"ERMENEK KÖMÜR HAVZALARI DEVLET TARAFINDAN İŞLETİLMELİDİR"

TAKİP ET

Genel Maden İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu bir basın açıklaması yaparak..

GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI;
“ERMENEK KÖMÜR HAVZALARI DEVLET TARAFINDAN İŞLETİLMELİDİR”

    Genel Maden İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu bir basın açıklaması yaparak Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) özelleştirilmesini sağlayacak olan Torba Yasa düzenlemesine şiddetle karşı çıktı.
    Açıklamada, TKİ’nin özelleştirilmesi ve TTK’daki taşeron uygulamaları sırasında yaşanan iş cinayetleri hatırlatılarak artık bu uygulamalardan topyekûn vazgeçilmesi beklenirken bu yeni düzenleme ile adeta yeni iş cinayetlerinin önünün açılmak istendiği belirtildi ve Torba Yasadaki bu değişiklikten derhal vazgeçilmesi istendi.
    BÜYÜK KAZALAR ÖZEL SEKTÖRLERDE OLDU
    Genel Maden İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada;
    “Türkiye Taşkömürü Kurumu ile Türkiye Kömür İşletmeleri, uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkilidir" denilmektedir.
    Ayrıca rödövans süreleri kısıtlı olduğundan dolayı iş sağlığı ve güvenliğine yönelik uzun vadeli modern teknolojiye uygun yatırımların yapılamadığı, bu düzenleme ile belirtilen gerekçelere göre uzun vadeli yatırım yapılabilmesinin önünün açılacağı savunulmaktadır.
    Kurumda yaşanan işçi eksikliği, işçi sağlığını ve iş güvenliğini tehdit eder noktaya gelmiştir.
Bugün redevans usulü üretim yapan özel sektör işletmeleri ve kaçak üretim yapan ocaklar bulunsa da, havza kömürlerinin tamamına yakını kamu eliyle TTK tarafından işletilmektedir. Türkiye’de son 15 yılda yaşadığımız büyük kazaların tamamı özel sektörde meydana gelmiştir.
    ERMENEK’DE  18 CAN
    “2004 yılında Kastamonu Küre’de 19, 2005 yılında Kütahya Gediz’de 18, 2006 yılında Balıkesir Dursunbey’de 17, 2009 yılında Bursa Mustafakemalpaşa’da 19, 2010 yılında Balıkesir Dursunbey’de 14, Zonguldak Karadon’da 30, 2011 yılında Kahramanmaraş Elbistan’da 11, 2013 yılında Zonguldak Kozlu’da 8, 2014 yılında Manisa Soma’da 301, Karaman Ermenek’te 18, 2016 yılında Siirt Şirvan’da 16 işçi yaşanan maden kazalarında hayatlarını kaybetmişlerdir. Bu kazaları unutmak mümkün değildir. Riski yüksek kömür havzaları devlet tarafından işletilmelidir. Havza madenciliği uygulanmalı, sahalar küçük parçalara bölünmemelidir. Kendi doğal kaynaklarımızın en etkin şekilde değerlendirilebilmesi ve sağlıklı çalışma koşullarında üretim yapılabilmesi için, madencilik tecrübesinin-kültürünün korunması için, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Maden Tetkik Arama (MTA) gibi madencilik sektöründe deneyimli kurumlar parçalanmamalı aksine korunmalı ve geliştirilmelidir.
    Yukarıda belirttiğimiz somut gerekçelerde görüleceği üzere bu tasarının kanunlaşması ülkemize fayda getirmeyecektir. Aksine ruhsatın bölünerek rezervlerin heba edileceği, iş sağlığı ve güvenliği risklerinin artacağı, büyük ölümlü kazaların yaşanmasına neden olacağı için bu kanun tasarısının taslaktan tamamen çıkartılması gereklidir” denildi.