"İKİLİK YOK, BİRLİK VAR"

Yayınlanma: 01.07.2024 16:02 Güncelleme: 01.07.2024 16:02

Değerli ilim adamı, mücahit, yazar, çizer, tüccar yetiştiren, hatta İstanbul’u bile sallayan illerimizden birine konferans için gittiğimde, adını duyduğum o değerli insanlardan bazılarıyla görüşmeyi kafama koydum. Benimle ilgilenen delikanlıya kimlerle görüşeceğimi söyleyince şöyle bir şaşırdı. Altı ayrı gurubun önderlerini kurumlarında ziyaret ettim. Birbiriyle küs olduğunu öğrendiğim İslam âlimi ile hareket adamını akşam yemeğinde beraber olmaya ikna ettim ama onlar yalnız kendisini davet ettiğimi sanıyor, o küs olduğunun da yemekte beraber olacağımızı bilmiyor. Yemeğe giderken ikisini de evinden alacağımı söyledim. Birini aldık arabaya, öbürünün kapısını çaldığımızda onun da olacağını anladı. Arabada yan yana oturmalarını sağladık ve yemek boyu da diğerlerine küs olduklarını hissettirmediler ama o günden sonra sımsıkı bir dost oluverdiklerini duydum. Bazen “Gelin sizi barıştırayım” demek bile küslüğü körükleme anlamına gelebilir. İnternette Müslümanların önderlerine saldırarak Müslümanlar arasında meşhur olmaya çalışanlar dolaşıyor. Saldıranın söylediği doğru olsa bile, yanlış söyleyen, yazan ve yapanın kulağına söylenecek sözü dünyaya yayıyor. Rabbimiz, “Hepiniz topluca Allah'ın ipine (Kur'ân'a) sımsıkı sarılın, parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de, O kalplerinizi birleştirdi ve O’ nun nimetiyle siz kardeş oldunuz. Ve siz ateş çukurunun kenarında idiniz de, O sizi kurtardı. Allah doğru yola gelesiniz diye ayetlerini işte böyle açıklar.” (Al-i Imran Süresi, Ayet 3/103) Aslında bu ayeti kerimeyi bu günlerde önce gönüllere kuyumcu hassasiyetiyle işlenmeli, sonra şehrin meydanlarına, kavşaklarına, şehirlerarası yollarda ara ara asılan reklam panolarına yazılıp asılmalı. Hat ve tezhip sanatının ülkemizde ve İslam âleminde gelişmesine sebep, bazı Kur’an ayetlerini, bütün insanlara göstermek, okutmak ve hatırlatmak için yazılıp süslenmiş ve evlere, camilere, vakıflara, çeşmelerin hayat suyu akıtan kurnasının üstüne yazmışlar. Rabbimiz bu ayette bize yapılması gerekeni öğretiyor. Ardından da bunun sakıncalarını açıklıyor. Aslında Rabbimiz bize burada bir de metot öğretiyor. Önce insanlara yapılması gerekeni anlatacaksınız, sonra da sakıncalarını anlatacaksınız, ayet onu da gösteriyor. ‘Allah’ın ipine sarılın parçalanmayın’ diyor. Cabir bin Abdullah anlatıyor, “Peygamber Sallallahü Aleyhi ve Sellem’in yanında idik. Bir çizgi çizdi, o çizginin sağına iki çizgi çizdi, soluna iki çizgi çizdi. Sonra orta çizginin üzerine parmağını koydu ve şu ayeti okudu: ‘Muhakkak bu benim dosdoğru yolumdur, ona uyunuz. Başka yollara uymayın; sizi Allah'ın yolundan ayırır. Sakınasınız diye Allah bunları size tavsiye etti.” En’am Süresi, Ayet 6/153) (İbni Mace, Sünen, K. Ebvabü’s-Sünnet, bab 11) Tefrikanın sonunu göstermiş bize Rabbim. Tefrika nedir? İslam çizgisinin dışındaki bütün yollar insanları paramparça eder. Onun için biz İslam çizgisinin takipçisi olmalıyız. Bunu bir fikir olarak söylemiyoruz; bir iman olarak söylüyoruz. Bir de hayatta tecrübe edilmiş ve başarılmış bir durum bu. Ne zaman başarılmış? Ayet indiğinden itibaren başarılmış bir gerçek bu. Peygamber Efendimiz başarmış, sahabeyi kiram bunu başarmış, Selçuklular başarmış, Osmanlılar başarmış. Babür Şah Hindistan ve Çin’de 400 yıl İslam’a göre ülkeyi yönetirken, Hintlisini, Çinlisini, Pakistanlısını, İranlısını, Turanlısını bir arada yaşatmayı bilmiş. 600 yıl Osmanlı bunu başarmış. 50’ye yakın ayrı ırktan insanı bir arada sorunsuz bir şekilde yaşatmışlar. Gönülden iman edenlere sevinmişler, imana girmeyenlerin ise (belki üzülerek) vatandaşlıklarının devamını sağlamışlar. Bütün ırkların ve bütün dinlerin bir arada yaşamasını başarabilecek tek inanç sistemi İslam’dır. Bu bir iddia değil, yaşanmış bir gerçektir. Osmanlı, Selçuklu, Babür Şah, hatta Endülüs devleti bunu ispatlamıştır. Dünya bunu biliyor, strateji uzmanları, siyasetçiler, tarihçiler bunu biliyor. Ama bilmezlikten geliveriyorlar. Biz hatırlatmaya ve örnek olmaya özen göstereceğiz.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız