'Hastane İmajı' Demişken!
‘İmaj’ sözcüğü genel görünüş şeklinde tanımlanır ‘izlenim’ sözcüğü ile de akrabadır. Bir o kadar da önemli ve etkilidir. Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yeni Başhekimi Öğretim Görevlisi Dr. Şükrü Salih Toprak görevine başlamasının ardından, ilk işlerinden birisi “basın toplantısı” düzenlemek oldu. Başhekim Bey'i ilk kez bu toplantıda gördüm ve tanıştık. Kendilerine teşekkür ettik. Olağan ve normal şeylere nedense artık teşekkür eder olduk ( bu da başka bir yazı konusudur elbet!) Son yıllarda maalesef basın sektörü “basın toplantısı” kavramı ve içeriğinden o kadar uzak tutuldu ki! Tevatür toplumuna doğru hızla evrilmemizin başlıca nedenlerinden birisi bence budur. Çünkü basın toplantıları kurum ya da kuruluşların itibar ve imajını güçlendirmesi için etkili, açık ve şeffaf bir yöntemdir. Bütün bunlar kamuoyunda güven oluşturur. Bir diğer yararına gelince; vatandaş ile kurumlar arasında köprü vazifesi gören basın mensupları kamuoyunun sesi, kulağı ve vicdanını da temsil etmektedir. Bilginin paylaşıldığı basın toplantıları bu bakımdan da önemlidir. Çünkü medyanın soru sorması, sorabilmesi önemlidir. Cevapları önemlidir. Haber notları önemlidir. İzlenimleri, kaynağı önemlidir. Bu önemler listesi uzundur ve çoğu zaman hayati önceliklere sahiptirler. Maalesef son yıllarda bu ciddiyetten uzakta haber içeriği üretmeye çalışıyoruz. Adına üretim denirse tâbi! Hal böyle olunca; Kimileri çıkıp ya oturduğu yerden hariçten gazel okuyor, ya da menfaat tetikçiliğine soyunuyor. (Bu da başka bir yazı konusudur sevgili okur!) Aman Allah'ım! Meseleden azadeler gibi ne çok uzattım yazıyı... ilk kez oluyor mazur görünüz lütfen... * Hastane Başhekimi Dr. Şükrü Salih Toprak özenli bir bilgilendirme slaytı ile ilk basın toplantısını gerçekleştirdi. Soruları aldı, soruları cevapladı ve her zaman cevaplamaya da hazır olduklarının ısrarla altını çizdi. Elbette zaman gösterecek ama kısacası dirayetli bir izlenim bıraktı. Kendilerine dirayet sınavında başarılar dileyerek toplantıdan ayrıldım. Başhekim Bey sunumunda yatak sayısından hasta sevk sayısına, uzman ve pratisyen hekim sayısından ameliyat sayısına ve daha birçok konu başlığı hakkında istatistikleri açıkladı. (Detayları gazetemizin haberinde okuyabilirsiniz.) Bunca konu başlığı arasında elbette meslektaşlarımın da altını çizdiği konu başlıkları olmuştur. Çünkü basın toplantıları bu açıdan da önemlidir. Benim bu başlıklar arasından seçtiğim konu başlığı "Radyoterapi ünitesi" oldu. Konuya şahsi hassasiyetimin olduğunu yakınlarım bilir. 2.5 yılını Konya'da geçirmiş bir hasta kardeşi olarak, o dönem karşılaştığım hastaların neredeyse yüzde 50'si Karaman'dan geliyordu diyebilirim. 2015 yılında Karaman Devlet Hastanesi'nde Ayakta Onkoloji Hizmet Biriminin hizmete girmesiyle birlikte, pek çok hastanın Konya'ya gitme çilesi böylece ortadan kalkmış oldu. Peki, yeterli oldu mu? Aradan geçen 9 yıl sonraki tabloya bakınca; Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bir onkoloji ünitemiz mevcut olup, henüz bir uzman doktoru yok. İyi haber ise uzman doktorun bayramdan sonra hizmete başlayacak olmasıdır. Onkoloji ünitesi günlük ortalama 10-15 hastaya kemoterapi tedavisi uyguluyor. Yılda 800 ile 1000 arasındaki hasta ise maalesef radyoterapi (Işın Tedavisi) veya başka sebeplerden dolayı diğer illere ve kurumlara sevk ediliyor. Öncelik ve önem sırası neye ya da kime göre belirlenir? Bilemem! Ancak yapımı devam etmekte olan hastane ek binasında bir "Radyoterapi Ünitesi" açılması elzem konuların başındadır. Çünkü bırakın tedavi için kalkıp Karaman'dan Konya'ya, Mersin'e gitmeyi; Allah tez zamanda şifalarını versin geçtiği yer yaraysa! Su bile içemediklerini biliyorum. Ve bazen bilmenin kendisi yaktırır bir çoban ateşini... Dumanı tüter mi? Oralardan görünür mü bilmem ama ağzındaki bir damla su ile çabalayan karıncayadır niyetim ve ruhu şâd olsun kıymetlimin!