Karaman Yöresel Ürünleri

TAKİP ET

KARAMAN YÖRESEL ÜRÜNLERİ

ÖZEL HABER: Yasemin Küçükcicibıyık KARAMAN YÖRESEL ÜRÜNLERİ “ALA DÜKKAN” İLE MARKALAŞIYOR *Ahsen Toktay ve Fethiye Duru markalaşma yolunda çok önemli bir adım attılar. İkili “Yerel beslenme geleneklerimizin kaybolmasını istemiyoruz” dedi ve önemli bir projeyi hayata geçirdi *Ekşi karadan, lokura, divle peynirinden, dağ kekiğine kadar pek çok yöresel ürün Ala dükkandan dünyaya tanıtılacak… *Karaman mutfağında önemli bir yere sahip olan kurutmalık sebzeler, pek çok kadının geçim kaynağı oldu... Markalaşmaya kadın eli değdi… ^ Yöresel ürün zengini olan Karaman’da çok önemli bir hareketin mimarı olan Ahsen Toktay “Güneşi, toprağı, suyu, havayı, aşı ve bilgiyi paylaşarak yaşatacağız. Bu bizim yola çıkarken edindiğimiz ilkemiz ve sloganımız” dedi. Yöresel ürünlerimizin farkındalığını artırmak üzere yola çıkan Ahsen Toktay ve Fethiye Duru yöresel ürün ve markalaşma yolunda ki projelerini Yasemin Küçükcicibıyık’a anlattı Yaşadığı topluma fark katmayı başarmış bir isim Ahsen Toktay…   Toktay, mutfağında çok önemsediği doğal beslenmeyi kendisine iş edinirken, gönül verdiği işi,  pek çok kadına da kazanç kapısı oldu.  Karaman’da kurutmalık sebze projesi nasıl gelişti? A.T: Kurutmalık sebzeler aslında Karaman’ın en önemli mutfak kültürüdür.  Ben her anne gibi mutfakda doğal beslenmeye elimden geldiği kadar önem vermeye çalışıyorum. Herşeyin en doğalını arıyorken de aklıma düştü bu proje… İlk başlarda eşim ve ailemin çok fazla desteğini görmedim açıkçası, ama sonra en büyük destekçim eşim ve ailem oldu.  Projeyle ilgili gelişmeleri sevinçle karşılayan arkadaşım Fethiye Duru ise bu projede yol arkadaşım oldu. Bu vesile kızlarım başta olmak üzere bana destek olan herkese çok teşekkür ederim. Bu arada web sitemizin ismini kızım koydu, uğruna inanıyorum. Karaman mutfağında önemli bir yere sahip olan kurutmalık sebzeler, daha sonra Karaman’da pek çok kadının geçim kaynağı oldu. Kışın afiyetle yediğimiz Karaman kurutmalıkları sezon boyunca hazırlandı. Her hane neredeyse seyyar bir işletme gibi çalıştı ve kurutmalıklarımız hazırlandı. Proje için ilk adımız ne oldu? A.T: İlk iş KOSGEB girişimcilik kursuna gittim. Bu kursa giderken de olumlu olumsuz tepkiler aldım. Kimilerine göre, böyle bir işe ihtiyacım olup olmadığı bile sorgulandı. Günümüzde insanı tembelliğe iten bir konfor yaşıyoruz. Bunu en çok da yeme-içme ve beslenme de yaşar hale geldik.  Bu benim için ciddi bir kaygı haline dönüşmeye başladığında ise, aklımın ve yüreğimin dediklerini yaptım diyebilirim. Ahsen Toktay projesi ile ilgili yaşadıklarını anlatırken azim ve heyecanı gözlerinden okunuyor. KOSGEB kursları sonrasında kırsalda kadının kalkınması projesine dahil olduklarını anlatan Toktay, deyim yerindeyse Karaman’da kıyıda köşede doğal olan ne kalmışsa peşine düşüyor.  Bu izi sürerken, coğrafi işaretleme sisteminin Karaman’da yaygınlaşması için de harekete geçiyor.  Tarlasında üretim aşamasında özenle seçilmiş olan kurutmalık sebzelerin güneş ışığında şehrin egzozundan uzakta kuruttuklarını anlatan Ahsen Toktay “ Kaliteli ürünün üretilmesinden işlenmesine kadar ürünlerimizi kadın zirai danışmanlarımız takip ediyor. Kırsalda ürünümüzü kadın üreticiden alıyoruz, kent merkezinde kurutmalıklarımızı kadınlar hazırlıyor. Kadın eli değince de hem lezetli hem de bereketli oluyor.” Ürün satışlarını nasıl yapacaksınız? A.T: 2015 yılının ilk günlerinde aladukkan.com web sitemizden online satışlarımız başlayacak. Bunun yanısıra ala dükkan da satışlarımız olacak.  Bizim asıl amacımız, Karaman denilince nesi meşhura gerçek cevabı vermek, kaliteden ödün vermeden markalaşma yolunda önemli bir adımı atmak olacak. Fethiye Hanım siz bu projeye nasıl dahil oldunuz? F.D: Aslında bu konu, bizim evin milli meselesi diyebilirim.  Eşim Rıza Duru’nun bu konuda araştırmaları, arşiv ve belge çalışmaları oluyor sürekli… ben de beslenme konusunda en tazesi, en doğalı olsun isterim. Son yıllarda bu arayış giderek yaygınlaşmaya başladı. Sevgili arkadaşım Ahsen Toktay, bu konuda hem çok kararlı, hem de azimli yola çıktı. Kendisine başlarda, destek oldum.  Sonra,  kendimi ben de bu işin içinde buldum.  Çok gerekli ve doğru bir projenin içinde yer aldığım için mutluyum. Ürünümüze ve yaptığımız işe güvenmek bizi daha da güçlendirdi. Son yıllarda ekolojik ya da organik pazarlara olan ilgimizin neden arttığını sorguladığımızda; “hiçbir şeyin eski tadı kalmadı” cümlesi dökülüyor dudaklarımızdan… Böylesine güçlü bir projenin mimarı bir kadın olunca, herşey daha da ince elenip sık dokunuyor. Ahsen Toktay, bütün detaylarla ilgilenirken, bir taraftan da Karaman’ın tanıtımı noktasında kollarını sıvadı. Kasım ayında İstanbul’da düzenlenen 2014 Sirha fuarına katılan Toktay yaşadıklarını şöyle anlattı: “ Önce üzülerek şunu ifade edeyim Konya-Karaman şeklinde karşılanmak tabii ki hala üzücü… Fakat sevindirici olan tarafı ise şu oldu, milli şeflerin ve ünlü aşçıların katıldığı bu organizasyonda Karaman’ın domalanı o kadar iyi tanınıyor ki, doğrusu ben bile şaşırdım.  Sonra Duru Bulgur’un kara değirmen bulguru greçka çok ilgi gördü. Lokur ikramımız damaklara hitap etti. Fuarın asıl amacı Anadolu’nun lezzet envanterini çıkarmak… Biz de Karaman’a özgü yöresel ürünlerimizi tanıtmaya çalıştık. Olumlu görüşmelerimiz ve bize geri dönen firmalar oldu.  Özellikle bir firma, Karaman’ın lokuru üzerinde duruyor, tereyağlı  üzümlü ve cevizli lokur  talepleri oldu. Bütün bunlar artık yöresel ürünlerin ne kadar önemli ve korunması gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlatıyor. Demek ki, doğru yoldayız, dilerim Karaman’ın hem tanıtımı hem de yöresel zenginliğinin korunmasına katkı sağlamış oluruz. Fuar temaslarımız sırasında bizi en çok mutlu eden bir başka konu ise, Karamanlı kadınların girişimci ruhu, çalışkanlığı ve duyarlılığı konusunda ki takdirleri oldu.  Bu takdiri tüm Karamanlı kadınlara bu vesile ile iletmiş olayım.

Karaman’ın yıllardır süregelen lezzet alışkanlığını korumak için başlattığınız projede başka neler olacak peki? A.T:  Çölyak Derneği ile de görüşmelerimiz oldu. Sitemizde glutensiz ürünler de koyacağız.  Özellikle Duru Bulgur’un kara değirmen bulguru greçkası en önemli ürünlerimizden birisi olacak. Yine üzerinde çok durduğumuz bir başka konu şu; Slow food hareketi…Türkçe’de ki karşılığı yavaş yemek anlamına geliyor. Hızlı ayak üstü yemek alışkanlığına karşı geleneksel  ve yerel yemek yeme alışkanlığını teşvik eden uluslaraarsı bir hareket olan yavaş yemek hareketinin  amacı ise, iyi yiyecek ve beslenmeye dikkat çekmek… Biz Karaman’da bu hareketin öncüsü ve lideri olmayı hedefliyoruz. Bu sivil tolum hareketinin yönetiminde ise köylerdeki kadınlarımız olacak.
Ayrıca önümüzdeki yıl, Ermenek maden facisında hayatını kaybeden işçilerimizin hanımları ve aileleri ile koordineli çalışmayı planladık. Özellikle sebze kurutmalıklarında kendileri ile birlikte çalışacağız. Ahsen Hanım, bu projede en büyük hedefiniz nedir? “başardık” demek istediğiniz ve üzerinde durduğunuz bir ürün var mı? A.T: Çoook ürün var (gülümsüyor)….Yasemin Hanım, henüz yerel ürünlerimizin pek çoğu sürdürülebilir koşullara sahip değil… Bizim için en önemli konu budur.  Biz, sizin de ifade ettiğiniz gibi, Karaman’da kıyı da köşede kalmış ne varsa en doğal olanı arayıp bulmak için yollara düşerken, coğrafi işaretler konusunu çok önemsiyoruz.  Nedir coğrafi işaretleme, belli bir niteliği ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işaret demek… Bu güveni Karaman’a kazandırmak istiyoruz.  “Neden divle peynirimiz layık olduğu yerde olmasın…” Sizde defalarca yazdınız bu konuyu, İtalyanların parmesanı, fransızların rokforu fahiş fiyatlara marketlerde satılırken, neden divle peynirimiz layık olduğu yerde olmasın. Koruduğumuz ürünlerimizin milli bir zenginlik olduğuna inanıyoruz.  Fethiye Hanım, Haziran ayından bu yana hummalı bir çalışmanın içinde oldunuz. Siz bu projeyle ilgili neler hedefliyorsunuz? F.D: Başta da söyledim, çok doğru bir projenin içindeyiz ve kendi adıma çok mutluyum. Biz bu projeyle büyük bir aile oluyoruz.  Kadının ekonomi ve üretimin içinde olmasına inanıyoruz. Bu anlamda kırsal kesimdeki kadınlarımızı çok önemsiyoruz. Hedefimizde doğru beslenme var, yöresel zenginliğimizin korunması var, kadının güçlenmesi var. Bu hedefe kilitlendik, dilerim hep birlikte güzel sonuçlar göreceğiz.
Peki, Ahsen Hanım bu yolda hep kadınlarla mı yürümeyi hedeflediniz? A.T: Tabii bu proje,  Karaman için önemli bir mesele, bize desteğini esirgemeyen herkese bir teşekkür borcumuz var. Projemiz yeme-içme olduğu için kadın eli yakışıyor. Kadının ekonomik anlamda güçlenmesi ise mutlu yarınlar demek… Örneğin ürünlerimizi besleyen bez kese ve torbalarımızı bir başka kadın dikiyor.  İlk röportajımızı bir kadın gazeteciyle yapmak bile halden doğru anlaşılmak demek bizim için… Fakat bu yolda herkesin elini taşın altına koymasını bekliyoruz. 
Ahsen Hanım, hem yorucu hem de keyifli bir süreç yaşıyorsunuz, unutamadığınız bir anınız var mı?
A.T: (gülümsüyor) Valla artık bizi ve yaptığımız işi bilen pazarcı esnafı, semt pazarında "abla kurtlu elma var, almak ister misiniz?" diye soruyor.  Tabii son yıllarda sebze ve meyvede kurt görmek altın bulmak gibi bir şey oldu.  İştah kabartan kokusu bir yana bez torbalar içindeki sebze ve meyve kurularını görünce, rahmetli anneannemin ambarındaki bez torbaları geldi aklıma… Bez torbaları görmek bile, sebze ve meyvelerin eski tadında olduğu hissini verdi bana, çocukluğumun o şahane kokularını yeniden duymak ise umut verici ve sevindirici… Son derece özenle hazırlanmış ürünleri mutlaka görmeli ve kokusunu içine çekmelisiniz. Peki, raflarda yerini alan ürünler neler? A.T: Önce şunu ifade etmeliyim ki, ala dükkânın sizde yarattığı bu his bizim için çok önemli…  Sizde hissettirdiği bu duygu, geçmişte yediğimiz içtiğimiz besinlere duyduğumuz özlem demek, biz bu özlemi gidermek istiyoruz.  Raflarımızda neler var sorusuna gelince;  fasulye, kabak, biber, patlıcan, süs biber, salatalık, dolmalık biber, ve domates kurularımız var. Nane, reyhan, sumak, kekik, kara mercimeğimiz, tam buğday unu ve köy yumurtasından eriştemiz, kara değirmen bulgurumuz,  pekmezimiz, nar ekşimiz, lokurumuz ve ekşi karamız, keçiboynuzu yanısıra unu ve pekmezi, Karaman'ın tandır nohut, buğday ve yağlı mısır kavurgası ilk satışa hazır ürünlerimiz… Bizim için en önemli olan şey, buradaki bütün ürünlerimiz argeden tam not almaya aday ürünler olmasıdır. Karaman’ın yöresel ürünlerini web sitemizden tüm dünyaya duyurmak istiyoruz, satışını yaptığımız ürünler Karaman’ın marka ürünleri olacak. Türk kahvesi,  lokur ve ekşi karayla bir başka güzeldi.  Ahsen Toktay ve Fethiye Duru’nun projesi ise Karaman’ın yüz akı bir proje diyebilirim. Yolumuz açık olsun, teşekkürler… Ahsen Toktay ve Fethiye Duru: Biz size teşekkür ederiz, projemiz için duyduğunuz heyecan ve güven bize güç verecek.