"kimseyi Desteklemeyeceğiz"

TAKİP ET

SAADET'İN KÖŞK KARARI

Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban Şahin yaptığı yazılı açıklamada; “Her üç adayın üçünün de özde ve istikamette birbirlerinden farkı yoktur. Birbirine zıtlarmış gibi gösterilmeleri iyi kurgulanmış bir hileden ibarettir” denilen kararda, Şahin; Cumhurbaşkanlığı seçiminde hiçbir adaya oy vermeyeceklerini,  Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın 23.7.2014 tarihli Basın Toplantısı açıklamasını yerel basımız aracılığıyla Karaman’lı hemşerilerimizle paylaşıyoruz dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın basın toplantısı.  Biz Saadet Partisi olarak, bu önemli seçimin öncesinde gerçekten çok titiz bir çalışma yürüttük. Ortaya çıkan sonuca göre 10 Ağustos tarihinde yapılacak oylamada alacağımız tavır ile ilgili nihai bir karara vardık. Adaylara gelince;  Hepinizin bildiği gibi biz Milli Görüş hareketi olarak en başından beri “isimlerin değil ilkelerin” üzerinde durduk. “Kim cumhurbaşkanı olmalı?” sorusundan daha önemli olanın, “Nasıl bir Cumhurbaşkanı olmalı?” sorusu olduğunu savunduk. Çünkü Türkiye’de “isim değişikliğine” değil “zihniyet değişikliğine” ihtiyaç vardır.  Eğer bir cumhurbaşkanı, Faize dayalı sömürü sistemini savunuyorsa, “Reel politik” diyerek küresel egemenlere teslim olmuşsa, İslam dünyası paramparça bölünürken, hala AB’cilik, ABD’cilik yapıyorsa adı Ahmet olmuş, Mehmet olmuş ne fark eder? Bugün İsrail’in, Gazze’deki katliamlarına en büyük desteği veren Batı’dır.   Bu Batıcı zihniyetleri yüzünden, mevcut üç adayın, Filistin konusundaki söylemleri bile özde birbirinin kopyasıdır, aynısıdır. Ses tonları farklı olsa da, söylediklerinin muhtevası birbirinin tekrarıdır.  Hiçbiri, tarihin en trajik katliamları yaşanırken somut bir girişim ortaya koyamamıştır. Daha önce de ifade ettik. Mesela Biz Ekmeleddin beyin, Tayyip beye ve Selahattin beye biner lira göndererek yaptığı seçim jestini, asıl Gazze konusunda yapmasını isterdik. Yıllarca İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliğini yapmış bir isim olarak diğer İslam ülkelerini harekete geçirmek üzere somut bir girişimde bulunmasını beklerdik. Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan’ın da, Ekmeleddin beyin bin lirasını iade ederek gösterdiği hassasiyeti, 2005 yılında Yahudi lobisinden aldığı “Üstün Cesaret Ödülünü” iade ederek de göstermesini beklerdik.  İsrail’e doğrudan ve dolaylı bilgi aktardığı bir gerçek olan, Kürecik radar üssünü kapatmasını isterdik. Oy vermek onay vermektir, sorumlu olmaktır.  Bizler Milli Görüş’ün ilke ve prensiplerine uygun olmadıkları için, 10 Ağustosta yapılacak oylamada, hiçbir adaya oy vermeyecek ve ileride yapacakları muhtemel yanlışların sorumluluk ve vebaline ortak olmayacağız.  Eğer seçim ikinci tura kalır, adaylar da icraatlarını Aziz Milletimizin temel değerlerine, ruh köküne göre ayarlayacak olurlarsa o zaman biz de gayet tabii olarak kararımızı tekrar gözden geçiririz. Aziz Milletimize ve pek değerli mensuplarımıza saygı ile duyururuz.”denildi.