ELMA PANELİ..

TAKİP ET

Ak Parti Karaman Milletvekili Recep Konuk Karaman Elma Paneli ile ilgili yaptığı konuşmada, özellikle ticareti ile elma üzerinden oluşan katma değerden Karaman'ın ve elma üreticisinin daha çok istifadesi için üreticilerin,

RECEP KONUK; “ELMAYI GİRDİ OLARAK KULLANACAK SANAYİYİ NASIL YÜKSELTEBİLECEĞİMİZE KAFA YORMAYA İHTİYACIMIZ VAR”

şehrin girişimcilerinin önünde yeni ufuklar açılmasına vesile teşkil etmesini temenni etti. Konuk açıklamasında;
“Bu panelin Karaman tarım sektörü ve Karaman ekonomisinde yeri en önemli ekonomik kalemlerden biri olan elma üretimine ve özellikle ticareti ile elma üzerinden oluşan katma değerden Karaman’ın ve elma üreticisinin daha çok istifadesi için üreticilerin, şehrimizin girişimcilerinin önünde yeni ufuklar açılmasına vesile teşkil etmesini temenni ediyorum. İnşallah bu panel Karaman’ın Karamanlının ve ülkemizin önünde yeni fırsat kapılarının açılmasına vesile olur.
Karaman tarım sektörünün en önemli üretim kalemi elma. Bugün burada toplanma sebebimiz Karaman ekonomisinin, Karaman tarımının taşıyıcı kolonu elmayı daha çok ve daha nitelikli üretip, elmanın merkezde olduğu ekonomiyi nasıl büyütebileceğimize cevap aramak. Buradan çıkacak sonuç ve uygulamaya yansıyacak her pozitif kararın, alınacak önlemin, sektöre katılacak yeniliğin binlerce insanın hayatına etkisi olacak. Elma bahçesinde üreten de, nakliyeci de, tüccar da, sanayici de, işçi de, esnaf da büyüyen elma ekonomisinden pay alacak. O nedenle ben bu çalışmayı çok kıymetli bulduğumu, gidişatı seyretmek yerine gidişata yön verme gibi proaktif bir tavır sergileyen tüm kurumlarımızı ve değerli katılımcıları bu hassasiyetleri nedeniyle kutluyorum.
Burada sektörün bileşenleri var. Elma Üreticileri Birliğimiz burada. Bakanlığımızın Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü de bu salonda. MEVKA’da burada. Yani konumuz elma ve elmanın üretim ayağı bu salonda. Ancak bu salonda başka bileşenlerin de, paydaşların da olması gerekirdi. Olmalıydı.
Üretici açısından en kolay iş üretmek. Çiftçi için adı ne olursa olsun, buğday, arpa, pancar, üzüm, fındık, tütün, kayısı, incir, mısır, havuç, elma üretmek işin en kolay tarafıdır. Çiftçilikte beden yorgunluğunun, nasırlaşan elin, güneşin kavurduğu tenin hiçbir zorluğu yoktur. Çiftçinin yaptığı işin en kolay tarafı üretmektir, üretirken çekilen zorluk, yorgunluk keyiftir. Özellikle bizim gibi tarım kesiminde örgütsüz toplumlarda, kooperatifçiliğin veya üretici organizasyonlarının güçlü olmadığı toplumlarda çiftçi için asıl mesele, çiftçiyi yoran asıl süreç ürünün hasadıyla başlar. Yani tarladan sonraki süreçte. Yani ürünün pazarlanmasında. 
Ürüne talep oluşturulmasında. Ürünün katma değerli hale getirilmesi konusuna hiç girmiyorum, o konu güçlü üretici organizasyonlarınız veya kooperatifleriniz varsa konuşulabilecek bir konu. Mesela biz bunu Konya’da pancar üreticileri olarak Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi vasıtasıyla yaptık. Pancarla başladık, patates, ayçiçeği, mısır, buğday, arpa ve şimdi de süt ve besi ile devam ettiriyoruz. Ne yapıyoruz çiftçiyi tarladan ve ahırdan ağıldan sonraki sürece de dâhil ediyor, ortaklarımızın ürettiği ürünler için tarladan sonra başlayan süreçte talep garantisi oluşturuyor, ürünü katma değerli hale getirip rafa kadar çiftçiyi ekonomik zincirin içinde tutuyor onların ürün üzerinden oluşan katma değerden pay almasını sağlıyoruz.
Bunu şunun için anlattım; eğer biz Karaman da üretilen elmanın katma değerinin Karaman’da kalmasını, o katma değerden üreticinin daha çok pay almasını, elma ekonomisini daha da büyütmek istiyorsak başka paydaşlara da ihtiyacımız var. Mesela, üretilen elmanın pazara arzı için yapacaklarımızı konuşmaya da, ihraç pazarlarını nasıl zorlayabileceğimizi düşünmeye de, ihraç pazarlarında kendimize kapı açmaya da, elmayı girdi olarak kullanacak sanayiyi nasıl yükseltebileceğimize kafa yormaya da ihtiyacımız var.
Bu toplantının ben bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Biz bu toplantı ile bir başlangıç yapıyoruz. Her yıl bir öncekine göre daha da artan Karaman elma üretiminin Karaman’a, Karamanlıya ve ülkemiz ekonomisine daha çok katkı yapması, Rabbimin bahşettiği bereketten daha çok zenginlik üretilebilmesi için iyi niyetli ve taze bir başlangıç olarak görüyorum. Bürokratından akademisyenine, üreticisinden işadamına, siyasetçisinden STK’larına kadar her kesimin ve herkesin Karaman’daki potansiyelin farkına varıp bu ekonomiyi nasıl büyütürüz diye düşünmesi, kafa yorması, akıl terletmesi bile başlı başına önemlidir ve bu gayret mutlaka ve mutlaka bizi bir sonuca ulaştırır.
Ancak şunu özellikle söylemek istiyorum, bu toplantıda şahsen ben Ekonomi Bakanlığından da bir yetkilinin olmasını ve ihracat ile ilgili, ihraç pazarlarıyla ilgili katkı vermesini isterdim. Yine sanayileşmede yapılabilecekler ve ürün veya bölgeye özel teşvik uygulamaları konusunda bir fikir teatisinin bu salonda yapılmasını arzu ederdim.
Bugün bu salonda toplanan herkesin amacı ortak. Burada bir gaye ortaklığı var. Nedir o amaç? Elma bahçesindeki gayretin, emeğin karşılığının alınması. Yani ayağı çamura değenin ayağının çamuruyla kalmaması ve üretenin daha çok kazanması. Üretilen elmayı katma değerli hale getirecek yatırım ortamının oluşturulması. Ülkemizde üretilen elmaya dünya pazarlarında daha çok yer açılması. Dünya elma ticaretinde ülkemizin söz sahibi olması. Yani kısaca elma ekonomisinin büyütülmesi.
Elmada dünyada iddialı bir ülkeyiz, rakamlar onu söylüyor. Üstelik de Karaman’daki durumu dikkate alırsak, yani Karaman’ın elma ağacı sayısında Türkiye’de birinci sırada, üretimde ikinci sırada olduğunu ve Karaman’daki genç ağaçların verimlerinin oturmasıyla birlikte hem Karaman’ın hem ülkemizin elma üretiminin artacağını düşünürsek Türkiye orta vadede en azından yakın coğrafyamızın elmada tartışmasız lider ülkesi pozisyonunu daha da pekiştirecek. Bizim kafa yormamız gereken hususlardan biri, hem elmadan ülke olarak nasıl daha çok gelir elde eder, hem de elma üretenlerin daha çok kazanmasını nasıl sağlarız sorusudur.
Karaman’daki ve ülkemizdeki elma ekonomisini büyütmek için,hem bugünkü meselelerimizi çözecek, keşfedilmeyi bekleyen çarelere ihtiyacımız var, hem de yarınki meselelerimize çare olacak projelere ihtiyacımız var. Yani günlük meselelerimizin çözümü kadar yarını inşa edeceğimiz ve elma ekonomisini büyütmemizi sağlayacak adımlara ve atılımlara ihtiyacımız var. Elmada bugünü düşünürken yarını, yarını kurgularken bugünü ihmal etme lüksümüz yok.
Aslına bakarsanız, tahmin ediyorum sizin elinizde de var. MEVKA Karaman için Elma Sektörü Raporu hazırlamış. O raporda aslında her şey var. Yapmamız gerekenler de açıkça görülüyor. Rapor Aralık 2015 tarihli. Yani yeni.
İçeriği de dolu dolu. Ben raporu hazırlayan uzman arkadaşımız İsmail Aras’a ve Genel Sekreterimiz Ahmet Akman’a elma konusunda gidilecek yolu çizen bu rapor için teşekkür ediyorum. Raporu dikkatle okudum ve zihnimde puslu bir alan kalmadı.
Karaman elma fidanı sayısında Türkiye birincisi. Elma üretiminde ise Türkiye ikincisi. Karamanda 10 milyon 648 Bin 827 elma fidanı var. Isparta’da 7 Milyon 251 Bin 920 yani Karaman, Isparta’ya göre 3,4 milyon daha fazla elma ağacına sahip. Üretimde niye ikinci? Çünkü buradaki fidanların önemli bir kısmı genç fidan. Yani daha tam verime ulaşmadı. Tam verime ulaştıklarında üretimde de Isparta’nın muhtemelen önüne geçeceğiz. Bu hem Karaman için yeni bir sıçrama hem de bugün yaşadığımız, elma üreticisinin yaşadığı problemlerin eğer çare keşfetmezsek ağırlaşması demek.Karaman’ın 2015’teki elma üretimi 387 Bin 678 ton. Karamanın soğuk hava deposu kapasitesi 140-150 bin ton civarında. Yani hasat zamanı olan iki ay zarfında yaklaşık 200-250 bin ton elmanın piyasaya bir şekilde satılması şart. Bunun sofralık veya meyve suluk olmasının bir farkı yok. Karamanlı üretici elindeki 200-250 bin ton elmayı hasadın yapıldığı o iki ayda satmak mecburiyetinde. Yarın bu genç ağaçlar tam verime ulaştığında eğer soğuk hava deposu kapasitemizi arttıramazsak veya ilave yeni pazarlar açmazsak, talebi arttıracak çareler üretmez, elmayı işleyecek yatırımların önünü açamazsak bu miktar 500-600 bin tonları bulacak. Yani günde 10 bin ton elma pazara bir şekilde sürülecek veya çürüyecek.
Çare ne? Bir, elma üretiminde her geçen gün büyüyen Karaman’ın elma sanayisini de büyütmek. İki, Pazarı çeşitlendirmek ve büyütmek. Bu sadece Karaman’ın meselesi mi? Hayır. Isparta’nın da, Niğde’nin de, Amasya’nın da kısaca elmanın üretildiği her yerin, yani ülkemizin meselesi. Lafı çok uzatmayacağım, MEVKA’nın raporunda var.
Dünyadaki elma üretimi 81 Milyon tonun biraz altında. Dünyanın en büyük elma üreticisi Çin. İkinci büyük üretici Amerika. 2013 FAO verilerine göre Amerika’nın yıllık üretimi 4 Milyon 81 Bin ton. Türkiye 3 Milyon 128 Bin ton elma üretimiyle dünyada üçüncü sırada. Polonya, İtalya, Hindistan, Fransa, Şili, İran, Rusya diye ilk 10 üretici ülke sıralanıyor. 10’uncu ülke Rusya’nın üretimi Türkiye’nin üretiminin yarısı kadar. Türkiye dünya elma üretiminin yaklaşık %4’ünü gerçekleştiriyor.
Bu işin üretim yönü. Peki ticaretinde durum ne? Dünya elma ihracatı toplamda 7 Milyar 537 Milyon 278 Bin dolar. Amerika 1 Milyar 86 Milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiş. Çin’in ihracatı 1 Milyar 27 Milyon dolar. Ne zaman 2014 yılında. İtalya’nın ihracatı 975 Milyon Dolar. İtalya ki bizim elma üretimimizin ancak üçte ikisi kadar elma üretebiliyor. Daha enteresanını söyleyeyim elma üretiminde adı sanı olmayan ilk 15 ülke arasında adı hiç geçmeyen Hollanda bile 272 Milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiş. Dünyanın en büyük ikinci üreticisi Türkiye’nin ihracatı ne kadar 41 Milyon 334 Bin dolar. Yani üretimdeki payımız %4 ihracattaki payımız Binde 5,5.
Bizden sadece %25 fazla elma üreten Amerika, bize göre elmadan 1 Milyar dolardan fazla ihracat geliri elde ediyorsa bizim bunun üzerinde oturup düşünmemiz lazım. Biz üçüncü büyük üreticiyiz üretimdeki payımız %4, Amerika ikinci büyük üretici üretimdeki payı %5. Onların ihracattaki payı %13’ten fazla bizim Binde 5,üstelik de en büyük ithalatçı bir adım ötemizdeki Rusya. Yıllık ithalatları 600 Milyon doların üstünde. Bizim ihracatımız 41 Milyon dolar. Amerika’nın 1 Milyar 86 Milyon dolar. Kimse uçak krizi falan demesin, bu rakamlar 2014’ün rakamları. Dahasını söyleyeyim. Rusya, Almanya, İngiltere, Hollanda, Mısır dünyadaki ilk 5 ithalatçı ülke ve bunlar tüm dünyadaki ithalatın yaklaşık üçte birini gerçekleştiriyorlar. Ki, bu ülkeler bize ya adım mesafesinde ya bir taş atımı uzaklıkta. Başka bir şey söylemeye, başka bir tespit yapmaya gerek var mı?
Mesela büyük üreticiyiz ama brix değeri %20’nin altında olan konsantre elma suyunda Almanya 167 Milyon dolarlık ihracat yapıyor bizim ihracatımız 5 milyon doları bulmuyor. Brix değeri %20’nin üstünde olan konsantre elma sularında 2,1 milyar dolarlık bir ihracat pazarı var. O pazarda en büyük ihracatçı 632 Milyon Dolarlık ihracatla Çin, Polonya yaklaşık 366 Milyon dolarlık ihracatla ikinci, elma üretiminde dünya üçüncüsü olan biz ise 92 milyon dolarlık ihracatımızla bu pazarda 6’ncı sıradayız.
Sözün özü şu; elma ekonomisini büyütmek, elma ekonomisinden katma değer oluşturmak, o oluşan katma değeri üretici ile buluşturup tarım sektöründe refahı yükseltmek istiyorsak, ne yapıp edip üretimdeki pozisyonumuzla ticaretteki pozisyonumuzu en azından eşitlemek durumundayız. Yani yaş elma ticaretinde de, elma suyunda da söz sahibi olmalıyız. Bu nasıl olacak, işte onun cevabı da bugün burada olmayan paydaşları da bu toplantılara dâhil edip elma ekonomisinde onların da taşın altına ellerini koymalarını sağlayabilir ve takım oyunu oynamayı başarabilirsek olacak.
Şunu unutmamak lazım elma arpa, gibi buğday gibi bir ürün değil. Yada sanayi ürünü gibi bir ürün değil. Şalteri indirip üretimi durdurabileceğimiz, iç veya dış pazarın durumuna göre tohum atmayıp üretimi kısabileceğimiz bir ürün değil. Elma bahçesi kurulduysa iklim şartlarındaki olumsuzluklar hariç üretimi kısma şansınız yok. O nedenle biz ne yapıp edip dış pazarlarda istikrarlı bir paya sahip olmak durumundayız. Hem yaş meyve pazarında hem işlenmiş meyve pazarında.
Üretici her zaman daha çok üretmek ister. Üretici üretmek istiyorsa üretecek. Bizler çare makamıyız. Devlet çare kapısı. O çareyi inşallah el birliği ile bulacağız.
Burada üretici var. Bürokratlarımız var. Buradan çıkacak önerilerin arkasında duracak siyasi irade de var. Nasıl sorusunun cevabı burada aranacak. Ankara’da bu cevabın peşinde koşacağız ve inşallah elmalıklarda zahmeti çekenlerin rahmetten de istifade edeceği, elma ekonomisinden Karaman’ın Karamanlının ve ülkemizin de kazanacağı, elma ağaçlarıyla birlikte elma ekonomisinin de büyüyeceği bir çareyi el birliği ile geliştireceğiz.
Toplantının başta elma üreticileri olmak üzere Karamanımıza, ülkemize hayırlı olmasını burada bulunan herkesin hayırla anılacak işler yapması için bu toplantının vesile teşkil etmesini Rabbimden temenni ediyor, bolluk ve bereket dileğimle hepinizi saygıyla selamlıyorum.”dedi.