"İnanç Dünyamızda Yunus Şahsiyeti" Konuşuldu

TAKİP ET

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Rektörlüğü tarafından hazırlanan "Yunus'un Gönlü Çalab'ın Tahtı" adlı programın sekizinci hafta konuğu Mehmet Fatih Çıtlak oldu.

Program öncesinde Aktekke Meydanı'nda gerçekleştirilen musiki dinletisi ve sema mukabelesini yönettikten sonra üniversitenin canlı yayın konuğu olan Mevlevi Postnişini Mehmet Fatih Çıtlak, "İnanç Dünyamızda Yunus Şahsiyeti" üzerine söyleşide bulundu.

KMÜ Yunus Emre ve Türkçe Yılı Koordinatörü Muhammet Ali Orak'ın yönlendiriciliğinde bu hafta Aktekke Meydanı'nda gerçekleştirilen programı KMÜ Rektörü Prof. Dr. Namık Ak, üniversite personeli, davetliler ve vatandaşlar da Aktekke Meydanı'ndan takip etti. Program ayrıca üniversitenin resmi Youtube ve Facebook hesaplarından canlı yayınlandı.

“Hazret-i Yunus’un kalbi Karaman’dır”

Yunus Emre’nin Karamanlı olduğunun altını çizen Çıtlak, “Tahrir defterleri Osmanlı Devleti’nde en ciddi belgeler ve arşiv kayıtlarıdır. Yunus Emre’nin Osmanlı kayıtlarında geçtiğini biliyoruz. Tahrir defterleri açısından Yunus’tan bahsediyorsak Hz. Yunus ile tahrir defterlerinin buluştuğu yer Karaman’dır. Belgeler açısından Hz. Yunus’un kalbi Karaman’dır. Niğde, Aksaray gibi pek çok ilde, hatta Balkanlar'da bile Yunus Emre’nin makam türbeleri vardır. Diğer yerlerde makam türbeleri olduğunu söyleyen insanlar üzülmesinler ve makamlarına sahip çıksınlar.” dedi.

"Mevlâna’nın manevi ikliminden faydalanmak isteyenler öncelikle Karaman’a gelsinler"

Mevlâna’nın annesi Mümine Hatun ve kardeşi Alaaddin Çelebi ile yakınlarına ait sandukaların bulunduğu tarihi Aktekke Camisi Meydanı’nda yapılan programın ayrı bir özelliği olduğuna vurgu yapan Çıtlak, annelik konusuna da değinerek, “Kişiler gerçekten Konya'da Mevlana’nın manevi ikliminden faydalanmak istiyorlarsa öncelikle Karaman’a gelerek onun annesini ziyaret etsinler. Anne duygusunu almak isteyenler, annelik şefkatini vermek isteyenler mutlaka buraya uğramalılar.” dedi.

“Türbeler bizim tapularımızdır”

Çıtlak, konuşmasına şöyle devam etti: “Mekânlara şerefi veren insanlardır. İnsanlar şereflerini muhafaza etmek için şerefli insanların türbelerini yaptırmışlardır. Canlılar içerisinde kendinden önce göçmüşleri hatırlama özelliği sadece insanlara özgüdür. Hiçbir hayvan ölmüşleri hatırlamaz ama insanlar hatırladıkları gibi Fatiha okumadan da geçemez. İşte bu türbeler de bizi hedefe götürmek için bize vicdanen sorumluluk yükler. Türbelerde yatan şerefli insanlar, 'biz işimizi yaptık, bundan sonra manayı taşıma işi sizde' derler. Türbeler bizim tapularımızdır. Müslüman’ın göçmüşüne saygı göstermeyen dirisine de saygı göstermez. Efendimizin kabrine hürmet göstermeyen, ümmetine de hürmet göstermez.”

“Yunus Emre tam bir hak aşığıdır”

Yunus Emre’nin inanç dünyası hakkında da açıklamalarda bulunan Çıtlak, “Kuran-ı Kerim'de yol insanla anlatılır. Kuran’ın muhatabı insandır; Peygamber Efendimizin işaret ettiği insandır. Yunus Emre de bunlardan birisidir. Yunus’un eserlerinde de hayatında da Allah’ı zikretmeden bir tasavvuf olamayacağını, Efendimize bağlılıktan tutun da namazın nasıl kılındığına kadar pek çok şeyi apaçık görmekteyiz. Yunus Emre tam bir hak aşığıdır. Tasavvuf sahasında itikat açısından Yunus’un öğretileri takip edilmelidir. Yunus Emre’nin pek çok eseri dünyanın farklı yerlerindeki kişiler tarafından bestelenerek farklı tarzlarda okunmuştur. Ayrıca Mevlâna ve Yunus Emre’nin eserlerini okuyarak Müslüman olan pek çok kişiyi gördüm ve biliyorum. Bizler de bunun farkına varmalıyız.” dedi.

Programın sonunda Çıtlak, “Sizlerle böyle bir güzellikte buluştuk, sinenizde bize de yer verdiniz. Allah cennet vatanımızda ezanımızı susturmasın. Taklitleri tahkik eylesin. Rabbim razı ve güzelliklerle anılanlardan eylesin.” diyerek sözlerine son verdi.

"2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı" kapsamında her hafta pazartesi günleri izleyiciyle buluşan program, yeni konuklarla canlı yayına devam edecek.