YAPTIĞI KEMANLARIN YARISINDAN FAZLASINI ALMANYA'YA SATIYOR

TAKİP ET

Karaman'da müzik enstrümanları imalatı ve tamiri yapan Ramazan Uzunlar, kendi imal ettiği kemanları yurt dışına satıyor. 

Müziğe tutkusunun 8-9 yaşlarında başladığını anlatan Uzunlar, babasının en sevdiği türküyü annesine çalmak için müzikle uğraşmaya başladığını anlattı. 
Uzunlar, “Annesinin radyoda Siyah saçlarında hatem yüzlerin türküsünü dinlerken ağlamasından çok etkilendim. Babamı kanser hastalığından kaybettik. Bu türkü babamın en çok sevdiği türküymüş. Henüz 1 yaşındayken kaybettiğim babamın en çok sevdiği türküyü anneme çalabilmek için harçlıklarımla saz aldım. Müzik tutkum böyle başladı” dedi. 
Liseye başladığında öğretmeni Mustafa Şen ile tanıştığını ifade eden Uzunlar, "Resim öğretmeni olmasına rağmen çok güzel saz çalıp söylüyordu. Aynı zamanda evinin çatısında müzik enstrümanları tamiri yapıyordu. Yanına gidip yardım etmeye başladım. Hem saz çalmayı geliştirdim hem de enstrüman yapmayı öğrenmeye başladım. Ondan çok şey öğrendim” diye konuştu. 
Uzunlar, merakının ilerlemesiyle Ankara'da bu işi yapan iyi ustaların yanında çalışmaya başladığını ve bağlamanın yanı sıra keman yapmayı da öğrendiğini anlattı. 
“KEMANLARI ALMANYA’YA GÖNDERİYORUM”
Uzunlar, "Yaptığımız kemanlar beğenilmeye başlandı. Bu işin sırrı tecrübe. Her yaptığın enstrüman yeni yaptığına bir şeyler katıyor. Daha çok yapmaya başladım. Günde 14-17 saat çalıştığım zamanlar oldu. Sonra Almanya'ya keman satmaya başladım. Yani biz dışarıdan enstrüman alırken, ünlü bestecilerin doğduğu büyüdüğü yere keman satmaya başladık. Türkiye'nin birçok şehrinde müşterilerimiz olmaya başladı. Bir enstrümanın cilaya kadar yapım süreci 20-25 gün sürüyor. Ciladan sonraki süreç bir, bir buçuk ay sürebiliyor. Çok yoğun çalışırsam ayda 5-6 keman yapabiliyorum. Bunların yüzde 60'ını da Almanya'ya gönderiyorum. Geri kalanı ise Türkiye'deki üstatlara gönderiliyor."
Enstrüman yapımında farklı ağaçlar kullandığını ifade eden Uzunlar, ön kapakların sedirden, sap kısmı, arka kapak ve yan çevirmelerinin ise akçaağaçtan yaptığını söyleyerek, "Ben Bosna Hersek'te yetişen akçaağaç kullanıyorum. Burgu kısmında ise abanoz, yılan ağacı, şimşir gibi ağaçlar kullanıyoruz. Fabrikasyon kemanların bir çoğu kontrplaktan yapılıyor. En büyük farkı ise işçilik ve ses kalitesi. Bir de usta, ağacı işlerken o anki ruh halini ağaca yansıtabiliyor. Yansıttığımız bu ruh hali de kemanda ses kalitesini etkiliyor. İşimizi severek yapıyoruz. Ağaç, ustanın elinde konuşuyor, dile geliyor. Yeni başlayanlar fabrikasyon ürünleri, profesyoneller ise el yapımı ürünleri tercih ediyor." dedi.
3YILDIR TEK İŞİM BU
Kamudaki görevinden istifa ederek müzikle uğraşmaya devam ettiğini ifade eden Uzunlar, "Bir tercih yapmak zorundaydım. Bu yolu seçtim. Kamudaki görevimden istifa ettim. 3 yıldır tek işim bu. Özel bir müzik kursumuz var. Eşim de müzik öğretmeni. Enstrüman imalatı ve müzik hayat felsefem oldu. Başka bir şey düşünemiyorum. Her ortaya çıkan üründen sonra daha çok hırslanıyorum. Yoğunlukla bağlama, divan sazı ve keman yapıyorum. Amacım dünyanın her yerine keman satabilmek." diye konuştu. 
Uzunlar Velilere seslenerek, "Birçok veli çocuğunun enstrüman çaldığında veya başka bir sosyal aktivite ile uğraştığında derslerinden geri kalacağını düşünüyor. Bu yanlış bir düşünce. Bir çocuğun enstrümanla, sporla uğraşması, farklı sosyal faaliyetlerde bulunması, derslerinin daha da iyi olmasını sağlayacaktır. Çocuk günün yorgunluğunu sosyal etkinliklerle aşabilir. Artık çocukların enerjilerini boşaltabilecekleri fazla alanlar yok. Sokakta oynama alışkanlığı kayboluyor. Bu tür etkinlikler onların yaşamına renk katacaktır” dedi.