İSTİKLALİN GÖLGESİNDE İSTİKBALİN TEMİNATI: 2023 TÜRKİYE VİZYONU VE MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ
Türk siyaset kurumunda her zaman okul hüviyeti taşıyan ve öncü rol üstlenen Milliyetçi Hareket Partisi’nin, 2023 seçimlerine giden süreçte siyasete yeni bir anlayış getirdiği görülmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, Lider Devlet BAHÇELİ’nin 2023 Lider Ülke Türkiye vizyonuyla yetişen kadrosuyla belki de Türk siyasetinde sürekli tartışılıp eleştirilen; buna karşın bir türlü gerçekleştirilemeyen ‘son 2 aya sıkıştırılmayan ve seçim sath-ı mahalline girilmeyen dönemlerde de vatandaşla beraber olan’ bir anlayışla Türkiye’yi karış karış gezmektedir. Evet, belki de Türk siyasetinde seçmenin siyaset kurumunun temel aktörü olan siyasi partilere en yoğun ve ciddi eleştirisi; ‘siyasi parti temsilcilerinin sadece seçimden seçime vatandaşa ulaştığı ve haricen arayıp sormadığı, hatta telefonlara dahi cevap vermediğidir.’ Ezcümle, vatandaş ‘geçerken uğranan’ durak olmaktan usanmış, özel ve özenli ziyaretlerde hasbi ve samimi hasbihale hasret kalmış vaziyettedir. İşte bu yoz ve nobran anlayış, 2023’e giden süreçte Lider Devlet BAHÇELİ ve MHP kadroları tarafından kökten değiştirilmiştir. MHP, ilkini 4 Eylül 2021 tarihinde Afyonkarahisar’da düzenlediği ve sonrasında 8 ilde tertiplediği ‘Güçlü Siyaset, Lider Türkiye, Hedef 2023-Siyasette Yeni Dönem: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Stratejik Hedefler’ başlıklı bölge istişare toplantılarıyla seçimlerden çok önce 2023 yılına ilk adımı atmıştır. Bu bölge istişare toplantılarının ardından ise ara verilmeden bütün il ve ilçeleri kapsayan ‘Adım Adım 2023; İl İl Anadolu’ ve ‘Adım Adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma’ toplantılarıyla doğrudan vatandaşa gidilerek onun derdini dinleyen ve zillet cephesinin bütün gizli gündemini anlatan faal ve etkin bir program gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte sıra artık ‘Adım Adım 2023; Köyüm Benim’ buluşmalarıyla önce köylere ardından da mahallelere kadar inecek bir safhaya gelmiştir. Lider Devlet BAHÇELİ’nin emir ve talimatlarıyla gerçekleştirilen bu çalışma takvimi, Türk siyasi tarihinde bugüne kadar eşine az rastlanır bir durumdur ki; söz konusu çalışmanın bereketi geçen Eylül ayı içerisinde, 4 Eylül 2022’de Sivas’ta başlayan ve sırasıyla Bursa, Kayseri ve Erzurum’da gerçekleşen mitinglerde görülmüştür. Vatandaş atılan bir adıma, bin misli karşılık vermiş; meydan meydan Üç Hilal’in altında bir ve beraber olmuştur. Vatandaşların MHP’nin mitinglerine teveccühü, seçime aylar varken bu denli MHP Lideri Devlet BAHÇELİ ve kadrosunu sahiplenmesi kurulan hasbi ve kalbi iletişimin ve MHP’nin sahada aktif bir şekilde vatandaşla kurduğu muhabbetin karşılığı olarak değerlendirilebilir. Ayrıca 2021 Eylül ayında Afyonkarahisar’da başlayan süreçte vatandaşlara Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Cumhur İttifakı merkezli yürütülen anlatımın vatandaşta kabul gördüğü şeklinde de yorumlanabilir. Yine bunun yanında zillet cephesinin ve bu cephenin Züğürt Ağa’sı konumundaki Y-CHP’nin gizli gündemi ile şer planlarının anlatımıyla geçen sürede söz konusu zillet cephesinde yaşananların örtüşmesinin vatandaş nezdinde ‘gerçeklerin anlatıldığı’, Lider Devlet BAHÇELİ’nin ‘Türk siyasetinde güven duyulan lider’ olduğu şeklinde yorumlanmasını da sağlamıştır. Bölge istişare toplantılarıyla başlayan ve bugünlerde köy programlarıyla devam edecek bu sürecin isabetine dair en somut gösterge olan MHP mitingleri, elbette hem zillet cephesi ve onu destekleyen taşeron firmalar hem de bu cephenin uluslararası arenadaki sahipleri tarafından yakından takip edilmekte ve rahatsızlıkları anında gösterdikleri tepkilerle fark edilmektedir. Öncelikle süreçten epey rahatsız olan güruh elbette ki, sürekli surette MHP üzerine oynayan ve siyasi manipülasyon pususunda ‘sahiplerinin sesi’ veya ‘kemiğe göre salya salan Pavlov köpeği’ hüviyetinden öteye gidemeyen, hiçbir bilimsel altyapısı ve geçerliliği olmayan sözde araştırma şirketleri olmuştur. Öyle ki kıymeti kendinden menkul bu şirketlerin bir hafta arayla kısa sürede verilerini “güncellemeleri” ne denli gerçekçi olduklarını göstermektedir. Vatandaşın MHP’ye, onun programları ve mitinglerine olan ilgisi ve katılımı esasında bu çalışmaların zeminsiz ve uydurma olduğunun en temel göstergesidir. Türk Milleti bu programlara gösterdiği ilgiyle aslında PKK destekli altılı masa bloğuna net bir şekilde ‘kral çıplak’ diye haykırmıştır. Zillet cephesindeki kıpırdanma, huzursuzluk, yeni yol arayışları ve yan cephe hazırlıkları özünde tamamen bu şirketler tarafından kendilerine sunulan hayal dünyalarından uyanışlarının görüntüsünden ibarettir. Ancak dev aynasında gördükleri sıfatlarına olan öz güvenleri bu uyanışı bir Oblomov miskinliğinde tutuyor, o da onların bilecekleri bir mevzu olarak görülmektedir. Zillet cephesinin Anadolu’da yükselen MHP rüzgârına karşı oynadığı oyun, her zamanki gibi çok tanıdık görünmektedir. Zira ne zaman MHP yükselişe geçse oyun yine tekrarlanmaktadır, yine ‘eski ülkücü’ rolünde birbirinden hünerli jönler türemektedir, bayat ve safsata replikler guguk kuşu gibi dile gelmektedir. Tabi zillet cephesi üretme ve yaratma yönünden malul olduğundan aynı senaryoyu şaheser vehmedip gişe beklemektedir. Ancak unutulan şey, herkesin her şeyi bildiği gerçeğidir ki vatandaş ise herkesin cemaziyelevvelini bilmektedir. Aslında bu taifenin, 2010 referandumunda FETÖ terör örgütünün yayın organlarında boy ve saf göstererek nasıl bir cibilliyet teşhiri yaptıkları da bilinmektedir. Her şerde bir hayır var derler, bir kez daha görevlerini yerine getiren bu taifenin ortaya çıkışı zillet cephesinin nereden kumanda edildiğinin teyit edilmesi adına isabetli olmuştur. Kaldı ki bu durum Ülkücü Hareket’te artık öyle kanıksanmıştır ki, bilseler Ülkücü Harekette bir karşılıklarının olmadığını, bu gereksiz zevatı anında postalayacak olan ‘Bay Kemal’ ve ‘Apla Meral’ olurdu diye düşünülmektedir. Ne de olsa yetersiz bakiye meselesidir bu. Ne düze çıkaracaktır ne de menzile götürecektir. Lider Devlet BAHÇELİ ve MHP her zaman uluslararası siyasi aktörler tarafından yakından takip edilmektedir. Lider Devlet BAHÇELİ ve MHP tarafından gerçekleştirilen mitinglerin takibinin yanı sıra liderin hamleleri de yakın gözlem altındadır. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın liderimize takdim ettiği Mavi Vatan haritasının diplomasi koridorlarında yarattığı dalgalanma bunun son örneklerinden birisidir. MHP bu adımlarla temelde her türlü yolu meşru görüp Türkiye’de siyaseti kendi çıkarları etrafında dönüştürmek isteyen küresel emperyalizme ve onların Türkiye’deki yerli işbirlikçileri olan PKK destekli altılı çeteye karşı Türk Milleti adına bayrak açmıştır. Sonuç olarak, Lider Devlet BAHÇELİ ve MHP kadroları karış karış gezdikleri Anadolu’da hem Türk Milleti’ne bir siyasi partinin her zaman nasıl vatandaşının yanında olduğunu göstermektedir hem de Türk Milleti’ni ve Anadolu’yu zapturapt altına almak suretiyle istediği gibi at koşturacağını zanneden küresel güçlere ve değnekçileri olan PKK destekli altılı çeteye vatan toprağının bir karışının dahi sahipsiz olmadığını net bir şekilde ilan ve beyan etmektedir. Bu çalışmaların yarattığı iklim, meyvesini 2023 yılında gerçekleşecek olan seçimlerde somut olarak verecek, 2023 Lider Ülke Türkiye’nin mimarı Lider Devlet BAHÇELİ ve MHP kadroları Büyük Türk Milleti önünde bir kez daha güven tazeleyecektir.