Karaman'da Elmacılık ve Sorunları

TAKİP ET

Karaman’da Elma ve Elmacılığın sorunları ile ilgili geçtiğimiz günlerde yaptığımız haberin olumlu etkileri devam ederken, konuyu değişik açı ve kişilerinde değerlendirme ve görüşlerini almaya devam ediyoruz.

İlk haberimizdeki bazı eksik ve bazı konuların tam bilinmemesi nedeni ile bazı yanlış anlaşılmalara neden olsa da haberimiz bizim ve Elmacılarımızın beklentilerinin çözümü noktasına ulaşmakta olduğunu öğrendik ve mutlu olduk.

Karaman’daki Elmacılık Sorunlarını bu kez de bir Elma İhracatçısına sorduk ve İhracatçı olarak Karaman’daki sıkıntıları yetkilisinden dinledik.

Bypolat Dış Ticaret Limited Şirketi Genel müdürü Sayın Bülent Polat konu ile ilgili şu bilgileri verdi;

“Karaman ülke elmacılığında bölgemizde yaklaşık 200.000 dekar dikili alanı,11.500.000 ağacı ve Çiftçi Kayıt Sitemi  kayıtlarına göre 400.000 ton elma üretimi ile 2.sırada olan ilimiz olmuştur.

Bu ikincilik çeşit bazında ve bodur fidan bazında da Niğde ile yarışır haldedir. Yıllık 180-200 Bin ton depolama kapasitesi, günlük 600 Ton paketleme kapasitesi ile iç piyasa ve ihracat konusunda önde gelmektedir. Isparta haricinde diğer Niğde, Antalya, Kahramanmaraş, Denizli ve Çanakkale gibi illerde depolama ve paketleme tesisi kapasitesinin düşük olması İhracat konusunda Karaman’ının önemini bir kat daha artırmaktadır.

İlimizdeki elmanın bahçe fiyatları ile ekonomik değeri yaklaşık 750 ila 800 Bin TL, işlenmiş ve ihracata hazırlanmış şekildeki değeri ise 1.2 ila 1.5 milyar TL civarındadır.

Bu kadar büyük ve değerli bir üretim ekonomisinin avantajları yanında dezavantajları ve sıkıntılarıda bulunmaktadır. 

Başlıca dezavantajlarımızdan ilki olarak üretim alanlarımızın % 50’lik kısmının hala eski tip bahçecilik ve klasik ağaçlardan oluşması sayılabilir. Bu klasik bahçeciliğin ise bu işi bir meslek veya bir ekonomik değer görmek yerine vakit geçiren, atalardan kalan mirasın kaybolmasının engellenmesi için üretim yapmaya çalışan 60 yaş ve üstü çiftçiler tarafından sürdürülmesi elmanın pazarlanması ve ülke tarımına katma değer yaratmasının önüne geçmektedir. Bunun yanında modern ve büyük bahçeciliğin ilimizde hatırı sayılır bir yere sahip olmaya başlaması da iyi ve umut verici gelişmelerdendir.

Üretim yapılan alanlarda özellikle klasik bahçelerde meyvenin don, dolu ve diğer iklimsel faktörlerden korunmasının zorunluluğu üretim kalitesini etkileyen önemli faktörlerdendir.

Ülke elma üreticiliğinin önündeki en büyük handikaplardan pazarlama ve satışın tamamlanması konusu ise daha dikkatli bir strateji ve birliktelik gerektirmektedir. Birçok bölgemizde bir yıl emek verilip yetiştirilen ürünler eski usül götürü veya kabala diye bilinen çağın gerisinde kalmış metodlarla pazarlanmaktadır. Bu yöntem ile yapılan satışlar ise üretilen elmanın hasat kalitesine ve ekonomisine ciddi zarar vermekte, hasat edilen meyvenin % 25’inin ya hasatta ya da depolama sonrasında kayıp olarak karşımıza çıkması sonucunu doğurmaktadır.

Yıllar içinde iklimsel etkilerden kurtarılmış ve hasata gelmiş meyve tonajının artışları tüm dünyada pazarlanmasının zorluklarını da  beraberinde  getirmektedir. Tüm bu dezavantajları bir araya getirdiğimizde hasattan, iç ve dış pazara sunuma kadar çok dikkatli titiz ve özenli bir çalışmayla çiftçi ve tarımsal üretimin diğer kurumları (Tarım İl Müdürlükleri, Ziraat Odaları, Birlikler, İhracatçılar ve Tüccarlar) elele vererek ekonomik anlamda ülkemize katma değer üretilmesine yardımcı olmalıyız.

İçinde bulunduğumuz 2020-2021yılı elma üretim ve pazarlama sezonunun getirdiği zorluklara değinecek olursak öne çıkan başlıklar şu şekilde özetlenebilir.

2020 Mart ayında ülkemizde de ortaya çıkan Pandemi sürecinde toplumsal bazda arzın sıkışması korkusundan dolayı tüketim ve alışveriş merkezlerinin anormal derecede yükselen cirolarının 2021 yılı içinde devam edeceğinin öngörüsünün yanıltıcı sonuçları,

Narenciyede yaşanan kuraklık kayıplarının abartılarak bahçede oluşan fiyatların suni yükselmesi ve bu durumun elma üreticisinin fiyat ve satış beklentisini gereksiz şekilde yükselmesine sebebiyet vermesi, bunun sonucu olarak ise bahçe kilogram fiyatlarının anormal bir şekilde yüksek olması,

Dünyada üretilen elmanın 2019-2020 sezonunda % 33 eksik olmasının getirdiği boşlukla özellikle 2020 Nisan ve Mayıs aylarında talebin ve  elma fiyatlarının son birkaç yılın çok üzerine çıkması,

Aynı yükseliş beklentisinin dünyada 2020-2021 sezonunda % 21 üretim artışı göstermiş olmasına rağmen elmanın pandemi ve narenciye kayıplarından olumlu etkileneceği beklentisinin tetiklediği suni bahçedeki kilogram satış fiyatlarının artışı,

Çok yüksek fiyatlarla alınan ve depolanan elmanın depo maliyetlerinin de etkisi ile ciddi şekilde rekabetten uzak kilogram fiyatları ile pazarlanması,

Beklenti fiyatını bulamayan tüccarın satışın dolayısı ile akışın önünü tıkaması ve ürününü satmaması,

İran, Polonya ve İtalya gibi ülkelerde elmanın bol ucuz ve vergisel boyutta avantajlı olması,

Girdi maliyetlerinin (Kasa, viyol, palet,köşebent, şerit vb gibi ) pandemi ile birlikte çok hızlı ve fahiş bir şekilde  yükselmesi,

Oluşan bahçe ve depolama sonrası yüksek fiyatlardan dolayı iç Pazar talebinde azalma ve bunun doğurduğu tepkisel sonuçlar,

İç Pazarda Pandemi dolayısı ile yaşanan kısıtlamalar ve kapatmalar,

İç Pazarda elmaya ciddi rakip olan yerli muzun üretiminin artması ve bu artışa bağlı olarak fiyatların elma fiyatına yaklaşması,

Neden elmanın bu denli sıkıştığının nedenlerinden bazıları olarak sayılabilir.

Bir diğer uluslararası neden ise Ocak ayı ile başlayan bizim için iyi bir pazar olan Hindistan’ın tüm dünyadan elmada GDO bulunmadığını belirten bir sertifika talebinin yarattığı belirsizlik olmuştur.

İlimiz bazında bir diğer sıkıntı ise elmamızın pazarlanmasında geçen sene yoğun olarak talep yaratan Rusya pazarına sevkiyatın Karaman’da DTS (Dış Ticarette Starilazasyon) verecek bir birimin olmaması, ve bu ülkeye yapılacak sevkiyat ve satışların diğer illerde bulunan (Konya, Niğde, Isparta, Mersin)  DTS birimlerince yapılan denetlemeler ve sertifikalandırmalar sonucunda ancak o ilin ihracatına kaydolarak yapılmasıdır. Bu tür bir satışın Karaman’dan yapılmasına rağmen sırf bu nedenle başka iller üzerinden yapılması Karaman’ı olumsuz etkilemektedir. 

Bu konu ile ilgili gerek Tarım İl Müdürlüğü, gerekse Karaman Ziraat Odası bakanlık ve milletvekilleri nezdinde çalışma yapmakta, bir Rus heyetin ziyareti ile ilimizde bu sertifikanın verilmesi için yoğun mesai harcamaktadırlar. 

Tüm yukarıdaki yazılanların özeti olarak halen Karaman’da soğuk hava tesislerinde yaklaşık 40.000 Ton civarında elmamız bulunmaktadır. Bir çoğu iç pazara uygun olan bu elmanın pazarlanması ve tüketilmesi ile ilgili Tarım Kredi Kooperatifleri, perakendeciler ve Tarım bakanlığının desteği ile bir toplumsal bilinç oluşturulmalı, gerekirse bir ihracat teşviki ile yaşanan sıkıntının önüne geçilebilir.

Kimsenin yaptığı ticaretten zarar görmemesi ve ülke tarımının ekonomik açıdan daha iyi bir noktaya gelmesi dileklerimle.”

karaman karaman haber elma karaman elma