CHP İL BAŞKANI ÜNVER..

TAKİP ET

CHP Karaman İl Başkanı Av. İsmail Atakan Ünver, CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir Şehit cenazesinde protesto edilmesi ile ilgili yapt

CHP İL BAŞKANI ÜNVER; “KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN SONUNA KADAR ARKASINDAYIZ”

ığı açıklamasında Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na sahp çıktı.
Ünver açıklamasında şunları söyledi; “Bilindiği gibi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, şehit polislerimizin Fatih Cami’indeki cenaze töreni sırasında ve cenaze namazından sonra bir takım kendini bilmezlerce protesto edilmiş ve cinsel saldırı dahil suç dosyası kabarık bir şarlatanın “mermi çekirdekli ölüm tehdidi”ne maruz kalmıştır. Bir kimseye mermi çekirdeği atılması veya gösterilmesi,  Yargıtay’a göre de “silahla ölüm tehdidi” olarak kabul edilmektedir. Bu durumda ülkede yaşayan herkesin olduğu gibi ana muhalefet liderinin güvenliğini sağlamak devlete ve dolayısı ile kolluk güçlerine düşmektedir. Ancak ana muhalefet liderinin güvenliğini sağlamak konusunda bilinçli şekilde zaafiyet yaratıldığı algısı ve endişesi, tarafımızca ve toplumun önemli bir kesimince paylaşılmaktadır.
Bu saldırının geri planına baktığımızda, bu algıyı ve endişeyi paylaşanlar çok da haksız sayılmazlar. Zira Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından hiçbir şekilde söylenmeyen sözlerin, sanki söylenmiş gibi bir algı oluşturmak için saldırıdan önce Ankara’da billboardlara yazıldığı, bunun da kim tarafından yapıldığının tüm Türkiye tarafından bilindiği en azından tahmin edilebildiği bir süreç yaşanmıştır. Yine devletin en tepesinden “Bu ülkede muhalefetin başı olacaksın teröristi hastanede ziyaret edeceksin. Ben milletin iradesine bunları havale ediyorum. Bunlara gereken dersi milletim verecek.” denilmek sureti ile cumhuriyeti kuran Atatürk’ün partisi CHP’yi terörle yanyana gösterme çabalarının ayyuka çıktığını üzülerek görüyoruz.
Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı TV programının kayıtları izlendiğinde, kendisine atfedilen sözlerin kesinlikle kullanılmadığı çok net bir şekilde görülmektedir. Bu kayıttan hareketle yukarıda Sayın Genel Başkanımıza atfedilen ifadenin düzeltilmesi zaruret halini almıştır. Bu itibarla Sayın Genel Başkanımız;
Hastaneden değil, hapishaneden, Ziyaret eden olarak kendisinden değil, Meclis  Cezaevi Komisyonu üyelerinden bahsetmektedir!... 
CHP'li vekilleri cezaevlerine yalnız almadıkları için bahse konu cezaevi ziyaretleri, komisyon adına veya AKP’li vekillerle birlikte yapılıyor. Bu ziyaretler sırasında AKP'li vekiller de teröristlerle görüşüyor. Komisyon Başkanı da AKP'li Mehmet Metiner ve dünkü meclis oturumunda başkanı olduğu komisyonun faaliyetlerini şu cümlelerle anlatıyor: “Gerçekten, cezaevlerini dolaşırken pek çok insanla, örgütüne bakmaksızın, görüşmeler yapıyoruz, özellikle de hasta tutuklu ve hükümlülerle her bir partiye mensup milletvekilleri olarak görüşmeler yapıyoruz; bunun polemik konusu yapılması gayriinsanidir, gayriahlakidir. Cezaevi Komisyonu Başkanı olarak şunu içtenlikle belirtmek istiyorum: İçerde yatan kim olursa olsun, hangi örgüte mensup olursa olsun, hastaysa gerekli duyarlılığı gösteririz ve sorunun çözümü için de gerekli her türlü katkıyı sağlarız, başka türlü siyasi mülahazaları da gayriinsani ve gayriahlaki bulduğumu belirtmek isterim.” 
Namuslu bir insanın, siyasetçinin yapması gerekeni yaptığı için Sayın Metiner’i kutluyorum.
Bununla birlikte kimse merak etmesin ki biz kimin ne yapmak istediğini de çok iyi biliyoruz.
CHP’yi terörle yan yana göstermek isteyenlerin amaçları belli; sıfır terörle teslim aldıkları ve 14 yılın sonunda kan gölüne çevirdikleri ülkede, çözüm süreci kandırması ile  “valilere emir verdik, operasyonlara izin vermediler" diyen ve TSK'nın 3 yıl içinde istediği 290 operasyon iznine karşın sadece 8’inde izin verilmesine sebep olan zamanın iktidar sahiplerinin ve mensuplarının   sorumluluklarını örtbas edip, işin içinden sıyrılmak için günah keçisi aradıklarını, bu amaçla bin bir algı oyununa başvurduklarını, bu uğurda yalan söylemekten dahi çekinmediklerini biliyor ve görüyoruz. Ne var ki 3 yıl süren çözüm sürecinde teröre kimin yardım ve yataklık yaptığı ortaya konulmadan, bugün PKK terörü ile mücadele ettiklerini söyleyenler inandırıcı olamıyor ve olamayacaklar; milletin vicdanında da mahkûm kalmaya devam edecekler.
Çatışmayı ve kutuplaştırıcılığı dahi bir siyasi üslup olarak kabul etmek mümkün değilken, bugün “şiddet yöntemi”nin siyasete hâkim kılınmaya çalışıldığını görüyoruz. Üzülerek belirtmek isterim ki iktidar, muhalefete, özellikle partimizin liderine ve mensuplarına yönelen şiddet konusunda üzerine düşeni yapmamaktadır. Bilakis, iktidarla ilişkisi olan bir takım kişi ve grupların bu şiddetin odağında olduğuna dair iddiaları basın yayın kuruluşlarından öğreniyoruz. Bu itibarla Sayın Genel Başkanımıza yapılan haksız saldırıyı kınıyor, iktidarı ve güvenlikten sorumlu birimleri görevlerini hakkıyla yapmaya davet ediyorum. Eğer, insanların güvenliklerini kendilerinin sağlaması gibi bir ortamın doğmasına yol açılırsa, bunun hesabının da kimse tarafından verilemeyeceğinin bilinmesini ve Karaman İl Örgütü olarak Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun sonuna kadar arkasında ve destekçisi olduğumuzu belirtmek istiyorum.”