İşte Öyleydi Benim Abim

Yayınlanma: 15.12.2020 11:52 Güncelleme: 15.12.2020 11:52

Hani varlığından mutlu olduğunuz insanlar vardır. Onları sık görmeseniz de güç alırsınız onlardan. Varlığı yeter, yani yaşadığını bilmeniz yeter. Ata-Baba gibi yani, dağ gibi arkanda... Öyle hissedersin...Yokluğunda kolunuzun biri kopar sanırsınız, canınızdan bir can eksilir sanki... Kalbiniz sızlar günlerce, içinizde bir yerler kanar.İşte öyleydi benim sevgili abim. Aylardır yağmayan Rahmet kapladı bugün toprağı...Gök ağladı, ruh uçtu bilinmezlere, can aktı bugün... Sızı kapladı bütün bedenleri...Yakınlarının; "Yok ölmez o, ölmez... Yanlışınız var, gelir, gelir..." sözleri çınladı kulağınızda gecelerde... Gözünüzden yaş oldu aktı sonra cümleler... * * *Bir birikimin, tecrübenin ispatı gibi bembeyaz saçları, "ben ak saçlıyım" der gibiydi. Hani onu birisi tarif ederken; "beyaz saçlı" diye tarif ederdi. Hem saçı ak, hem ak saçlıydı benim abim...Bembeyaz saçı ve onu tamamlayan kalın beyazlaşmış kaşları ve bunları bütünleyen tavırları ile "Karizma" kimdir? deseler, hiç tereddüt etmem, bir çırpıda söylerim onun adını... Onu her gördüğümde de böyle takılırdım, gülerdi. Ah benim karakteri yüksek, mert abim. Doğru bildiklerini açıkça ifade etmekten çekinmeyen, eşine az rastlanır, örnek alınası büyüğüm... Ah benim abim...* * *Ne vakit bir sıkıntım olsa, arar bulurdum. Dertleşirdik. Hep nasihat verirdi. Bilirdi örnek aldığımı... Bir gün demişti ki, "Bu dönemde çocuklarınıza acımayın. Zorluğu yaşasınlar, hayatı öğrensinler." Dönem dediği; çocukların içinde bulunduğu çağ itibariyle dönem yani... Sonra bir gün yanına gittiğimde beni görünce kalkıp sarılıp ağlamış, ağlamıştı... Ve dedi ki; "Dünya güzel. Bırakın çocuklarınız rahat yaşasın..."Anlamıştım ona hayatın verdiği acıyı, acının kattığı acı tecrübeyi... Bir öğretmen arkadaşın çocuğunun düğününde karşılaştığımızda içini dökmüştü sanki. Sırlarını paylaşmıştı kısacık sürede... Süre kısa ama bir ömürdü o paylaştıkları... * * *Hayalperest değildi. Realist ve akılcı bir dava anlayışına sahipti. Sağlam karakterli, iyi bir Türkçüydü. Kimseye eyvallah etmez, doğru bildiklerini de açıkça savunurdu. Pratik zekasıyla anında çözüm üretirdi. En önemlisi geleceği okurdu. Hiç unutmam... Yıllar önce demişti ki; bugünün en önemli sorunu "Adaletin olmayışı". Yıllar sonra adaletin devlet olduğunu, hukuk anlayışının yok olduğunda devletin yok olacağını, yaşayarak öğrendik. Paylaştığım yazılarıma yorumları ile katkı yapardı benim abim... * * *Dün bir öğrencisi aradı beni. Yıllarca üst düzey görev yapmış. tanınan, bilinen ve sevilen isimlerden biri..."Abi bana öğrenciliğimde takım elbise almıştı" dedi. "Bir gün de bayramda flama tutacaktım, ayakkabım eskiydi, bot almıştı" dedi. "Hatta botu giydirdi, bağcıklarını da kendisi bağlamıştı..." dedi.Yokluğunda hatırlanıyor işte kimi şeyler. İşte onlarla gidiyorsun o bilinmezlere.... Aslında seni hayattayken de var eden şeyler, yokluğunda da var ediyor seni. Çoğu bilmez ama işte böyleydi benim abim... * * *Beyazlara sığmaz kocaman uzun bedeni toprağa buluştu bugün... Kürek alamadım elime... Alıp ta toprağı atamadım üstüne... Gelmedi içimden... Yavrumun doğum günü senin ölüm günün oldu.Ömür dediğin bir kaç dakika, bir kaç saat... Biz de yakınız sana, Hani bir kaç saat, bir kaç dakika... Ah benim sevgili abim, Remzi hocam...

Devamını Okumak İçin Tıklayınız