Dededen Toruna Geçen 3. Nesil Bir Kebap Öyküsü

TAKİP ET

Karaman’ın en eski kebap ustalarından birisi olan Mustafa Erbakış bu öyküdeki 2.nesil usta. Deden toruna geçen 3.nesil bir kebap öyküsü sadece lezzetten ibaret değil, Karaman’ın aşçılık hikâyelerini uzun uzun dinleyeceğiniz keyifli de bir mekân aslında…

Erbakış ailesinin Karaman Hecceler Mahallesi’nde şirin bir mekânları var.  Öykü 90 yıl önce Kebapçı Tat Mehmet Usta ile başlıyor. Mehmet ustadan ata mesleğini devralan oğlu Mustafa usta 60 yıllık bir lezzet ustalığı ile Karamanlılara enfes kebapları ile hizmet veriyor. Babasının müdavimleri bu lezzetin peşini hiç bırakmıyor. Şimdilerde ise bu lezzetin temsilcisi torun Mehmet Erbakış aynı müdavimlerin çocuklarına ve torunlarına hizmet veriyor.

Öztadım ikinci nesil kebap ustası Mustafa Erbakış 60 yıldır lezzetinden taviz vermediği kebaplarının sırrını sorduğumuzda “ sır ustamda kaldı” diyor gülümseyerek…

Her sabah kasaptan etini kendi seçtiğini ve et seçimin kebapta çok önemli olduğunu belirten Mustafa Usta  “Ata mesleğimiz kebapçılıkta, ustamdan öğrendiklerimi bende oğluma aktardım. Üç nesil aynı kalitede Karamanlılara hizmet vermeye çalıştık. Bugüne kadar ustama laf getirmedim. Usta-çırak da bu çok önemlidir. Sürekli gelen müşterilerimiz ailemizden biri gibidir bizim için… “ diyor. 

Kendisi küçük gönlü büyük büyük bir aile mekânı Öztadım Kebap…  Çekirdekten yetişen bir lezzet öyküsünde 90 yıl hep aynı lezzeti sunmayı başarmışlar. Karaman’ın en gözde lezzet mekânlarından birisi olarak hizmet vermeye devam ediyorlar.  “ Bizim muhit” diye bir kavramı var Mehmet Usta’nın… Kepab ustalığı kadar, insanlğa dair özlediğiniz ne varsa içinde barındıran, esnaflığa dair güzel bir duruş sergileyen, geçmişe hürmetini hep koruyan, gelen müşterilerine ilk iş hayattaysa anne babasını soran, göç etmişlerse mutlaka bir anısını yâd eden…

Yerel işletmelerin ve küçük esnafların ayakta kalması en çok da bu sebeplerden dolayı önemlidir. Sadece karnınızı değil, ruhunuzu da doyuran yerel işletmelerin ve başlarındaki ustaların ekonomiye ve hayatımıza kattıkları anlama sahip çıkmak hepimizin görevidir.