HAL VE GİDİŞ
İlk okul karnemizde böyle bir bölüm vardı. Şimdiki adı davranış notu galiba. Herkes pekiyi alırdı o hâl ve gidişten. Paylaşımlarda görüyorum, herkes ALLAH'TAN öbür dünyada birşeyler istiyor. Aklım, mantığım ve öğrendiklerim şunu söylüyor. Ne bu dünyada, nede öteki dünyada hiç bir şey isteyerek elde edilmeyecek. Peki nasıl elde edilecek. Hal ve gidiş'e bakılacak. Sınav notlarına bakılacak. Yâni bu dünyadaki yaşamına bakılacak. Civi diyorlar ona herhalde şimdi. Kur'an'ı Kerim bu gerçeği şöyle vurgular. "İnsan için yalnızca çalıştığının karşılığı vardır". Dünyada haram helal tanımamış. Güçsüze zulmetmiş. Nüfuzunu kullanıp kul hakkına girmiş. Torpille hakkı olmayan dünyalık yığmış. Şimdide olmadık istekler listesi sıralıyor. Yahu dünyada üst baş toz toprak eve gelince; Hanım eve almıyor. Sen cennete hal ve gidiş'e bakılmadan girileceğinimi sanırsın. Müftü dedesi şefaat ederseymiş. Bu şefaat edecekler listesini bilirsiniz. O kadar çok ki. Kur'an'da ki çalıştığının karşılığı vardırın ilavasinde böyle bir şey yok. Ve kâinatın efendisinin kızına tembihi var. Kızım ALLAH'IN huzurunda ben'im sana faydam olmaz. Kullukta kusur etmemeye çalış tembihi o tembih. Uzatmayalım. HAL ve gidiş önemli diyor içimden bir ses. Günahın kısa tarifini yapalım bitirirken. Günah=İçine sinmeyen her şey. Kalbinden onay alamadığın fiil. Velev ki fetva makamı uygun desin. Sen kalbinden onay almaya çalış yinede. Biz'im örfümüzde ona vicdan muhasebesi deniyor malûm. Kalın sağlıcakla.