ÇALIŞANLAR ÜZERİNDE AĞIR VERGİ YÜKÜ..

TAKİP ET

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı,

TBMM’de asgari ücretin net tutarının 1.300 liranın altına düşmemesini öngören Kanun Teklifi üzerine yaptığı konuşmada “Asgari Ücret ve Çalışanların Sorunları”nı gündeme getirdi. 
Bu kanun teklifi çalışanların beklentilerini karşılamasa da asgari ücretin net tutarının ekim, kasım ve aralık aylarında 1.300 liranın altına düşmemesini sağlayacağından Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek veriyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi, net asgari ücretin 1.400 lira olması, böylelikle asgari ücretin açlık sınırının üzerine çıkarılması, asgari ücretlilere büyükşehirlerde aylık 100 lira ulaşım desteği verilmesi, asgari ücretten vergi alınmaması ve ücretlilerin asgari ücret kadar gelirinin vergi dışı bırakılması görüşünü muhafaza etmektedir. 
ÇALIŞANLAR ÜZERİNDE AĞIR VERGİ YÜKÜ BULUNMAKTADIR
Çalışanlar üzerinde ağır vergi yükü bulunmaktadır. Vergi kesintileri nedeniyle asgari ücretlinin bile yıl içinde ücreti azalmaktadır. Bu durum, vergideki adaletsiz yapıyı açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Asgari ücret üzerinden yapılan vergi, sigorta, fon gibi kesintiler çalışanların net ücretini azaltırken işverenlerin de maliyetini artırmakta ve kayıt dışı istihdama zemin hazırlamaktadır. Asgari ücret ile kayıt dışı istihdam ilişkisinin niteliği asgari ücretin yüksek olmasından çok, kesintilerin fazlalığı nedeniyledir. Yalnızca çalışanların ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenmiş bir ücretin doğrudan vergilendirilmesi sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, asgari ücretin vergi yükünün kaldırılması sosyal ve ekonomik bir mecburiyettir.
MALİYE BAKANI SÖYLESİN, ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNİLEBİLİR Mİ? 
Bugünkü asgari ücret sefalet ücretidir. TÜRK-İŞ tarafından yapılan hesaplamaya göre, 2016 Eylül ayı itibarıyla, 4 kişilik bir ailenin yapması gereken gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 1.386,22 liradır. Buna göre, mevcut asgari ücret çalışanların gıda harcamasını bile karşılamamaktadır. Asgari ücretliler geçinemiyor. Çalışanlar şiddetli geçim sıkıntısı nedeniyle borç batağına da girmiştir. 
Asgari ücretle geçinebilmek mümkün müdür? Asgari ücretle geçinilebileceğine dair Maliye Bakanının önerebileceği sihirli bir formülü var mıdır? Asgari ücret çalışanlara ailesiyle birlikte insanlık onuruna uygun bir yaşayış sağlayabilecek düzeyde olmalıdır. Asgari ücretten vergi alınmamalıdır. Asgari ücret mutlaka ve mutlaka açlık sınırının üzerinde olmalıdır. 
KADINLAR, SİGORTALILIK ÖNCESİ DOĞUMLARI BORÇLANABİLMELİ
Kadınların doğum borçlanması yapabilmesi için doğumdan önce sigortalı olarak tescil edilmiş olmaları şartı aranmaktadır. Bu nedenle, kadınlar işe girmeden evvel yaptıkları doğum nedeniyle çalışma hayatından ayrı kaldıkları süreyi borçlanamamaktadır. Erkeklerin askerlikte geçen süreleri borçlanabilmeleri için askerlikten önce sigortalı olarak tescil edilmiş olma şartı aranmamaktadır. Bu itibarla, Anayasa'nın eşitlik ilkesi uyarınca ve sigortalılar arasında norm ve standart birliği sağlanması amacıyla tüm sigortalı kadınlara ve erkeklere eşit haklar verilmelidir. Kadınların sigortalılık öncesi yaptığı doğumları da borçlanabilmeleri amacıyla 5510 sayılı Kanun'da gerekli değişiklik mutlaka yapılmalıdır.
ÇIRAKLIK VE STAJ SÜRELERİ BOŞA GİTMEMELİ, HİZMETE SAYILMALI
Çıraklık ve staj süreleri sigortalıların hizmetine sayılmamaktadır. Hâlbuki doğum, askerlik, aylıksız izin, doktora veya uzmanlık, avukatlık stajı gibi bazıları bir çalışma ya da sigortalılık olmaksızın geçen süreler borçlanılabilmektedir. Hâl böyleyken çıraklık ve stajyerlikte geçen sürelerin hizmetten sayılmaması açıkça çelişkidir, eşitlik ve hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Anayasa'nın eşitlik ilkesi de dikkate alınarak uygulamada adaletin sağlanması ve yaşanan mağduriyetin giderilmesinin yanında, mesleki eğitimin özendirilmesine de katkıda bulunmak amacıyla aslında fiilen bir çalışmaya ve sigortalılığa dayanan çıraklık ve staj süreleri hizmetten sayılmalı, geçmiş hizmetler için borçlanma hakkı verilmeli ve bu süreler sigortalılık başlangıç tarihi olarak esas alınmalıdır.
EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR İÇİN BAHANE ÜRETİLMEMELİ
İşe başladıkları tarihte yürürlükte olan mevzuata göre emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresini tamamladıkları hâlde, bir başka ifadeyle emekli olma hakkını elde ettikleri hâlde sonradan yaş şartına tabi tutulmaları birçok vatandaşımızı mağdur etmiştir. Emekli aylığı bağlanmadığı gibi bir de genel sağlık sigortası primi ödemekle karşı karşıya kalmışlardır. Emeklilikte yaşa takılanların kimine 5, kimine 7, kimine on sene yaş vurmuş. Bu insanları yaşı nedeniyle kimse işi almıyor. Maddi sorunlarından dolayı çocuklarını okutamıyorlar, ailelerinin geçimini sağlayamıyorlar, bu insanlar ne yerler ne içerler hiç düşünülmüyor. 
AKP Hükûmeti, emeklilikte yaşa takılanların sorunlarını görmezden gelmekte, hâllerinden anlamamaktadır. Emeklilikte yaşa takılanların dertleri erken emeklilik değil, haklarını almaktır. Emeklilikte yaşı bekleyenler, yıllardır haklarını aramakta, TBMM’nden çözüm beklemektedir. Meclisteki tüm siyasi partiler olarak bu soruna bir çözüm bulabiliriz. Hiç olmazsa emeklilikte yaşa takılanlardan genel sağlık sigortası primi alınmaması, işsiz kalanlara işsizlik sigortası ödeneği verilmesi yaşanan mağduriyete kısmen çözüm getirecektir. MHP böyle bir düzenlemeye katkı ve destek vermeye hazırdır.
TAŞERON İŞÇİLERE YILLARDIR MÜJDE VAR; KADRO YOK;
AKP Hükûmeti, taşeron işçileri yıllardır oyalamakta ve aldatmaktadır. Kamuda çalışan taşeron işçilere kadro verileceği sözlerine karşın bugüne kadar hiçbir şey yapılmamıştır. Sayın Başbakan geçtiğimiz günlerde "Taşeronlarla ilgili konuyu biliyoruz, hem onları memnun edecek hem de kamuyu memnun edecek bir müjdeyi açıklayacağız. Hiç merak etmesinler." demiştir. Ne müjdesi Allah aşkına! Kaç senedir müjde veren siz değil misiniz? Son olarak bir önceki Başbakan seçim müjdesi olarak vermedi mi? Ne oldu? Sayın Ahmet Davutoğlu'nun verdiği söz sizi bağlamıyor mu? 
Tabii ki verebilecek bir cevabınız yok ama ortada bir gerçek var ki yandaşlarınızla birlikte taşeron işçilerin sırtından geçiniyorsunuz ve rant sağlıyorsunuz. Taşeron işçilerin tamamı AKP'li siyasetçilerin referanslarıyla işe alınmaktadır. Taşeron işçileri işten çıkarma tehdidiyle AKP'ye oy vermeye zorlanmakta, AKP'nin siyasi mitinglerinin kadrolu elemanı olarak kullanılmaktadır. Taşeron işçilerin maaşları da düzenleri verilmemekte, hakları gasbedilmektedir. Taşeron işçilerin sorunları artık çözüme kavuşturulmalıdır. Bu kölelik sistemine, bu sömürü düzenine artık son verilmelidir. 
KPSS MAĞDURU GENÇLERİMİZİN HAKLARI YENİYOR
AKP iktidarı işsizliği önlemeye yönelik politikalar uygulamak yerine, işsizliğin olumsuzluğunu fırsata dönüştürerek bir sömürü düzeni kurmuştur. Bugün birçok kamu hizmeti başta taşeron işçiler olmak üzere, sözleşmeli, 4/C'li, vekil, geçici, fahri ve İŞKUR elemanı statüsünde çalıştırılan personel eliyle yürütülür hâle gelmiştir. 
AKP'nin siyasi nema sağlama amacıyla sürdürdüğü bu uygulamaların en büyük mağduru, yandaş olmayan ve bu yollarla iş bulamayan işsiz gençlerimizdir. Bunlar, girdiği merkezî sınavı kazanarak ataması yapılmayan, bir türlü sıra gelmeyen, sıra gelmeden de kadroları başka yollarla doldurulan milyonlarca gencimizdir. AKP Hükûmeti, yıllardır atanmayı bekleyen milyonlarca KPSS mağduru gencimizin haklarını yemiş ve yemeye devam etmektedir.