Her İşçinin Yaşam Hikayesi

TAKİP ET

HAYALLERİNİ ERTELEDİ..

HER İŞÇİNİN YAŞAM HİKAYESİ  YÜREK BURKUYOR *Maden kazasının 35. Gününde ulaşılan işçinin kimliği belirlenirken, onunda yaşam hikayesi yürekleri burktu.  İlimiz Ermenek İlçesi'nde maden faciasında dün cesedi çıkartılan işçinin yapılan DNA testinde 22 yaşındaki Ömer Cansu'ya ait olduğu belirlendi. Cansu'nun cenazesi Başyayla İlçesi Üzümlü Köyü'nde dün toprağa verildi.  Ermenek İlçesi Pakumlu Köyü Cenne Mevkii'nde 28 Ekim Günü Has Şekerler Madencilik Şirketi'ne ait linyit ocağında eski ocakta biriken suyun basması sonucu 18 işçi mahsur kaldı. Yapılan kurtarma çalışmalarında 6 Kasım 2, 17 Kasım 2, 18 Kasım 6, 29 Kasım günü 2 işçinin cansız bedenleri çıkartıldı. Önceki gün saat 02.00 sıralarında ise 2'nci Başaşağı bölümünün yakınındaki ana arterde 1 işçinin daha cesedi bulundu. Ocaktan çıkartılan işçinin cesedi Ermenek Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Yapılan DNA testi sonucunda cesedin Ömer Cansu'ya ait olduğu belirlendi. ENGELLİ AĞABEY  “O BENİM AYAKLARIMDI” Başyayla İlçesi'ne bağlı Üzümlü Köyü'nde oturan Ömer Cansu, balkondan düşmesi sonucu bedensel engelli olan 25 yaşındaki ağabeyi Abdurrahman Cansu ile anne ve babasına bakmak için maden ocağında çalışıyordu. “Kardeşim beni evimizin önündeki yokuştan omzumdan destek vererek indirip çıkarıp egzersiz yaptırıyordu. O benim ayaklarımdı” diyen ağabeyi Abdurrahman Cansu, kardeşinin çalışacak başka bir iş bulamadığı ve maddi imkansızlıktan dolayı madende çalıştığını dile getirmişti. Üzümlü Köyü'nde annesi, babası ve engelli ağabeyiyle aynı evde yaşayan Ömer Cansu'nun, oturdukları tek katlı evin toprak tavanından yağmur ve kar suyu akmaması için üstünü naylonla örtmeleri dikkat çekti.  Facia ocağında ise halen mahsur kalan Kamil Yaman, Hüseyin Gültekin, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer ve Ali Haznedar'ın kurtarılması için çalışmalar sürüyor.  Ocaktan bugüne kadar Kerim Haznedar, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Hüsnü Çolak, Osman Çoksöyler, Hüseyin Çolak, İsmail Gürses, Uğur İlhan, Mehmet Tokat, Tezcan Gökçe, Recep Çiloğlu ve Mehmet Baha'nın cenazeleri çıkartılmıştı. Madenin yüzde 90'ından fazlası tarandı Madende ilk günden buyana AFAD tarafından yapılan çalışmalarda, Madende ilerlenebilmesi için su tahliyesi, özel pompalarla çamur boşaltma, hafriyat çıkarma ve tahkimat yapma etaplarından oluşan çalışma, bir döngü halinde, adım adım yapılmaya devam ediyor.  Mahsur kalan işçilere ulaşılması için öncelikle madene akan, 4 tam olimpik havuzu doldurmaya yetecek miktarda yaklaşık 12 bin 500 ton su, aralarında “Ahtapot” adı verilen yüksek kapasiteli olanlarının da bulunduğu pompalarla boşaltıldı. İçeri dolan yüksek basınçlı su, madeni ayakta tutan tahkimatı yıktığından dışarı atıldıkça tünel ve galerilerde göçükler meydana geldi, yolu kapattı. 12,5 metrekarelik tüneller, bin 300 metre uzunluğundaki alan taş, toprak ve kömür göçüğünden oluşan yığın sebebiyle tıkandı. Yolu açmak için tünel ve galerilerden yaklaşık 4 bin vagon hafriyat, pasa ve toprak çıkarıldı. Bugüne kadar madenin yüzde 90'ından fazlası tarandı.



MADENCİ BABASINI KAYBEDİNCE, HAYALLERİNİ ERTELEDİ KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'nde mahsur kaldığı maden ocağında hayatını kaybeden 42 yaşındaki Bahri Üzer'in, geçen yıl Aksaray Güzel Sanatlar Lisesi'nden mezun olan oğlu 18 yaşındaki Mustafa Üzer, 'Bu yıl üniversite sınavlarına tekrar hazırlanacaktım. Hayalim resim öğretmeni olmaktı. Ama artık annem ve kardeşlerime bakacağım. Hayallerimi başka bahara erteledim' dedi. 4 çocuk babası Bahri Üzer, 28 Ekim günü Ermenek'in Pamuklu Köyü Cenne Mevkii'nde Has Şekerler Madencilik Şirketi'ne ait linyit ocağında su baskını sonucu 17 arkadaşıyla birlikte mahsur kaldı. Aralarında Üzer'in de bulunduğu 8 işçinin cesetleri 17-18 Kasım tarihlerinde çıkartıldı. Üzer'in cenazesi Aşağı Çağlar Köyü'ne defnedildi. 18 işçiden 13'ünün çıkartıldığı maden ocağında kalan 5 işçi için arama çalışmaları devam ediyor.  Bahri Üzer'in 4 çocuğundan en büyüğü olan Aksaray Güzel Sanatlar Lisesi mezunu Mustafa Üzer, geçen yıl üniversite sınavlarına girdi ama kazanamadı. Resim öğretmeni olmak istediğini belirten Mustafa Üzer, babası Bahri Üzer ile birlikte, bu yıl dershaneye gidip üniversite sınavlarına hazırlanmak için plan yaptı. Ancak dershaneye gidip kayıt olmayı beklerken acı olay gerçekleşti. Hayalleri yıkılan ve evin en büyük çocuğu olduğu için ailesine bakma sorumluluğunu hisseden Mustafa Üzer, artık üniversitede okuyup resim öğretmeni olmak yerine çalışıp, 42 yaşındaki annesi Dursun, kardeşleri 17 yaşındaki Ramazan, 15 yaşındaki Yasin ve 13 yaşındaki Sinan Üzer'e bakmaya planlıyor.  Hayallerini başka bir bahara ertelediğini ifade eden Mustafa Üzer, şunları söyledi: 'Bu acı olaydan sonra üniversiteye gitmek istemiyorum. Annemin ve kardeşlerimin başında durmak istiyorum. Kardeşlerimden Yasin ve Sinan okuyor. Devletin, 2 kardeşime sahip çıkıp, onları okutmasını istiyorum. Ben ve bir yaş küçüğüm olan kardeşim Ramazan ile birlikte annem ve kardeşlerimize bakacağım. Aileme bakacağım için devletimizden de iş istiyorum.' Anne Dursun Üzer de, 'Devlet çocuklarımızı okutup, onlara destek olsun. Diğer çocuklarıma da iş versinler. Ben başka bir şey istemiyorum' dedi.