SÜREYYA KAYALIK'TAN "DOKTOR SÜLÜK" TAVSİYESİ

TAKİP ET

İbni Sina’nın eserlerinde bile sülükle tedaviye büyük yer ayrıldığına dikkat çeken doğal otlar ve otlardan bazı sağlık kürleri yapan Karaman’ın önde gelen esnafından Süreyya Kayalık, satışına başladığı tıbbi sülük hakkında bilgi verdi. Kayalık, “Avrupa ülkelerinde senelik olarak 100 milyonun üzerinde sülük kullanılmaktadır. Şu anda Almanya’da 300’ün üzerinde sülük tedavisi uygulayan klinik mevcuttur” dedi.  Yaratılışları itibariyle modern kan alma tekniklerinden daha üstün biçimde kan alabilen ve hastaya anestezi işlemi uygulayan sülükler hakkındaki bilgilerin milattan önceki dönemlere kadar dayandığının altını çizen Kayalık, “İbni Sina eserlerinde bile sülükle tedaviye büyük yer ayırmıştır. Avrupa ülkelerinde senelik olarak 100 milyonun üzerinde sülük kullanılmaktadır. Şu anda Almanya’da 300’ün üzerinde sülük tedavisi uygulayan klinik mevcuttur. Amerika’da 2004 yılından beri eczanelerde satılmasına izin verilen sülük, Avrupa’da bundan çok daha öncesinde satılabilir hale gelmiştir” diye konuştu.

“BÜYÜK HATA”

Son zamanlarda Türkiye’de hacamat ve sülük tedavisi konusunda önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Kayalık, “Ancak ülkemizde sülüğün tamamlayıcı tedavi olarak kabul edilmesi, sadece 10 yıllık bir geçmişe sahiptir. Modern tıp alanında dünyanın en iyileri olan Amerika ve Avrupa ülkeleri, sülüğün faydalarını henüz keşfetmişken, bizim kültürel miraslarımızdan biri olan sülük tedavisini terk etmemiz büyük bir hata olmuştur” şeklinde konuştu.

“TELAŞ YAPMAYA GEREK YOK”

Sülüğün sorunlu bölgeye damar yoluyla girerek yarım saat kadar kan emdiğini aktaran Kayalık, “Ancak bunu yaparken bölgeyi uyuşturmayı da ihmal etmemektedir. Normal şartlarda damara açılan delikten akan kan, 2-3 dakika içerisinde pıhtılaşma ile kapanmaktadır. Hâlbuki sülüğün sorunlu bölgedeki kanını emmeye devam etmesi gerekmektedir. Sülük bunu yapabilmek için kana uyuşturucu madde ile birlikte birudun isminde pıhtılaşma önleyici bir madde salgılar. Gerekli kanı aldığında sülük iyice şişmiş olarak deriden kendiliğinden ayrılacaktır. Bu yüzden fazla kan emer korkusuyla telaş yapmaya gerek yoktur. Kan emme işlemi bitince sülüğün vücudunda önce kandaki ayrıştırılarak cep hücrelerde depolanır. Kanın çözülmemesi ve sülüğün vücudundan çabuk ayrılmaması için bağırsaklarında özel bakteriler bulunur. 6 ayın sonunda emecek kan bulamazsa, kendi vücut dokularını parçalayarak bir süre daha yaşamını sürdürebilir” ifadelerini kullandı.

PEK ÇOK HASTALIĞA İYİ GELİYOR

Sülük tedavisinin behçet hastalığı, göz tansiyonu, göz tembelliği, görme sinirlerinin travma sonucu hasara uğraması gibi pek çok nedenle kör kalma riski ile karşılaşan hastalara şifa olduğunu belirten Kayalık, “Sülüğün doku zedelenmelerinde onarıcı etkiye sahip olduğu, ameliyat yaralarını dahi iyileştirdiği tespit edilmiştir. Hatta vücuttan kopmuş organların dikiş sonrası kaynamasında da da etkilidir. Kalp krizi geçiren hastalarda ve kalp yetmezliği olanlarda kanın koyulaşması büyük tehlike oluşturmakta; sülük kanı incelterek hayatî koruma sağlamaktadır. Sülük kandaki toksinleri eritip emdiği için hem vücudun direncini artırır, hem de zindelik kazandırır.  Egzama tedavisinde öncelikle kuyruk sokumuna, daha sonra karaciğer arkasına sülük vurmak; kaşıntıyı ve yaraları gidermekte etkilidir. Yapılan çalışmalarda yürümeye engel felç hastalığı ve birtakım kas bozuklukları da sülükle tedavi edilebilmiştir” dedi.