HAYROLSUN İNŞAALLAH!
Yazıp yazmamayı çok düşündüm. Sonradan yazayım istedim. İşte yazıyorum. Çünkü Rasûlullah sav anlatmış rüyalarını. Daha doğrusu haber vermiş. Müjdelemiş diyelim. Mekke'nin fethi gibi meselâ. Bizde hayrolsun inşallah diye başlanır ya. Bende öyle dedim. Başlığımı öyle koydum. Rüyadan bahsediyorum. Peygamberlerin rüyasına; Rüyay-ı sadıka veya haber-i sadık deniyor. Hatta Peygamberliğin kırk altıda biri denir. Bizim rüyalarımıza "EDGÂSÜ AHLÂM" deniyor. Üstelik bu Kuran-ı Kerim'in tanımlaması. Yusuf suresi ayet 44. Hatta fakültede Kur’an hocamız Hüseyin Selman Bey, final sınavında tam buradan sorular sormuştu. Bendenize hocam buralar neden bahsediyor demişler: Bende bizim rüyalardan bahsediyor demiştim. Her neyse. Gece bir ara uyandım. Saat 02.05.. Bir müddet uyuyamadım. Öyle durumlarda ya mülk Suresini okumaya başlarım. Ya da "Yazaroku" diye bir yer var. Oradan bir iki yazar okurum. Uykum gelir ve uyurum. Bugün de öyle yaptım. Yazar okuya baktım. İlk beş içinde Abdurrahman Dilipak var. Belki bir yıldır falan denk gelmiyordu. Merak ettim okuyayım istedim. Dünkü ve bugünkü yazılarını okudum. Biri "Göle maya çalmak". Diğeri "15 Temmuz". Her neyse. Uyumuşum. Rüyama gelirsek. Bir cuma günü birkaç arkadaşız. İbrahim hakkı Konyalı mahallesinde bir Cami'ye gidelim dedik. Eski yüzbaşı kuyusunun olduğu yere geldik. Orada aşırı bir kalabalık var. Bir İnşaat sahası gibi bir ortam. Kalas, tahta taşıyanlar var. Ve onlara engel olmaya çalışan kalabalık var. İş kavgaya döndü dönecek. Etrafıma bakınıyorum. Herkes seyrediyor. Kalabalığın pek çoğunu tanıyorum. Benden yaşlılarda var. Onlarda bana bir şeyler yap gözü ile bakıyorlar. Bütün cesaretimi topladım ve: Kıymetli Müslümanlar. Değerli kardeşlerim, diyerek bağıra bağıra konuşmaya başladım. Bulunduğumuz yer bir mabet inşaatı. Ve hepimiz burası için bir şey yapalım istiyoruz. Nedir şu gördüğümüz manzara? Lütfen bir an için duralım ve düşünelim. Herkes soluksuz dinliyor. Hah iyi oldu bakışları var. Şimdi buranın yerli cemaatinden, benim konuşabileceğim üç kişi buraya doğru gelsin dedim. Cemaatle çalışanlar ayrıldılar. Mahalleli kendi aralarında konuşurken: Omuzuma dokunan oldu. Hacı hacı hayırdır, kendi kendine, ne konuşursun? Meğer o saatlerde benim hatun kişi mutfakta meşgulmüş. Yaptığım konuşmanın gürültüsüne gelmiş. Yalnız rüyamda değil, hakikatte de konuşmuşum. Saat kaç diye sordum. Dört dedi. Ya Allah bismillah. Bir uyandım ki; Uyanış o uyanış. Şimdi yazayım yazmayım tereddüt ettim. Yazmazsam keşke deyip duracağım. İşte yazdım. Hemen peşin peşin; Hocam senin üstün açık kalmış demeyin. Temmuz'un 15 inde yün yorganla yatacak değilim herhalde. Ben her zaman açıkta yatarım zaten. Rüyamla ilgili bir yorumum var. İki üç gün içinde bir gelişme. Ama dur bakalım hayrolsun inşallah diyelim. Bizlerin rüyası İnşaat sahasında kavgaya şahitlik olacak tabi ki. Alanya'da daire pazarlığı yapacak değiliz herhalde. Buna da bin şükür. Görüşmek üzere hoşça kalın.