Hotamışlı; “ermenek’te Neler Oluyor?”

Yayınlanma: 02.04.2015 09:15 Güncelleme: 02.04.2015 09:19

Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Ziya Hotamışlı yaptığı yazılı açıklamasında şöyle dedi; “Ermenek ilçemizde 21 Mart Nevruz Bayramı ( Ergenekon ) ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrencilerin huzurunda coşkuyla kutlanırken Milli Eğitim Şube Müdürü Hasan AÇIKGÖZ’ün Türk Bayrağı’na karşı davranışını basından öğrendik. Arif Nihat Asya’nın “Bayrak ” şiiri okunurken Türk Devletlerinin bayrakları ve bayrağımızla öğrenciler geçit merasimi yapıyordu

 HOTAMIŞLI; “ERMENEK’TE NELER OLUYOR?” Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Ziya Hotamışlı yaptığı yazılı açıklamasında şöyle dedi; “Ermenek ilçemizde 21 Mart Nevruz Bayramı ( Ergenekon ) ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrencilerin huzurunda coşkuyla kutlanırken Milli Eğitim Şube Müdürü Hasan AÇIKGÖZ’ün Türk Bayrağı’na karşı davranışını basından öğrendik. Arif Nihat Asya’nın  “Bayrak ” şiiri okunurken  Türk Devletlerinin bayrakları ve bayrağımızla öğrenciler geçit merasimi yapıyordu ...  İlçe Kaymakamı, Garnizon Komutanı, Belediye Başkanı, Emniyet Amiri, öğretmenler ve katılan herkes; o anlarda büyük bir heyecanla ve milli şuurla bayrağımızı ayakta alkışlarla selamlarken, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Hasan AÇIKGÖZ’ün oturuş görüntülerini tüm Türkiye ibretle seyretti. Bu ibretlik manzara: Türk Milli Eğitiminin üzerine kabus gibi musallat olmuş zihniyetin; Cumhuriyet ve Cumhuriyetin kazanımlarına, kurucu felsefeye, Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Ruhuna, Atatürk ve İnkılaplarına ve milli değerlerimize apaçık bir meydan okuyuşudur. Türk Eğitim-Sen olarak; bekledik ki üyesi olduğu Eğitim Bir-Sen ve ilgili şahıs çıkıp kamuoyundan bir özür dilesin. Ama o da ne? Her zamanki gibi akıl almaz bir üslup ve özrü kabahatinden büyük pişkinlikle başkalarını suçladılar.  Bu çirkin davranışın sahibini kınamak yerine bir de sahiplenmek ve savunmak tam bir düşüklük örneğidir ve asla unutulmayacaktır. Milli ve manevi değerlerimize bağlı Eğitim Bir-Sen üyelerini de rencide eden ve derinden yaralayan bu saygısızlığa karşı herkesi gereken milli duruşu göstermeye davet ediyoruz. Herkesin gözü önünde ve basının huzurunda yaşanan hadise apaçık ortadayken; bir de haberi yapan basını hayalcilikle suçlayabilmek hokkabazlığını da manidar bulmaktayız.  Yaşanan bu vahim ve çirkin olayın üzerine ilimiz valiliği tarafından derhal soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmayı açan valiliğimiz de asılsız itham ve mesnetsiz hayali işlerle mi uğraşmaktadır? Bu nasıl bir mantıktır? Andımızın kaldırılmasıyla başlayıp, Milli Gün ve Bayramlardaki kutlamaların değiştirilmesi ve nihayet Lise Edebiyat kitaplarından “ bayrak ” şiirinin çıkartılmasıyla başlayan serüvenin ; daha nerelere uzanacağını ve bu zihniyetin işi daha da azıtacağını biz hep söyledik. İşte Ermenek ilçemizde yaşanan da budur! AÇIKGÖZ’ü rahatsız eden acaba neydi? Türk Bayrağı mı? Bayrak Şiiri’nde anlatılanlar mı?  Daha düne kadar Karaman, Türkiye’de eğitimdeki başarısıyla ve Türkiye 1.liğiyle haberlere ve araştırmalara konu olurken; şimdi maalesef bu gibi utanılacak hadiselerle anılır oldu ... Eserinizle öğünün... Devlet büyüklerimizin yurt dışı programlarında bayrağımıza olan saygılı davranışlarını hiç mi örnek almadınız?  Türk Eğitim-Sen olarak bu utanç verici hadisenin müsebbibi olan şahsı ve bu olayı savunan yüzsüzleri kınıyor ve kamuoyunun vicdanına havale ediyoruz. Geçtiğimiz yıl Bayrak Şiiri’nin edebiyat kitaplarından çıkarılması üzerine; konuyu Türkiye gündemine taşımış ve yüzbinlerce adet bastırıp okullarda dağıtmıştık. Önemine binaen, her okuyuşumuzda ayrı bir duygu ve heyecana kapıldığımız eşsiz eseri tekrar yayınlıyoruz: “Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,  Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,  Işık ışık, dalga dalga bayrağım!  Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.  Sana benim gözümle bakmayanın  Mezarını kazacağım.  Seni selâmlamadan uçan kuşun  Yuvasını bozacağım.  Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...  Gölgende bana da, bana da yer ver.  Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:  Yurda ay yıldızının ışığı yeter.  Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün  Kızıllığında ısındık;  Dağlardan çöllere düştüğümüz gün  Gölgene sığındık.  Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;  Barışın güvercini, savaşın kartalı  Yüksek yerlerde açan çiçeğim.  Senin altında doğdum.  Senin dibinde öleceğim.  Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:  Yeryüzünde yer beğen!  Nereye dikilmek istersen,  Söyle, seni oraya dikeyim! ”  Arif Nihat ASYA

Devamını Okumak İçin Tıklayınız