HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ

TAKİP ET

HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ; 'RUH VE BEDEN SAĞLIĞI OLMADAN REFAH VE MUTLULUK OLMAZ'

Karaman Halk Sağlığı Müdürü Dr. Ali Rıza Altunsoy mesajında;
     “Her yıl 10 Ekim günü “Dünya Ruh Sağlığı Günü” olarak kutlanmaktadır. Ruh sağlığı ile ilgili toplum bilincini arttırmak, ruh sağlığı sorunu olan insanlara karşı toplumsal toleransın artırılmasını sağlamak, bireylerin ve ailelerinin sağlık hizmetlerinden faydalanmasını teşvik etmek, halkı ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda bilgilendirmek amacıyla bu günde, ruh sağlığının insan sağlığı ve yaşamı üzerindeki etkisi vurgulanmaktadır.
 Ruh sağlığı, değişmez bir durum değildir. Dış etkenler ve baskılar belli bir ölçüyü aşınca, her insanın ruhsal dengesi sarsılabilir ve bazı ruhsal bozukluklar görülebilir. Bu bozukluklar davranışsal ve duygusal olabileceği gibi alışkanlıklara has bozukluklar ve ağır ruhsal bozukluklar şeklinde de görülebilir. Bu nedenle her birey ruhsal hastalıklar açısından bir potansiyele sahiptir.
             Önyargılar nedeniyle birçok kişi doğrudan ruh sağlığı hizmeti alma ve tedavi konusunda kararsız kalmaktadır. Ruhsal sorunu olan bireylerin, ne yazık ki çok azı tedavi için bir sağlık kurumuna başvurmaktadır. Toplumun yaklaşımı, ruhsal rahatsızlığı olan bireyi ve ailesini etkilemektedir. Ruhsal bozukluklar sık görülmesine karşın, toplumda yeterince bilinmemektedir. Çoğu zaman bu bilinmezlik, eksik-yanlış bilgiler, toplumsal önyargılar ve dışlanma korkusu birey ve ailelerin ruhsal sorunlara yönelik sağlık hizmeti talep etmesini engellemektedir. Ruhsal rahatsızlığın başkaları tarafından öğrenilmesi sonucu dışlanma ve damgalanma korkusu ile bireyler ve aileler tedavi konusunda çekingen davranmaktadır.
            Bu amaçla Sağlık Bakanlığı tarafından Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri kurulmuştur. Bu merkezlerin amacı ağır ruhsal bozukluğu olan hastalara, toplum temelli ruh sağlığı modeli çerçevesinde psiko-sosyal destek hizmetlerinin verilmesi, takip ve tedavilerinin gerektiğinde evde sağlık hizmetleri uygulamasıyla bütünleşmiş bir şekilde yaşadıkları ortamda sunulabilmesini sağlamaktır.
            Bu merkezlerin hedefine ulaşabilmesi için, birey olarak bizlerin de ön yargılarımızdan kurtulup sorumluluk almamız gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki ruh ve beden sağlığı olmadan refah ve mutluluk olmaz.”