"KURU SOĞAN" CEP YAKIYOR

TAKİP ET

Garibanın sofrasından eksik etmediği soğan, kullanılan ithal tohumlar sebebiyle hastalığa yakalandı. Hastalık depolardaki soğanın yarıya yakınını çürüttüğü iddia edilirken soğanın kent pazarlarındaki fiyatı geçen haftaya göre yüzde 50 arttı.

Yakın dönemde aşırı fiyat artışı ile gündeme gelen ve dönemin zam şampiyonu olan soğan, yeni bir olumsuzlukla gündeme geldi. Ağustos ve Eylül aylarında üreticiden en yüksek 1 - 2 TL civarında alınan kuru soğanın depolarda çürüdüğü ve bu çürüme ile birlikte pazardaki soğan fiyatları 3,5 – 4 TL oldu.

 Karaman Manav ve Pazarcılar Esnaf Odası Başkan Yardımcısı Mehmet Kılınç, soğanların çürüdüğü söylentisini doğruladı. Türkiye'de ürün planlamasının olmadığının altını çizen Kılınç, iç piyasaya yetecek kadar bulunan soğanın, ülkedeki ithalat ve ihracat dengesini korumak için ihracat yapıldığını aktardı. Bu durumun da iç piyasadaki dengeleri sarstığını kaydetti.  Kılınç, soğan konusunda yaşanan sıkıntılardan sadece birinin bu konu olduğunu dile getirdi.

Soğan ekiminde bu yıl bir sıkıntı yaşanmadığını ifade eden Kılınç, “Rekolte de normaldi. Üretici, soğanı depoya çekti. Stok yapıldı. Bu stoklama fırsatçılık olarak algılanmasın. Rahiş fiyata soğan satmak için yapılan bir stoklama değil. Ürünlerin korunması adına yapıldı fakat, soğanların yüzde 30'a yakını çürüdü" şeklinde konuştu.

İTHAL TOHUM SOĞANLARI HASTA ETTİ

Ülkedeki tohumların yüzde 90'ının ithal edildiğini söyleyen Kılınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yabancı tohumların Türkiye'ye girişi konusunda daha da hassas olunmalıdır. Soğanlar da hastalık da vardı. Soğanlarda genellikle mantar hastalığı olur. Bu hastalıkların temel faktörü olarak da kullanılan tohumların olduğu biliniyor. Bize bir ürünü satıyorlar, bu ürün hastalık saçıyor ve de bu hastalığa karşı ilaç üretiyorlar. Soğan fiyatlarının 10 kat artacağını şahsen düşünmüyorum. Ocak ve Şubat aylarında da fiyatlar, 3 – 4 TL arasında olur. Büyük bir aksilik yaşanmazsa, ürünler korunamaz hale gelmezse bu civarlarda da fiyatlar seyreder. Yerli tohumculuk önemli. Hükümetimiz konu ile ilgili geç kalsa da adımlar atıyor. Özellikle iklimsel olaylarda tohumculuğun önemini bir kez daha anlıyoruz. Yerli tohum üretimine ağırlık verilmeli."

KÜÇÜK ÜRETİCİ BARINAMADI

Saha yönetiminin zayıflığına vurgu yapan Kılınç, üreticilerin ve hükümetin tedbirli olması gerektiğini belirtti. Nüfusun arttığını, buna paralel olarak da üretimin de arttığını fakat dağılımın dengesizliğinden dolayı bazı kalem ürünlerde büyük sıkıntıların baş gösterdiğini yineleyen Kılınç, şunları kaydetti: "Üretici yapı değiştirdi. Küçük üretici bitti. Global bir yapı piyasada hakimiyet sürüyor. Hâller zayıfladı, küçük üretici barınamadı. Bu global firmalar kendi ürünlerini üretmeye başladılar. Bunların karşısına küçük de olsa bir rakip çıkmalı. Bu büyük firmalar garantörlük görevi üstlenebilirler fakat küçük ve orta ölçekli üreticinin de varlığını koruması gerekiyordu.”