HALK KARŞI, YA HALKI YÖNETENLER?

Yayınlanma: 15.09.2025 15:14 Güncelleme: 15.09.2025 15:17

Enerji çağımızın en önemli ihtiyaçlarının başında gelir. Fabrikaları çalıştıran bir güç, aynı zamanda bir yoğun bakım hastasının hayati cihazlarını da çalıştıran bir güçtür. Enerji üretimi için yapılan her türlü çalışmaya ihtiyacımız var. Saygımız da… Ama kaşı yaparken göz çıkarmanın da âlemi yok yani… Konu; Karaman-Ayrancı arasındaki o ucube santral. Karamanda tek bir kişinin bu santralin varlığına olur vermesi mümkün değil. Kimseyi olur derken görmedik, duymadık, olacağını da sanmıyoruz. YA SİZ… HALKI YÖNETENLER… Seçilmiş ve atanmış yöneticiler. Bu OLURUN vicdanınıza sızı vermesini nasıl engellediniz? Devasa plazalarda masa başında sermayelerine katkı yapacakların toplumdan haberi yoksa düşündükleri tek şey, dolar stoklarına nasıl ilave yapacaklarıdır. Öyle de oldu. Karapınar linyit yataklarının işletilmesinde sıkıntılar gözlenince birden bir biokütle lafı dolaşmaya başladı. Her türlü karşı koymalara rağmen o kirli dumanlar tüttü. Sonrası çevre yollarımızda yüzlerce binlerce kamyonda ağaç kütükleri, mısır samanı balyaları boy göstermeye başladı. Hatta kapalı kasalarla taşınarak görülmesi engellenen plastik çöplerden bile bahsedildiği oluyor. Linyit ile ne alaka? Kesif orman alanları çok uzakta. Eh şimdilik yüzlerce/binlerce kamyon odun taşıyor ve büyük bir maliyet. Sonrası? Sonrası bir yolunu bulup o linyit yataklarını hammadde yapıvermek… Faaliyete geçeli kısa bir zaman olmasına rağmen vatandaşın koro halindeki feryadı çok yüksek perdeden ve yoğun bir şekilde çıkmaya başladı. Ama o feryatlar maalesef o yoğun kara dumanları engelleyemiyor. Çünkü karar idari bir karar. DEVLET BÖYÜKLERİ BİLİR. Eh vatandaş da sandıklarda o kara dumanın karasını ak üstüne kara bir leke olarak yapıştırmasını da bilir. Bir zamanlar vatandaşın gönlünde taht kuran, vatandaşın baş üstünde, omuzlarda taşıdığı siyasi güç, o büyük hatalarına maalesef her gün bir yenisini ekleme bahtsızlığını gösteriyor. Damlayan suyun mermere etkisi yok gibi görünür. Ama suyun mermeri delme kabiliyeti gücünden değil sürekliliğindendir. O kara dumanlar her yıl, her ay, her hafta, her gün, her saat, her dakika tüterek ovanın üstüne bir kara perde olarak kapanacaktır. Hele bir de gelecekte kömür işin içine girince o kara perde kara katranla bulanmış hale dönecektir. Susuzluk, fiyat politikalarındaki kontrolsüzlük gibi olumsuzluklarla mücadele ederek gerek rızk peşinde, gerekse milli ekonomiye katkı peşindeki çiftçi, köylü, o katrana bulanmış perdenin altında mahvolacaktır. Oraya fabrika kursalar da şehirle ve bölge ile hiçbir irtibatları olmayan bu yatırımcılarla ilgili bir bilgimiz maalesef yok. Bir ara yerel basına, bazı eleştirili yazılar nedeni ile sus payı verdiklerine dair dedikodular olsa da meslektaşlarımızın böyle bir adilik yapacaklarına inanmadığımız için pek kaile almadık. Ama bu şirket ne olursa olsun, plazalarında halkı, milleti, tabiatı, çiftçiyi düşünmedikleri ortada. Milli ekonomiye katkı yaparken, para kazanırken, her tülü olumsuzlukları göz önüne alanlar bu tesisi tarıma ve çevreye zarar verilmeyecek bir bölgeye kurarlardı. Bu gün masraf ettiler, “milli servettir yazık olur” demek kuruluşta “olur” vermekten daha büyük bir suçtur. Şeftaliyi çekirdeği ile yiyen sonrasına da katlanmalıdır. Güneş santrali veya rüzgâr santrali kurdular da bu halk karşı mı çıktı? Aksine tüm güçleri ile yardımcı olup ayakta alkışlamayı da bilirler. Halkın sabrı daha fazla taşmadan, halkın devlete siyasete güveni sıfırlanmadan bu tesis faaliyetini durdurmalıdır. Fiziki yapıya ne yaparlar, onu da kendileri düşünsün. Yinelemekte yarar var; KARAMAN HALKINDAN TEK BİR FERT BİLE BU İŞE OLUMLU BAKMIYOR VE TEPKİLİ. YA HALKI YÖNETEN SEÇİLMİŞ VE ATANMIŞLAR? SİZ KİMDEN YANASINIZ? BU FELAKETE HALKA RAĞMEN NEDEN GÖZ YUMUYORSUNUZ? Geçmişte Karamanın en verimli arazilerinin bulunduğu bölgeye çimento fabrikası için yapılan girişime halkın tepkisini değerlendirerek izin vermeyenlerle keşke bir benzerliğiniz olsaydı.  20250915

Devamını Okumak İçin Tıklayınız