Mhp Ermenek'i Tbmm'ye Taşıdı

TAKİP ET

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı..

Akşehir ve Ermenek’te yaşananlar hakkında TBMM’de yaptığı konuşmada aşağıdaki konuları gündeme getirmiştir. SAYIN BAŞBAKAN,KENDİNİZ AKŞEHİR'E NİYE GELMEDİNİZ? Hesap vermekten kaçmaya ve gündem değiştirmeye çalıştığı anlaşılan Sayın Başbakan, 15 yıl önce yaşanan asrın felaketi Marmara depreminde bölgeye kim, ne zaman gitmiş bunun derdine düşmüştür. Bu kapsamda Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'ye basit, ucuz, çarpık ve yalan yanlış içerikli soru yöneltmiştir.  Sayın Başbakan, siz başkasının ne zaman, nereye gittiğini bırakın da kendiniz Akşehir'e niye gelmediniz bunun hesabını verin. Hem de seçim bölgeniz olan Konya'nın Akşehir ilçesine niye gitmediniz? Hemşerilerimizin ağıtlarını sağır sultan duydu, siz mi duymadınız? Önce bunun cevabını verin. Sayın Başbakan, bırak geçmişi bugüne gel, Akşehir'e gel. Akşehir'de cenazeler defnedilirken 100 kilometre ileride kamp yaptığınız otelden zahmet edip hemşerilerimizin acılarını paylaşmaya gelmiyorsunuz, sonra da suçluluk psikolojisiyle başkalarına laf ediyorsunuz.  Akşehir'de, Ermenek'te yaşananlar faciadır, cinayettir. Siyasi sorumlusu olarak öncelikle bunların hesabını verin. Siz, daha, maden ocağındaki suyu tahliye etmekten acizken, kalkıp, asrın felaketiyle karşılaştırma yapıyorsunuz.  Başbakanlıkta elinizin altındaki belgelere, dosyalara bakarsanız Marmara depremiyle ilgili neler yapıldığını, yaraların nasıl sarıldığını göreceksiniz. O dönem Milliyetçi Hareket Partisinden bakanlık yapan arkadaşlarımız depremin ilk saatlerinden itibaren bölgede olmuşlardır. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli de Başbakan Yardımcısı olarak deprem bölgesine gitmiş, çalışmaları yerinde incelemiş, "devlet adamı" vasfıyla depremzede vatandaşlarımızı sevgiyle, şefkatle kucaklamış, acılarını paylaşmıştır.  Ama sizin gibi binlerce polis ve jandarmayı dağa, taşa dikerek koruma ordusuyla gitmemiş, içinde benim de bulunduğum dar bir kadroyla ve arama kurtarma çalışmalarına zerre zarar vermeden dolaşmıştır. Sizin gibi uçakla gitmemiş, arabayla giderek il il, ilçe ilçe, köy köy, tüm deprem bölgesini dolaşmış, vatandaşımızla ilgilenmiştir. Sizler gibi, vatandaşlarımıza galiz küfür edip, danışmanına tekmeletmemiştir.  374 bin konutun hasar gördüğü Marmara depreminin enkazı sekiz ayda kaldırılırken, siz, Konya'da göçen Zümrüt Apartmanı'nın enkazını on yılda ancak kaldırabildiniz. Bunlar gün gibi ortadayken, Sayın Başbakan, konuları çarpıtarak gündem değiştirmeye çalışmaktadır. ON İKİ YILLIK AKP İKTİDARINDA AKŞEHİR İÇİN NE YAPTINIZ? Sayın Başbakana, yine, Akşehir'le ilgili sormak istiyorum: On iki yıllık AKP İktidarında Akşehir için ne yaptınız? İl olmayı hak eden ve yıllardır bekleyen Akşehir'i görmediniz, görmezden geldiniz. Akşehir, sizin döneminizde geriye gitmiştir.  Akşehir'in köy ve beldeleriyle birlikte nüfusu 2000 yılında 114 bin 918 iken, her geçen yıl azalarak 2013 itibarıyla 93 bin 883'e inmiştir. Adrese dayalı nüfus sayım sonuçlarına göre son beş yılda Türkiye'nin nüfusu yüzde 7,2 artarken Akşehir ilçemizin nüfusu yüzde 2,4 azalmıştır. Özellikle köyler ve beldeler boşalmıştır. Peki neden?  Akşehir'in gençlerine istihdam sağlayacak yeni yatırım yapmadığınız gibi engel çıkardınız. Teşvik politikalarınızla Akşehir'i mağdur ettiniz. Uyguladığınız yanlış tarım politikalarıyla çiftçimizi, köylümüzü perişan ettiniz; yerini yurdunu terk edip kentlerin varoşlarına göç etmek zorunda bıraktınız. Akşehir Gölü'nü bile kuruttunuz, tedbir almadınız. Akşehir Gölü etrafında bulunan ve yıllardır vergisini ödedikleri tapulu tarlalarına ektikleri ürünler için vatandaşlarımıza tarımsal destek vermediğiniz gibi "Ecrimisil ödeyin." diye yakasına yapıştınız.  TOROSLAR, ÜLKEMİZİN EN GERİ KALMIŞ BÖLGESİ Hükûmet pişkince ve gerçeklerden uzak açıklamalar yapmaktadır. Geçtiğimiz perşembe günü Sayın Başbakanın "Kes yapıştır, kopyala yapıştır" yöntemiyle hazırlandığı anlaşılan yeni ekonomi programına dair bakanlarıyla birlikte yaptığı sunumda bir gazetecinin Ermenek'te işçilerin madende çalışmasıyla ilgili sorduğu soruya Tarım Bakanı: "Nüfus artıyor, insanlar tarımsal faaliyet yapıyor ama tarımsal faaliyet yılın on iki ayı yapılan bir faaliyet değil, geri kalanında da bu adam başka bir iş de yapmak istiyor. Eğer orada bir ekonomik faaliyet varsa, örneğin bir madende çalışma imkânı varsa o zaman gidip bir de madende çalışıyor diyerek Karaman'ın tarımsal üretim değerinde ciddi artış olduğunu söylemiş ve Sayın Başbakan da bakanı tasdik ederek bölgeye teşvik verildiğinden ve kiraz üretiminden bahsetmiştir.  Allah aşkına Ermenek'te ve bölgede hangi nüfus artışından, hangi tarımsal üretimden, hangi teşvikten bahsediliyor. Zannedersiniz ki insanlar hobi olsun diye yerin altına girip çalışıyor, spor olsun diye elma toplamaya gidiyor. İnsanımızın hangi şartlarda yaşadığını görünce aslında kendilerinin utanıp yerin dibine geçmeleri lazım. Bugünlerde, televizyon ve gazetelerde sıkça gösterilen Ermenekli hemşehrilerimin kıyafetlerini, kasketlerini, lastik ayakkabılarını, naylon ayakkabıları da mı görmediniz?  Türkiye'nin nüfusu beş yılda yüzde 7,2 artarken, Ermenek'te nüfus ne olmuş? Beş yılda yüzde 4,1 azalmış, özellikle köy ve beldeler boşalmış. Aynı bölgedeki, yani Toroslardaki Karaman ve Konya'nın diğer ilçelerinde durum yine aynı. Nüfus beş yılda Başyayla'da yüzde 19'un üzerinde, Sarıveliler'de yüzde 11'in üzerinde, Taşkent'te yüzde 14,5, Hadim'de yüzde 12,5, Bozkır'da yüzde 11 azalmış. Bölge insanı ekonomik sorunlardan dolayı göçüyor.  Sayın Başbakana ne demeli? Lafa gelince Torosların evladı olduğunu söylüyor ama Torosların "T"sini dahi bilmiyor. Ermenek'in, -Sayın Başbakanın doğduğu Taşkent ilçemizin de yer aldığı- Toroslarda ilçelerimiz, köylerimiz ekonomik gelişmişlik yönüyle ülkemizin en geri kalmış bölgesidir. Toroslarda işsizlik, yoksulluk had safhadadır. Şiddetli geçim sıkıntısı çeken hemşehrilerim gırtlağına kadar borca batmıştır.  BAŞBAKAN, MEMLEKETİNE VE HEMŞEHRİLERİNE SAHİP ÇIKMALI Bu arada geçtiğimiz günlerde sayın bakanlar Ermenek'te kömür ocağında mahsur kalan işçilerin kredi borçlarının silineceğini, diğer işçilerin ve esnafın kredi borçlarının üç ay erteleneceğini söylemiş. Şimdi, buna ne dersiniz değerli arkadaşlar. Bankalar kredi verirken sigorta yapmaktadır. Kişi hayatını kaybederse sigortadan karşılanmaktadır. O nedenle kredi borçları silinecek demek, Ermenek'teki asil insanımızla alay etmekten başka bir anlama gelmemektedir.  Diğer taraftan, Sayın Başbakanın talimatıyla Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan Akşehir'e 100 bin lira gönderilmiş. Kazada yakınlarını kaybeden ailelere belediye 500 lira, kaymakamlık 500 lira yardım yapmış, yaralılara da 250 lira verilmiş. Duydunuz mu? Akşehir'de basın toplantılarıyla bunlar duyurulmuş. Yardımın reklamı olur mu arkadaşlar? İnsanımızı niye rencide ediyorsunuz? Bizim inancımızda bir elin verdiğini diğer elin bile görmemesi asıldır. Ayrıca, bu parayla kaç gün idare edebilecekler?  Sayın Başbakana diyorum ki: Bugüne kadar yapmadın bari şimdi memleketine ve hemşehrilerimize sahip çık. Bu kapsamda soruyorum: Soma faciasında ölen 301 madencimiz için yapıldığı gibi, Akşehir ve Ermenek'te hayatını kaybeden işçilerimizin de borçlarını silip ailelerine, anne ve babalarına ölüm aylığı bağlanması için kanundan belirtilen şartların aranmayacağına dair düzenleme yapacak mısınız? Bu ailelere iş imkânı verecek misiniz? Yoksa, yaşanan faciaların üzerini örtüp "Mevsimlik tarım işçilerinin, madencilerin fıtratında böylesi kazalar vardır." deyip unutturacak mısınız? “dedi.