İMRENDİĞİM ADAMLAR...

Çorum'un ağaçlı köyündeki Kerim dayıya imreniyorum. Karaman'ın kurucabel köyündeki Ali emmiye imreniyorum. Mut'un ardıçlı köyündeki Durmuş çavuşa imreniyorum. Daha bu gibi milyonlarca isimsiz yurdum insanına gıbta ediyorum. Peki neden? Şundan GALİBÂ. Bunlar evlerinde veya köy camiinde bir köşede mırıl mırıl Kur'an okurlar. Kelam-ı kadim derler mushaf-ı şerife. Anlarlarmı okuduklarını? Ben'den iyi anladıkları muhakkak. Meselâ hırsızlığın haram olduğuna inanırlar. Nerede yazar deyin Kuran'da derler. İçki yasak, kumar yine öyle derler. Nereden biliyorsun deyin. Kur'an'ı Kerim'den diye cevap verirler. Gıybet etmek,  zan yapmak,  kul hakkına girmek,  zinaya yaklaşmak,  kibirli yürümek,  insanlara lakap takmak vs.vs. Bütün bunların kötülüğüne inanırlar. Çünkü Kur'an'ı Kerim'de böyle yazar derler. Nasıl okuduklarını anlıyorlarmı sizce. Ha kelime anlamını sorarsanız, onu tabii'ki bilmezler. Bilmeden anlamak belki de budur. Ezan başlar "AZİZ ALLAH" derler. Ne demek deyin. Ne demek olacak canım der azarı basarlar. Gusülhaneye girerken destuuur diyerek girerler. Tam seksen yıl hiç unutmadan bu böyledir. Bunların yürekleri yaşadıkları köyün havası gibi pırıl pırıldır. Tek bildikleri vardır: "ALLAH'IN DEDİĞİ OLUR." İşte o kadar. İşte size hem sigorta hem kasko. Gelecek kaygısı mı? Allah deldiği boğazı aç koymaz der işi bağlarlar. Evlerine misafir ol elleri ayaklarına dolaşır. Hürmette kusur etmemek için kan ter içinde kalırlar. Giderken gusurumuza bakmayın begim diyerek, bir'de azık sunarlar. Bellerinde mutlaka guşşak olur bu büyüklerimizin. Atlete hiç alışamazlar, mutlaka göynek giyerler. Yedikleri ürünler mi? Onu hiç sormayın. Elif ananın yeni saçtan inmiş bazlamasının yanında bilmem ne marka sucuk olacak değil ya. İçi kemikli kuru fasulye yi kuru yavan acı soğan..... Vay vay vay. Gelde imrenme birader. İnsan şöyle bir düşünüyor. Bir Ankara ya bakıyorum, birde yalnızcabağ köyüne. İnanın takasına bile gönlümü razı edemem. Sizi bilmem. Hocaaam lafı köye kente yayma ÖSYM den ne haber diyorsunuz biliyorum. 20 temmuz da ışıklar yanınca görüşürüz. Ve Eylül'de fakülteye teşrif eden dostlara sıcak çay sözümüz olsun inşallah. Kalın sağlıcakla.