de kalp krizi vakaları artış göstermekte. Kalp krizi sonrası hastaneye ulaşmadan önce kaybedilen vakaların oranın yaklaşık %20 civarında olduğunu biliyoruz, dolayısıyla kalp krizinden erken şüphelenip, erken tanıyıp hemen 112 vasıtasıyla hastaneye yetişmek en önemli husus. 24 saat anjiyografi yapılabilen bir merkezde olduğumuz için uygun zamanda başvurmuş hastalarda sekelsiz iyileşme oranı çok yüksek. Zamanında başvuran hastalarda kalp fonksiyonları tamamen normale dönebiliyor; erken müdahalenin yaşam kurtardığını her gün gözlemliyoruz. – Peki, kalbimizi nasıl besleyeceğiz? Ahmet Yılmaz: Kalp sağlığının temeli denge, sadelik ve harekettir. Bol sebze, meyve, zeytinyağı, balık, tam tahıllar içeren Akdeniz tipi beslenme en doğru tercihtir. Kırmızı et, işlenmiş gıdalar, tuz ve şeker olabildiğince azaltılmalıdır. Günlük en az 30 dakika tempolu yürüyüş kalp kasını güçlendirir. Uyku düzeni ve stres yönetimi de en az beslenme kadar önemlidir. Kısacası kalbimizi yalnızca besinle değil, yaşam tarzımızla da beslemeliyiz. – Dr. Ahmet Yılmaz kimdir? 1985 yılında Karaman da doğdum, ilk ve orta öğrenimimi Karaman’da tamamladıktan sonra Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesinde tıp eğitimimi, Selçuk Tıp fakültesinde kardiyoloji ihtisasımı tamamladım. Konya da çeşitli hastanelerde çalıştıktan sonra Karaman’a atandım. İlimizde ilk anjiyografi hizmetinin başlaması, ilk kalp pili uygulaması, ilk elektrofizyoloji ve aritmi uygulamaları gibi hizmetlerde bulundum. 2018 yılında yılın en başarılı hekimleri ödülü ile ödüllendirildim.4 yıl başhekimlik görevi yaptım. Halen Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinde Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yapmaktayım. Kalp ritim bozuklukları, kompleks koroner ve periferik girişimler üzerine çalışmalarımı sürdürmekteyim. HABER/Röportaj; Yasemin KÜÇÜKCİCİBIYIK

Devamını Okumak İçin Tıklayınız