Karaman'ın İlk Kadın Kaymakamı Ayşegül Efe "Kadınlarımız ve Kızlarımız Hiçbir Zaman Kendilerine Olan Saygılarını Yitirmesinler"

TAKİP ET

Röportaj: Yasemin Cicibıyık- Karaman'ın ilk kadın kaymakamı Ayşegül Efe ile kaymakamlıktan kız çocukluğuna, yapmak istediklerinden Sarıveliler'e kadar uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik.

Sarıveliler Kaymakamı Ayşegül Efe sorularımıza içtenlikle cevap verirken, Taşeli Bölgesi’ndeki kadınlara ve kız çocuklarına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı ile seslendi:

“ Kolumuza takacağımız altın bilezik, hayallerimiz ve hedeflerimiz olacak” dedi.

Y.C:-Kaymakam olmak hayalleriniz arasında var mıydı? Neden bu mesleği seçtiniz?

Kaymakam Ayşegül Efe: Evet, ancak uzun soluklu bir düşünce değildi. Aklımın bir köşesinde olmasına rağmen başarılı olamayacağımı düşünüyordum. Sınava hazırlık aşamasından önce farklı bir kurum mülakatından elendim. İşte o zaman denemeye karar verdim, sonucu ne olursa olsun 1 yılım da gitse deneyecektim ve çok şükür ilk denememde oldu ve şimdi buradayım. Neden bu meslek kısmına gelecek olursak, öznesi insan olan ve bu öznenin hayatına dokunacak olmam benim için yapacağım iş de maksimum doyum noktasıydı.

Y.C:-Anneniz bu hayallerin neresindeydi… Hayallerinizi destekleyen bir anne miydi?

Kaymakam Ayşegül Efe: Annem… Mesleğe başlayana kadar aile yanından ayrılmamış bir ben. Emeklerimi görüp bunun için dua eden ancak memleketten de uzak bir yerde çalışmamı istemeyen bir dua devamı. Ama işimiz bu ve şimdi yaklaşık 800 km uzaktayım.

-İlk göreve başladığınız gün kendinize neler söylediniz? İç sesinizi bizimle de paylaşır mısınız?

Kaymakam Ayşegül Efe: Ne yaparsam yapayım, hangi şartlarla karşılaşırsam karşılaşayım, her daim adil olmaktan ödün vermemem gerektiğini ve insana insan olduğu için değer vermem gerektiğini o koltuğa oturduğumda şiar edindim. Umarım muvaffak olurum.

Y:C:-Gelelim Sarıveliler’e… Karaman tarihine adınız “ilk kadın kaymakam” olarak geçti. Nasıl bir his bu… Kadın kaymakam sayısı erkek kaymakam sayısına bir türlü ulaşamadı. Sizce kaymakamlık kadınlar için zor bir meslek mi?

Kaymakam Ayşegül Efe: Karaman tarihinde” İlk Kadın Kaymakam”… Ne buraya gelirken ne de buraya geldiğimde böyle bir ilkle karşılaşacağımı tahmin etmiyordum. Ta ki bu haber çıkana kadar, bedre sizler gibi mecralardan öğrendim durumu ve tabi şaşırdım. Ama farklı, güzel ve de özel bir duygu. Siz, sizden sonrakilerin önce gelenisiniz. Evet, sayıca Erkek olan meslektaşlarımızı yakalamamız için uzun bir süreç gerek ama her geçen dönem aradaki fark bir bir azalıyor bu noktada başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Bakanımız Süleyman SOYLU beyefendiye emeklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Gelelim mesleğin bizler için zorluk derecesine. Bu tamamıyla bakış açısıyla alakalı bir durum. Birçok kriterle ele alınması gereken bir durum aynı zamanda. Siz bu meslekten ne bekliyorsunuz, gelecekten beklentileriniz neler, aile-iş yaşam dengesi vs. tüm bunların balansının sağlanması işte o zorluk kavramının derecesi bizlere cevabı verir.

Y.C:-Peki güçlü kadın kimdir?

Kaymakam Ayşegül Efe: Güçlü bir kadın bana göre kendisine saygısı olan ve aldığı kararların sonuna kadar arkasında durabilendir.

Y.C:-Sarıveliler’i nasıl buldunuz?

Kaymakam Ayşegül Efe: Sarıveliler ilk vekâletim. Benim içinde sürpriz olan bir coğrafya. Havası, taşı, toprağı, suyu… En büyük dez avantajlarından bir tanesi beklide en önemlisi en yakın merkezlere yaklaşık iki saat olması. Bu tür küçük ölçekli ilçelerde haliyle hizmet çeşitliliği de az oluyor. Ama en önemlisi de burada bizim insanımız nefes alıyor, burada yaşanılan hayatlar var ve bu hizmetleri yerine getirecek birilerine ihtiyaç var. Elbet biri gelecekti, bu ben oldum. Ayrıca bulunduğumuz coğrafyanın içinde gizlice barındırdığı nice güzellikler görüyorum her geçen gün. Bana ilkbaharda görün diyorlar birde, baharın gelmesini bekliyorum ve aklıma Üstüd KARAKOÇ’un şu dizeleri geliyor;

“ Bahar da haz duyar nar çiçeklenir,

Arı sesi çan sesine eklenir

Tüm güzellikler toroslar da renklenir

Oylum oylum kardır güney illeri.” Rahmet olsun.

Y.C:-Peki, saha çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Kaymakam Ayşegül Efe: Sağa çalışmamız mevsimin ve mağlup pandemi sürecinin el verdiği ölçüde iyi gidiyor. Coğrafyayı, kurulmuş yerleşim düzenini biraz biraz tanıdım diye bilirim arık. Öncelikli sorunumuz bu vakte kadar gözlemlediğim kadarıyla geçimlerini sağlayacakları istihdam olanakları. Toprağın yapısı belli, dar bir üretim sahası var. Hayvancılık yapsanız besinini yine dışarıdan temin etmek zorundasınız. Bu sebeple bu güne kadar en yakın merkezlere göç etmiş insanımız. Kimin bir ayağı Konya da kiminin Alanya, Gazipaşa, Mut…

Y.C:-Kadınlara yönelik yapmak istediğiniz çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Kadınlar yolunuzu kesip sizinle dertleşiyor mu hiç…

Kaymakam Ayşegül Efe: Kadınlara yönelik zaten valiliğimiz ile ortaklaşa ilerleyen zamanlarda çalışmalarımız olacak. İmkânların bu denli sınırlı olduğu bu coğrafyada bu sayede kadın artık sosyal anlamda da bir doyuma ulaşacak. Benim bu coğrafyada gözlemlediğim genel bir durum olarak kadın olsun erkek olsun fark etmez, bir çekince bir yabancılık var bize karşı nedendir bilmiyorum ama bunu yıkmak için elimden gelen gayreti yapmaya çalışıyorum ve daha fazlasını yapacağım da.

Y.C:-Günün sonunda en çok haz duyduğunuz duygu nedir?

Kaymakam Ayşegül Efe: Yorgunluğum… Ama bir masa başı yorgunluğunu kast etmiyorum. O gün hiç daireye uğramadan tamamen mesai saatimi sahada geçirdiğim yorgunluğum, insanın içinde yorulduğum yorgunluğum. Uyuşukluk yok, millet-insan varsa biz varız. Kıymetli olan insan, onun için yorulmak. Ne diyor Şeyh Galip;

 “Hoşça bak zâtina kim zübde-i alemsin sen

Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen “

(Kendine dikkatlice bir bak sen alemin özüsün. Sen varlıkların gözbebeği olan insansın.)

Y.C:-Pandemi de herkes bazı yetenekler geliştirdi. Siz kendinizde neler keşfettiniz? Size neler öğretti bu dönem.

Kaymakam Ayşegül Efe: Bir yeteneğim gelişti mi bilmem ama bu süreçte lütfü ve kahrı da hoş olan bir mesleğe adım attım her geçen gün hem kendi adıma hem de insanlık adına büyük-küçük bir şeyler öğreniyorum, karakteristik yapım buna göre şekilleniyor ama sonucunu pandemiye bağlayacak olursak önce sağlık, sıhhat. Yapbozun bu parçasının eksik olması demek diğer kalan parçaların bir bütünü oluşturamayacağı gibi birbirini bile tamamlayamayacak olması demektir.

Y.C:-Bundan 15-20 yıl sonraki Ayşegül Efe’ye bir not bıraksanız, ona neler söylemek isterdiniz?

Kaymakam Ayşegül Efe: Umarım eğilip, bükülmemiş, adaletinden taviz vermemiş, bir kalbi incitip Allahü Teâlâ’nın, nazargahını yetmiş defa yıkmaya sebebiyet vermemişsindir. Bu gün ki şiar neyse yarında o.

Y.C:-Peki, yaşadığınız bölgedeki kız çocuklarına ve kadınlarına neler söylemek istersiniz?

Kaymakam Ayşegül Efe: Kadınlarımız ve kızlarımız hiçbir zaman kendilerine olan saygılarını yitirmesinler benim için en önemlisi budur. Kızlarımızın koluna o altın bileziği sahiden takmak yerine öncelikle hedefleri, hayalleri ve beklentileri karşılayacak olan o altın bileziği takmalarını tavsiye ediyorum.

Y.C:-Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Son olarak, içinde bulunduğumuz dünyaya çok iyi bakamadık. Siz bir iyilik hareketi başlatmak isteseniz, bu ne olurdu ve nereden başlamak isterdiniz?

Kaymakam Ayşegül Efe: Nefis, dinler üstü bir güç ki iyi bakamamışız dünyaya. Hiç bir din, kötülüğü nefsin üstünlüğünü emretmez. Konu da ki şahsı fikrim tüm dünyanın şuan ki özenti şu evrendeki bir kum tanesi kadar bile değilken “kendim dışında birinden, bir noktadan başlamak anlamsız olsa gerek. Ne diyordu Vezirköprü yazmalarında;

“Zahirini yapmadasın batınını yıkmada

Yapar isen batınını yap zahirini yıkma da.”

(Bu dünyayı inşa ediyorsun ancak öbür tarafı (Ahreti)İhmal ediyorsun ve yıkıyorsun. Eğer yapacaksan önce öbür tarafı yap ancak yaparken bu dünyayı yıkma. )

Beyit çok açık, tam bir inanç meselesi…

Sonucu kaçınılmaz, olağan bir iyilik hareketi. Ve son olarak sözlerimi Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun (Rahmet Olsun) bir deyişi ile kapatmak istiyorum;

“Bir doğrunun imanı bin eğriyi düzeltir.”

 İyilik hareketimiz bir doğrunun imanı ile başlayacak inşallah.