İTFAİYE ERİNDEN DERS ALALIM

Yayınlanma: 14.11.2024 14:54 Güncelleme: 14.11.2024 14:54

Kim mücahit, kim daha sabırlı olduğumuzun imtihanı (Muhammed 47/31, hayırla imtihan, şerle imtihan (Enbiya 21/35), hangimizin ameli/eylemi daha güzel olmasıyla imtihan (Kehf 18/7), Kazançlarımızla imtihan (A’raf 7163), korkuyla, açlıkla, mali zararla, canımızla imtihan (Bakara süresi ayet 2/155) İman edenleri ve aramızdan şehitler edinmek için imtihan (Al-i Imran 3/140), Müminle münafığı ayırt etmek için (Al-i Imarn 3/167), emir ve yasaklara uyma imtihanı (Maide 5/94) Allah olmuş ve olacak her şeyi bilir. Mümini de bilir, münafığı da bilir:  “Elbette Allah iman edenleri de bilir, münafıkları da bilir.” (Ankebut süresi ayet 29/11) Allah bilir ama biz bilemeyiz. Hani “Parayla imanın kimde olduğu bilinmez” diye bir ata sözümüz vardır ve doğrudur. Biz, aksine bir söz ve davranış görmedikçe ve duymadıkça kişinin sözüne bakarak “Mümin” deriz ama içini bilemeyiz ve Allah’a havale ederiz. Yukardaki ayette mümini de münafığı da bildiğini Allah bize haber verirken:  “İki topluluğun karşılaştığı günde başınıza gelenler, Allah'ın izniyledir ve mü'minleri belirtmek içindir.  “Münafıkları da belirtmek içindir. Münafıklara: "Gelin, Allah yolunda harp edin yahut savunma yapın denildi de onlar: "Şayet biz harbi bilseydik size uyardık" dediler. O gün onlar imandan daha çok küfre yakındılar. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlar. Allah onların gizlediklerini onlardan daha iyi bilir.” (Al-i Imran süresi ayet 3/166-167) Allah celle celalüh, kimi mümin, kimin münafık, kimin mücahit, kimin müteahhit, kimin doğru, kimin yalancı (Ankebut 29/3) olduğunu bildiği halde bazı olaylarla kişinin kimliğini hem kendisine hem çevresine hem bütün insanlığa gösteriverir. Lafa gelince herkes, mümin, mücahit, kahraman, cömert, adaletli, hayırsever, ana-babasına bakar, komşuları kollar, iyi insan olduğunu söyler ama “haydi” denildiğinden kırk dereden kırk bahane getirir. Rabbimiz, bizi bize göstermek, içimizi dışımıza çıkarmak için imtihan eder.  “And olsun ki, sizin içinizden mücahitlerle, sabredenleri belirlememiz için deneyeceğiz ve (sizden sonra geleceklere bırakacağınız) haberlerinizi ortaya çıkaracağız.” (K.Kerim, Muhammed süresi ayet 47/31) Sene sonu imtihanında öğretmen, öğrencilerine “Arkadaşlar, hepinizin notları defterimde. Bu son imtihanı yapmayalım. Şu isimlerini okuduklarım sınıfta kalacaklar, diğerlerinin geçecek notları şöyledir” dedikten sonra okusa, sınıfta kalanlar itiraz ederler ve son imtihanın da yapılmasını isterler. Bir ömür boyu 24 saat imtihanımız devam ediyor. Eşimize, anne-babamıza, çocuklarımıza, komşulara, mahalleye, şehre, ülkeye, tün yaratılmışlara karşı sorumluluğumuz var. Beden gücü, akıl, ilim, makam, rütbe, mal, para, şan, şöhret gibi sahip olduğumuz güçlerimizin önce helal yoldan kazanılmasına dikkat etmemiz gerekir. Sonra bu helal yoldan kazanılan gücümüzü, bütün bunları bize veren Allah celle celalühün gösterdiği yolda kullanıp kullanmadığımızdan sorulacağız. Çocuğumuzu bağrımıza basıp koklarken “Bu benim imtihan sorum” diyelim ve o yavrumuzu cennete layık olacak şekilde yetiştirmeye çalışalım. Gücümüz oranında diğer insanları da cehenneme hazırlayan kuruluşların elinden, İtfaiye erinin her gün sekiz saat nöbet tuttuğu gibi,  Hem yangın söndürüp hem can kurtardığı gibi, Bunu yaparken zamanla yarıştığı gibi, insanları cehenneme akıtma kanallarından kurtarmaya çalışalım. Rabbimiz yardımcımız olsun.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız