Yüzde 12 Ek Zam İstiyoruz

TAKİP ET

TÜRK EĞİTİM SEN; 'YÜZDE 12 EK ZAM İSTİYORUZ'

Türk Eğitim Sen Karaman Şube yönetimi, 28 Ekim Salı günü Atatürk Parkında bir Basın açıklaması yaptı. Şube Başkanı Ziya Hotamışlı tarafından yapılana açıklama şöyle; Değerli basın mensupları, kıymetli Karamanlılar;  Öncelikle tüm milletimizin Cumhuriyet Bayramını kutluyor, bizlere bu vatanı ve bu Devleti hediye eden ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Bizler bu Devleti, bu Cumhuriyeti sokakta bulmadık. Bir bebek büyütür gibi, bir evlat yetiştirir gibi canımız pahasına koruduk, gözettik ve 91 yaşına getirdik. Ne yazık ki bugün, evlatlarımızı feda ederek, hayatlarımızdan vazgeçerek yaşatmaya çalıştığımız Devletimiz, adına açılım, çözüm süreci denen bir ihanet projesi çerçevesinde soysuzların oyuncağı haline getirilmiştir. Aldığı tavizlerle iyiden iyiye azan terör örgütü  yol kesiyor, kontrol yapıyor, savcılardan bile kimlik soruyor, okul açıyor, okul yakıyor, sözde mahkeme kuruyor, Cizre’de özerklik ilan ediyor , sağa sola çaputlar asıyor başkent Ankara’da bile bayrak indirebiliyor…Bayrak için kollarını veren bir gazimiz Melih Gökçek’in Belediye Başkanı olduğu başkentimizde belediye şoförü ‘’ulan şerefsiz benim için mi  gazi oldun’’diyebiliyor. Geçtiğimiz gün Yüksekova’da çarşı ortasında, 3 Mehmetçiğimiz şehit edilmiştir. Yıllardır devletimize sadakatla hizmet eden köy Korucularımız birer birer şehit edilmektedir. Ne yazık ki asker, polis ve korucularımızın şehit haberlerine yayın yasağı getiriliyor. Maskeli PKK’lılar evler, dükkanlar, fabrikalar, otobüsler, müzeler, kütüphaneler yakıyor.  Atatürk büstleri yıkılıyor, tekmeleniyor, bayraklar yakılıyor… Maskesiz PKKlılar da tv. ve gazetelerde Türkiye Cumhuriyeti Devletine tehditler savuruyor. Şehir meydanında Mehmetçiğimize 25 kurşun sıkılırken birileri çıkıp hiç sıkılmadan teröristin onurlusundan  bahsedebiliyor ! Başta geçtiğimiz gün şehit olan 3 Mehmetçiğimiz, Bingöl’deki şehit polislerimiz ve köy korucularımız  olmak üzere, bu topraklar için toprağa düşen tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Terörü, teröristi, iç ve dış bütün destekçilerini ve tüm bu olup bitenlere,  kör, sağır ve dilsiz kalanları Allah’a havale ediyoruz.  Türkiye topraklarının %92 sinin asayişini teminen görevli Jandarma Genel Komutanlığının İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasını da böyle  bir ortamda manidar buluyoruz. Bölücü terör örgütü yeni yeni sözde birimler kurarken, hükümet ise karakolları ve askerlik şubelerini her ne hikmetse birer birer kapatıyor. Bu apaçık Türk Silahlı Kuvvetlerini tamamen tasfiye planıdır.Teröristler daha önce dağlarda ve mağaralarda bile kendilerini koruyamazken şimdi ise şehre inip ;  alenen, sözde  üniformalarıyla arzı endam etmektedir.Polis ve askerlerimiz ise resmi üniformalarını bile giyememektedir.İşte açılım ve çözüm sürecinin Türkiye’yi getirdiği ibretlik nokta…! Cumhuriyetimizin kuruluşunun 91.yılını kutlarken sınırlarımız yolgeçen hanına dönmüştür. Komşularımızla sıfır sorun diyerek çıkılan yolda; PYD, IŞİD ,ÖSÖ, Kandil , Barzani vb. sıfır kilometre sözde  yeni komşularımız türemiştir.    Başbakan; hiç danışılacak kişi yokmuş gibi bula bula kendine Etyen Mahçupyan’ı başdanışman yapmıştır. Sayın Başbakan bu tercihinizle tarihi bir yanılgı içindesiniz. Çok pişman ve mahcup olmadan derhal Türkiye’ye yakışan bir danışman bulunuz… Karanlık mahfillere ve oraya buraya değil, size güvenen Türk Milletine kulak verin. Kandille , İmralı canisi ve uzantılarıyla değil; Türk Milletiyle konuşun , danışın , kucaklaşın.Çare Türk Milletidir. Yaşanan son siyasi ve ekonomik gelişmelerle birlikte 2,6 milyon kamu görevlisi ve 1,9 milyon emeklinin çileli geçim mücadelesi tam bir ekonomik savaşa dönmüş durumdadır.   Memurlarımız 9 aydır, toplu sözleşme görüşmelerinde uğradığı beceriksizliğin, masa başında satılmanın ve yandaş türedi sendikanın  bedelini ödemektedir. Bilindiği gibi iktidar ve malum konfederasyon iş birliği ile memurlar 123 TL, emekliler ise 140 TL zamma mahkûm edildiler.    2014 ve 2015 yılı maaş zamlarının belirlendiği toplu sözleşme görüşmelerinde sözde yetkili konfederasyon, memurları masada yüz üstü bıraktı. Kanuna göre 30 gün sürmesi gereken toplu sözleşme süreci 7 günde, 2 toplantı sonunda anlaşmayla sonuçlandırıldı.  Toplu sözleşme sonunda kamu görevlilerinin hakkı olan enflasyon farkı ödemesi gasp edildi, yok sayıldı; memurlar kaderine terk edildi. Bütçede memurlara ayrılan kaynağın 2,97 milyar TL’si Hükümete peşkeş çekildi ve masada bırakıldı. Maaşlara yansıyan 123 TL’lik net artış, tarihi başarı olarak yutturulmaya çalışıldı.Bu ülke için yıllardır çalışan emekli ve memur için zam yapılmazken Suriye’den gelenler için milyarlarca lira harcanmıştır. Ayrıca, enflasyon farkı unutuldu; ek ders ücretleri, nöbet ücretleri, ek ödemeler, aile yardımı, çocuk parası, özel hizmet tazminatı, fazla mesai ücretleri de artmadı. Hal böyle olunca, memur maaşları Hükümetin ilk teklifinin bile altında kaldı, memurların aylık zararı ortalama 200 lirayı aştı. Ne yazık ki bu eziyet 2014 yılıyla da sınırlı değil. 2015 için de %3+%3 zam kabul edildi. Bütün bu yaşananlara rağmen toplu sözleşme rezaletine imza atan konfederasyon hala durumdan son derece memnun. Allah için çıkıp bir açıklama dahi yapamıyor. “Memur maaşı eridi” diyemiyor.  Tarihte hiçbir sendika, işverenin teklifinden daha düşük zam istemedi. Bunun adına ne sarı sendikacılık, ne de memuriyet sendikacılığı denir. Bunun adı olsa olsa memnuniyet sendikacılığı, bu sendikanın adı da Memnun-Sen olur. Yaşanan ekonomik gelişmeler üzerine enflasyon farkı ödenmesi yolundaki tüm girişimlerimiz “Toplu sözleşme hükümlerinin dışına çıkamayız” gerekçesiyle geri çevrildi.  9 aylık enflasyon %6,43 oldu. Doğalgaza, elektriğe, suya %9 zam yapıldı. Gıda fiyatları son 9 ayda %11 artarken, et ve ekmek %11, ulaşım %20, meyve %38 zamlandı. Ailenin zorunlu harcamaları 9 ay içinde tam 363 lira yükseldi. Ama memurun mesai saatine sadece 9 kuruşluk zam yapıldı !  Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak 2013 Ağustos ayından beri, gerçekleri dile getirdik, imzalanan toplu sözleşmenin defolu olduğunu, memurların haklarının gasp edildiğini ifade ettik. Memnun konfederasyon ise 123 lirayı anlata anlata bitiremedi. Bugün, memurlar gerçekleri gördüler.   Takke düştü, kel göründü. Akla kara açığa çıktı. Türkiye Kamu-Sen dün de meydanlardaydı; bugün de meydanlarda… Dün ne dediyse, bugün de aynısını söylüyor. Memurların haklarını masa başı oyunlarıyla budayan memnun konfederasyon ve yetkililer, bugün neredeler? Şimdi tatlı su demokratları ile hormonlu sendikalar, gerçekler karşısında saklanacak delik arıyorlar. Memuru unutup, yolsuzluğa, hırsızlığa destek verenler, bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? 9 ay içinde ailenin zorunlu harcamaları 363 lira artmışken, 123 lira zamma “Evet” diyenler, memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar?     Hizmetlileri yok sayanlar,  tüm 4/C’lilere; vekil ebe, hemşire, imam ve aile sağlığı elemanlarına üvey evlat muamelesi yapıp kadroya geçirmeyenler,  öğretmeni, sağlık çalışanını, emniyet mensuplarını, maliyeciyi, adliye çalışanını unutanlar, Postacıya, ormancıya, belediye çalışanına, diyanet çalışanına kör bakanlar, Emeklileri, ek gösterge sorunlarını, ek ödeme sorunlarını, fazla mesaileri, döner sermayeleri bir kenara bırakıp, 2 gün içinde memuru masada satıp kaçanlar, bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? Kış soğuğunun bastırdığı günlerde oduna, kömüre, doğalgaza gelen zamları bile karşılamayan maaş artışına imza atan, bir eli yağda, bir eli balda yandaşlar, soğuktan donan memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? Hâkim ve savcılarımızın, bilim adamlarımızın maaşlarının yükseltildiyse tüm emekli ve çalışanlarında yükseltilmelidir.  Akademisyenlerimizin yıllardır ihmal edildiğini her zaman söyledik. Yapılacak zamdan da büyük memnuniyet duyuyoruz. Demek ki istenildiğinde toplu sözleşme hükümlerinin dışına çıkılabilinmektedir. Harcamalar 363 lira artarken maaşlara 123 lira zam yaptınız. Siz hala kendinize adil mi diyorsunuz?   Ekonomik planlarda yapılan değişiklikler ve artan fiyatlar dikkate alındığında, memurların aylık 240 lira zararda olduğu görülmektedir. Memurun yalnızca 2014 zararı yüzde 12 olmuştur.  Artık enflasyon farkı da memurların eriyen maaşlarını kurtarmaya yetmemektedir. O halde 2014 ve 2015 yıllarını kurtarmak için memur ve emeklilerimize yüzde 12 ek zam yapılması zorunlu hale gelmiştir.  Yüzde 12 artışın anlamı, aile ve çocuk parası hariç en düşük dereceli memura 201 lira, ortalama memur maaşına ise 262 lira zam demektir. Biz de eriyen maaşların telafisi için, Artmayan nöbet ücretleri, fazla mesai ödemeleri, ek ders ücretleri, ek ödemeler, özel hizmet tazminatları, sosyal yardımlar nedeniyle oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için, 4/C’lilere, yardımcı hizmetlilere verilen sözlerin tutulması için, atanamayan öğretmenlerin atanması için , belli kesimlere verilecek maaş zammının, bütün memurları kapsayacak şekilde genişletilmesi için, Kamu görevlilerinin dağ gibi biriken ekonomik sorunlarının çözülmesi için; sözleşmeden kaynaklanan maddi kaybın telafisi için; YÜZDE 12 EK ZAM istiyoruz. Bu ihmal, bu adaletsizlik ve Memnun-Sen’in yaptığı bu ihanet, 91. yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin niteliklerine ve ilkelerine uymamaktadır. Cumhurbaşkanlığının bütçesini iki katına çıkarıyor, %100 zam yapıyorsunuz. Atatürk’ün emaneti Orman Çiftliğini talan edip, milyarlarca liraya saray yapıyorsunuz. Milletvekili maaşlarına tam 1000 lira zam yapıyorsunuz.  Terör örgütü olan PKK’yla barış pazarlığı yapıyorsunuz. Katil Apo’yla neyin  pazarlığını yapıyorsunuz . IŞİD’le rehine pazarlığı yapıyorsunuz. PYD’yle yardım pazarlığı yapıyorsunuz. Ama devletin asli unsurları olan memurla maaş pazarlığı yapmaktan kaçınıyorsunuz. Bu münasebetle Cumhuriyetimizin kuruluşunun 91.yıldönümünü kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşları ve tüm adsız kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi rahmet ,minnet ve şükranla yad ediyoruz. Ermenek’te kömür ocağında mahsur kalan işçilerimizin bir an önce sağ salim kurtarılması için fedakarca çalışan kurtarma ekibine ve yetkililere başarılar ve kolaylıklar diliyoruz. İşçilerimize ailelerine ve Karaman’ımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.