Madenci Şehitliği

TAKİP ET

KURTARMA ÇALIŞMALARINDA 18'NCİ GÜN

KARAMAN'ın Ermenek İlçesindeki maden faciasında mahsur kalan 18 işçiden 2'sinin cansız bedenlerinin çıkarılmasının ardından, diğerlerine ulaşma çalışmaları sürüyor. Olay günü eşi Osman Çoksöyler'in işe gitmesini istemeyen Şadiye Çoksöyler ise 17 gündür eşinin gelmesini umutla bekliyor. Karaman'ın Ermenek İlçesi Pamuklu Köy Cenne Mevkii'nde Has Şekerler Madencilik şirketine ait linyit kömürü ocağında, 28 Ekim Salı günü, eski kullanılmayan maden ocağındaki biriken suyun basması sonucu 34 işçiden 18'i mahsur kaldı. Yapılan kurtarılma çalışmalarında geçen 6 Kasım perşembe günü Kerim Haznedar ve İsa Gözbaşı'nın cansız bedenlerine ulaşıldı. 2 işçi Aşağı Çağlar Köyü'nde defnedildi. Mahsur kalan 6 işçinin de aynı köyden olması nedeniyle Haznedar ve Gözbaşı'nın defnedildiği mezarlığın Madenci Şehitliği olarak düzenleneceği öğrenildi. 2 işçinin cansız bedenlerinin çıkartılmasının ardından Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Has Şekerler Madencilik sahibi Saffet Uyar ve ruhsat sahibi Ermenek Cenne Linyit Kömür şirketinin sahibi Abdullah Özbey'in de aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklandı, 2 kadın maden mühendisi ve iş güvenliği uzmanı adli kontrol kararıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.  Kurtarma çalışmalarında 18'nci gün geride kalırken aileler umutlu bekleyişini sürdürüyor. Mahsur kalan işçilerden 6 yıllık evli 29 yaşındaki Osman Çoksöyler'in eşi 28 yaşındaki Şadiye Çoksöyler de umutlu bekleyişini sürdürüyor. 5 yaşındaki Asude Zeynep ve 4 aylık Kübra adında iki kız annesi olan Şadiye Çoksöyler'in, olay günü eşinin işe gitmesini istemediği; ancak eşinin 3 aydır ücret alamadıkları borçları olduğu ve maddi imkansızlıktan dolayı işe gitmeyi tercih ettiği öğrenildi. Şadiye Çoksöyler'in yakınları, 'Şadiye o gün eşinin işe gitmesini istememiş. Ama maddi sıkıntılar Osman'ı yine madende çalışmaya ittiği için işe gitmiş ve bu olay oldu. Şadiye umudunu yitirmedi ve bizlere 'İki kuzum var. Eşim eve gelecek. Umutlu bekliyorum' diyor' dedi. SUYUN TAHLİYESİ BİTTİ  Kurtarma çalışmaları hakkında açıklama yapan AFAD, madendeki suyun tahliye edildiği şu anda madende balçık ve çamurun vagonlarla tahliye edildiği aynı zamanda da tahkimat çalışmasının sürdüğünü, su çekildikten sonra tüm aranacak alanın 1939 metre olduğunun görüldüğü, şu ana kadarda bu alanın yüzde 72'sinin tarandığı belirtildi. TUTUKLULUĞA İTİRAZ  Tutuklanan Abdullah Özbey'in avukatı Metin Tevfik Buğdaycı, Özbey'in tutuklanmasına itirazda bulunacaklarını belirtti. Özbey'in, Ermenek Cenne Linyit Kömür şirketinin 2009 yılından itibaren müdürlük görevini yürüttüğünü belirten Buğdaycı, 'Ermenek Cenne Linyit Kömür şirketi 1965 yıllarda 9 ortaklı olarak kurulmuş. Daha sonra ölüm ve miras yoluyla ortak sayısı 300'e kadar çıkmış, geçen yılda ortak sayısını 32'ye düşürmüşler. Müvekkilim Abdullah Özbey de, ruhsat sahibi şirketin müdürüdür. Şirket Konya merkezli ve buraya bağlı başka şirketlerde vardır. Abullah Özbey de, ruhsat sahibi şirketin organizasyonunu yapmaktadır.'dedi. RUHSAT SAHİBİ ŞİRKETİN GÖREVİ  Avukat Buğdaycı, ruhsat sahibi şirketinin maden ocaklarını kiraya verdiği zaman görevinin sadece devletin alması gereken yüzde 2 devlet hakkını tahsis edip, devlete vermekle yükümlüğü olduğunu belirtti. Ruhsat sahibinin bunun dışında başka görevi olmadığını ifade eden Buğdaycı, şunları söyledi:'Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 100'üncü maddenin 2'nci fıkrasında, 'Maden ruhsat sahiblerinin ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödövanscıya aittir.' deniliyor. Kim rödövansı şirket Has Şekerler. O maden sahasında Has Şekerler dışında başka rödövansı şirketler var. Bizim ruhsat sahibi şirket olarak hiç bir sorumluluğumuz yok. Abdullah Özbey, rödövansı şirketlerin, maden mühendisine, işçisine, iş alıp vermesine hiç birşeyine karışmaz, karışamaz. Burada hasılat kirası gibi düşünün. Hasılat karşılığı bir yeri kiraya veriyorsunuz. Bir evi kiraya veriyorsunuz. Evin içinde kiracılar kendi aralarında sorun çıkarsa ev sahibinin haberi olur mu? Bizim burada teknik olarak hiç bir sorumluluğumuz yok. Burada açık bir madde var. Bu madde şunun için ruhsatların yüzde 80 devletin.' SOMA İDDİANAMESİNDE RUHSAT SAHİBİ YOK Soma'daki maden faciasıyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianameyi hatırlatan Buğdaycı, 'Soma iddianamesinde ruhsat sahibi için madde var mı, dava var mı? Ruhsat sahibi devletse, devlet yetkilisi kim? Bakan. Bakan hakkında dava açıldı mı? Yok. Biz Abdullah Özbey'in niye tutuklandı anlayamadık. Rödövascı şirketle, Cenne şirketi zaten ortaklar. Buranın yüzlerce ortağı var. 1965 beri bu alanda şirketler çalışıyor. Ruhsat hep Cenne'de. Kanunen ruhsat bölünemediği için, bölüm bölüm rödövans olarak veriliyor.' diye konuştu.  Tutuklana Has Şekerler Maden Şirketinin işletme müdürü maden mühendisi .Yavuz Özsoy’un ifadesine dikkat çeken Buğdaycı, 'Yavuz ifadesinde, Saffet abim Has Şekerler krizde, biz biran önce çalışalım, üretim yapalım saffet abimin borçlarını ödeyelim diyor. İşçiler kardeş. Orada işçiyi ezme gibi bir durum yok. Adam ağlıyor ben çocuğumla giriyorum madene diyor. Toplum vicdanını rahatlatmak ve baskı nedeniyle Abdullah Özbey tutuklandı. Ben mahkemede de söyledim '2014 Türkiye'sindeyiz, orta çağda değiliz. Cezaları şahsiliği ilkesi var. Toplum vicdanı için herkesi tutuklayamazsınız.'diye. Müvekkilim içeride, müvekkilim diğer şirketlerini nasıl yönetecek. Bunun açıklaması lazım. Bundan adalet bakanlığı herkes sorumlu. Elbette üzücü olay. Tutuklama bir tedbirdir. Böyle bir şey Ermenek'te ilk defa oldu.'dedi. ÜRETİM HARİTASI  Üretim haritasının sorumluluğunun rödövanscı şirketlere ait olduğunu ruhsat sahibi şirketin burada sorumluluğu bulunmadığını öne süren Buğdaycı, 'Bizden geçmiş yıllara ve günümüze ait üretim haritasıyla ilgili çakışma haritası istediler. Bu çakışma haritasını MİGEM'de bile şu ana kadar hiç görmedik. Olayın yaşanmasının ardından müvekkilim, danışman firmaya konuyu araştırmasını söylüyor ve danışman firma, MİGEM'deki eski kayıtları inceleyip çakışma haritasını yapıyor. Bu çakışma haritasından sonra danışman firma ve bileşim uzmanları Cumhuriyet Savcılığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ı aydınlatıyor. MİGEM hiç bir sahada bugüne kadar çakışma haritası yapmamış. 1960'lardan sonra yapılan haritalarda şu anki haritalar birbirleriyle uyuşmuyor. Çünkü o zamanki ölçüler pusulayla yapılmış ve pusula ile yüzde 2'lik sapma olurmuş. Şu an modern cihazla yapıyorlar ve nokta nokta buluyorlar. Topograflar eski haritaya 50 metre mesafe olması gereken yer şu an 9 metre diyor. Eski haritalar ile yeni haritalar çakıştırsan bile uyuşmuyor. 'diye konuştu. İmalat haritalarını sorumluluğunu rödövans şirketlerde olduğunun geçen yıl yürürlüğü giren Maden İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nde de bulunduğu ifade eden Buğdaycı, şöyle konuştu:'Yönetmelikte, 'Eski çalışma yerleri, ocağın içinde ve çevresinde bulunması muhtemel tabakalar, faylar ve su kaynakları gibi doğal ve arızi su birikintilerin durumu genişliği ve derinliği bütün bilgiler ayrıntılarıyla imalat haritalarına işlenir.'diyor. İmalat haritaları kimde rödövanscı şirketlerde. Onlar yapıyorlar. Biz ruhsat sahibi olarak hazırlamadığımız bir haritadan bizim müvekkilimiz niye tutuklu anlamadık. Biz tutuklama itiraz edeceğiz."dedi.