Acımızın tarifi imkânsız…

TAKİP ET

Sevgili okurlarıma, düşünen, yazan, çizen herkese ve dahi tüm kamuoyuna…

AÇIK MEKTUP
Osman Nuri KOÇAK

Sevgili okurlarıma, düşünen, yazan, çizen herkese ve dahi tüm kamuoyuna…
Daha 2017 ye adım attığımız andan itibaren,  ulusça, geleceğe yönelik tüm umutlarımızı söndürmeye ve Türk Milletini bu topraklardan söküp atmaya and içmiş odaklar tarafından yapılan kanlı bir terör saldırısıyla sarsıldık.
Acımızın tarifi imkânsız…
Ama geliniz görünüz ki terörün kahredici tuzağı toplumun önemli bir bölümünü ölüm çukuruna doğru çekiyor.
Her terör saldırısının arkasından medya silahşorları bombardımana başlıyorlar hemen.
“Camide mi ölmüşler, içki sofrasındalarmış…”
“Müslüman Noel mi kutlarmış, oh olsun…”
“Gâvurlar bizi bayramlarımızı kutluyor mu da, biz onlarınkini kutluyoruz. Lâyığını bulmuşlar.”
“Kimi der; 39 şehit verdik.”
“Kimi der; İçki masasında şehit mi olurmuş?”
Bilerek veya bilmeyerek öldüreni aklama veya en azından meşruiyet kazandırma çabaları ve kirlenen, kirletilen gönüllerimiz, beyinlerimiz. Yüreğimize sıkılan kurşunlar…
Eeey! Aziz Millet. Terör nedir ve ne yapmak ister hep yazıp çizdim. 39 kişiyi katledince bir milleti dize getiremeyeceğini bilmezler mi?
Bilirler ama neden bu saldırılara devam ederler?
Sosyal Medya’ ya bakınız cevabını bulursunuz.
Gittikçe ve amansızca ayrışıyoruz veya ayrıştırılıyoruz. Terör kan dökerek değil, kin dökerek amacına ulaşıyor görmüyor musunuz?
Bu yüce milleti, inanç ve kavmiyet eksenlerinde bir daha yan yana gelemeyecek şekilde ayrıştırıyorlar, iştiha ile de ellerini oğuşturuyorlar.
“Şehit” diyerek, “şehit değil” dedirterek, “ayyaşlar ölmüş oh olmuş diyerek”, toplumu provokete ederek köklü iç düşmanlıklar oluşturuyorlar görmüyor musunuz?
Şehitliğin veya aksinin kararı bize mi ait?
Özel yaşamları tasarımlamak bize mi buyruldu?
Katledilen yurttaşlarımızın ve misafirlerimizin acısı bizi bir birimize daha da çok yaklaştırması gerekirken, Suruç Katliamından bu yana hep aynı ayrıştırıcı söylemler milleti davul gibi gerdi.
Yeter artık. Hayra ve kardeşliğe açılmayacaksa ağzımıza biraz izin versek…