Osman Nuri KOÇAK

Harun Karadeniz Anayasayı tangur tungur etmekten yargılanmaktadır.

KALEMİMİ ATACAĞIM BİR KUYU ARIYORUM
Osman Nuri KOÇAK
Harun Karadeniz Anayasayı tangur tungur etmekten yargılanmaktadır.
Savcı iddianamesini okur.
“Sayın Yargıçlar. İnsanlar arasında üç tür ilişki vardır. 
Siyasi ilişki, iş ilişkisi ve aşk ilişkisi…
Harun Karadeniz geçenlerde İngiltere’ ye gitti ve orada bir bayan ile görüştü.  
Bayan Avukattı, Harun mühendis. Bir iş ilişkileri olamaz.
Bayan evliydi, Harun’ un arkadaşı var. Aşk ilişkisi de olamaz.
Bayan İngiliz Komünist Partisi üyesiydi o zaman aralarındaki ilişki de Siyasi ilişkidir” der.
Harun Karadeniz savunmasında;
“Sayın Yargıçlar. 
Savcı Beyin mantığına göre kendisi hukukçudur ben de mühendisim. Aramızdaki ilişki işi ilişkisi olamaz. 
Ben sosyalistim o sağcı, bir siyasi ilişki de söz konusu olamaz.
O zaman savcı beyle benim aramdaki ilişki bir aşk ilişkisidir.” Der.
Aradan bin yıl da geçse bu topraklarda bu türden ilişkisiz, mesnetsiz ve hak- hukuktan yoksun değerlendirmeler ile insanlar suçlanmaya ve mahkûm edilmeye devam edilecek gibi…
Benim umudum giderek tükeniyor.
Elimdeki kalemi atacak bir gayya kuyusu arıyorum.
Düşünenin de, yazanın da, çizenin de (…….) diyeceğim… -Tabi kendi payına-
Bir ülke üç ayda Pakistan’laştırılır mı yahu!
Birbirimize yaptığımız şu zoraki suçlamalara bakıp bakıp da sağlıklı kalmak mümkün mü?
Doğru yolu herkes görüyor ama koca bir ülke küçük hırsların kurbanı yapılıyor.
Bir birimizi anlamadıktan veya peşin olarak anlamaya yatkın durmadıktan sonra kamyon dolusu yazsak ne olur, yazmasak ne?
Çünkü bıkmaz bir ötekileştirici mantığımız var. 
Solcuysa ne söylese dinleme…
Sağcıysa ne söylese dinleme…
İslâmcıysa ne söylese dinleme…
Esasen kimse kendinden başkasını dinlemiyor. Boşuna konuşuyoruz…