ÖLEN MÜSLÜMAN ÖLDÜREN MÜSLÜMAN

TAKİP ET

1990 lı yıllarda Güney doğu illerine konferansa gittiğimde akşam, sohbette bir Astsubay Başçavuş anlatmıştı.

ÖLEN MÜSLÜMAN ÖLDÜREN MÜSLÜMAN
Mahmut TOPTAŞ

“Dağın tepesinde teröristleri yakaladık ve yanıma aldığım askerlerle onları arabaların olduğu yere kadar yaya olarak götürme görevi bana verildi.
Öğle vakti konakladığımızda namazımı kıldım. Teröristlerden “Biz de namazımızı kılacağız” isteği gelince epeyce tereddüt ettim ve sonunda iki askere silahlarını alıp nişan almalarını ve namaz kılacak olanların da ellerinin çözülmesini, kaçmaya kalkarlarsa vurulması emrini verdim. Doğru dürüst abdesti aldılar, erkanına uygun namazı kıldılar ve ellerinin kelepçelenmesini de istediler” demişti.
“Birileri çıkıp şu andaki teröristler namaz kılmazlar” diyebilir.
Namaz kılmayanları çoğunluktadır ama namazsız da değillerdir.
“Sünni’yiz” diye göğüs kabartanların yüzde kaçı namaz kılar?
Veya şöyle soralım, Beytüşşebap’ta yaşayanlarla Bodrum’da yaşayanlar arasında araştırma yapılsa hangisinde namaz kılan çok çıkar?
İran’la aramız neden açık?
Irak’la neden gizli savaş halindeyiz?
Kırk yıl önce bunları terörist yapıp dağlara kim veya hangi sebepler çıkardı? 
Sisteme itirazları varsa, bu sistemden biz pek mi hoşnuduz?
Memurlar, işçiler ve emekliler açlık sınırının altında inim inim inlerken aynı sistem tepeden onlara bakar.
Can ve mal güvenliğine hatırı sayılır para harcadıktan sonra yine de endişe taşıyan işverenleri tedirgin eden de yine bu sistem.
Sağın ve solun tartışmasız kabul ettiği sistem, batının bize dayattığı sistemdir. Hepimizi çileden çıkarıyor.
Ölenin de öldürenin de elindeki silah batı patentli.
Kaçanın da kovalayanın da sığınağı yine batı başkentleri.
Binlerce ashabın şehit olmasına sebep olan Hariciler için hazreti Ali “Onlar, bize baş kaldıran kardeşlerimiz” demiştir.
Hazreti Ali, Haricilerle barış sağlamak, arayı bulmak için Bizans kralını veya Bizans’ın generalini göndermemiştir.
Abdullah bin Abbas’ı göndermiştir.
Dinime ve canıma kastedenlerden yardım istememiştir.
Peygamberimizin amca oğlu olan Abdullah bin Abbas, onlara Kur’an’dan ayetlerle konuşmuş ve Hariciler ordusunun üçte ikisini Hazreti Ali’ye karşı savaş yapmaktan vazgeçirmiştir.
“Kur’an’la Konuşanlar” diye bir çalışmam var.
O çalışmamda Abdullah bin Abbas’ın Kur’an’la konuşarak nasıl başarılı olduğunu anlatan metni yarın yayınlayacağım inşallah.
İki tarafın elindeki silahlar batının, sistem batının, barış görüşmeleri diye sunulan konseptin adı da tadı da kan, barut ve ağıt kokulu.
Bu böyle devam etmemeli.
Kur’an ve Sünnet etrafında buluşmalı, konuşmalı, barışmalı, kaynaşmalı.