FITRATIN AYNASI TEMİZLİK; İMANIN YARISIDIR

Yayınlanma: 20.12.2025 13:44 Güncelleme: 20.12.2025 13:44

Temiz olma hissiyatımız bize Cenab-ı Allah’ın doğuştan bahşettiği bir nimettir. Batıl görüşlerin aksine insan doğarken günahkâr, kirli doğmamış bilakis en temiz en saf şekilde dünyaya gelmiştir. Dinimiz İslâm temizliğe çokça önem vermektedir bu yüzden doğuştan temiz olan müminin ölene kadar da temizliğini muhafaza etmesi gerekmektedir. Temizliği iki kısma ayırmamız mümkündür Maddi ve Manevi olmak üzere. Kuran-ı Kerim’de Allahü zü’l celâl “temizlik yani taharet” kökenli birçok hususa dikkat çekmektedir ve Peygamber efendimize (sallallahu aleyhi vesellem) tüm insanlığa üsvetün hasene (en güzel örnek) olması için "Elbiseni tertemiz tut ve maddi-manevî her türlü pislik ve kötülükten uzak dur." (Müddesir:4-5) demiştir. Allah Teala Temizdir "Allah, gökleri ve yeri gerçek bir sebep ve hikmetle yaratmıştır. O, müşriklerin koştukları ortaklardan çok temiz ve çok yücedir." (Nahl: 3) Ebû Hüreyre (r.a)’dan rivayetle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ temizdir; sadece temiz olanları kabul eder.” (Müslim, Zekât 65) Rızık Temiz Olarak Gönderilmiştir "Biz, gökyüzünden Tertemiz bir su indiririz." (Furkan / 48) "Sağmal (süt veren) hayvanların karınlarında fışkı ile kan arasından çıkardığımız, içenlerin boğazından kolayca geçen, lekelerden arınmış temiz bir sütle sizi besliyoruz." (Nahl / 66) Rızık Tüketiminde Temizi Seçmek Allah Teala kullarına rızık olarak temiz, helal nimetler göndermiştir. Ancak kullarından bu nimetlere nankörlük edenler olmuş Allah’ı ve Din-i Mubin-i İslam’ı inkar edenler ve o kadar temiz ve helal nimet varken pis ve haram olanlara yeltenenler olmuştur. Salgın hastalıkların da tetikleyicisi olan bu nimetlerde temizi ve helali seçmeme hatası çok büyük musibetlerin habercisi olmuş ve şu anda da yaşadığımız imtihanın bir sebebi de bu olmuştur. O yüzden tüm insanlığın duyması gereken şu ayeti kerimeye kulak vermek gerekecektir: "Size rızık olarak verdiğimiz temiz ve helâl nimetlerden yiyin. Bu hususta azgınlık ve nankörlük yapmayın; aksi halde gazabım tepenize iner. Kimin de üzerine gazabım inerse, artık o helâk uçurumuna yuvarlanıp gider." (Tâ-Hâ / 81) Mekanın Temizliği "Biz İbrâhim’le İsmâil’e de: “Tavaf edenler, ibâdet kastıyla orada kalanlar, rükû ve secde edenler için evimi Tertemiz tutun!” diye emretmiştik." (Bakara: 125) İbadette Temizlik Temizlik ile İbadet Müslümanın sürekli irtibatta olduğu gerekliliklerdendir. Temiz olmak ibadet yapmaya sevk ettiği gibi ibadet etmek de temiz olmak ile olur. İbadet etmek niyetiyle elbisemizi, mekanımızı ve bedenimizi temizlemek zorunlu olduğu için Müslümanlar olarak Allah’ın lütfu ile sürekli temizlik üzere yaşarız. Kur’an-ı okumak için elimize almadan önce mutlaka abdest alırız. Böylece dinini yaşayan bir insandan temizlik asla uzakta olamaz. "Ey Âdem oğulları! Namaz kıldığınız, ibâdet ettiğiniz her yerde temiz ve güzel elbiselerinizi giyin.” (A'râf : 31) "Ey iman edenler! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve kollarınızı yıkayın, başınıza meshedin ve topuklara kadar da ayaklarınızı yıkayın! Eğer cünüp iseniz güzelce yıkanıp temizlenin..." (Mâide: 6) Üstte yer verdiğimiz ayet-i kerimeler temizliğin maddi boyutunu ele almaktaydı şimdi ise manevi temizlikten bahseden ayetlere değinelim: Manevi Temizlik "Nefsini maddî ve mânevî kirlerden temizleyen kesinlikle kurtuluşa erecektir." (Şems: 9) Yaşamda Temizlik "Erkek olsun kadın olsun mü’min olarak kim sâlih amel işlerse ona dünyada elbette temiz ve güzel bir hayat yaşatırız. Âhirette de onları, yaptıkları en güzel işleri esas alarak mükâfatlandırırız." (Nahl: 97) İffetli Olmak Bakımından Temizlik "Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler de kötü kadınlara yakışır. temiz ve iffetli kadınlar temiz ve iffetli erkeklere, temiz ve iffetli erkekler de temiz ve iffetli kadınlara yakışır. (Nûr: 26) Cinsellikte Temizlik "Rasûlüm! Sana kadınların âdet görmesini de soruyorlar. Şöyle de: “O, rahatsızlık veren bir durumdur. Bu sebeple âdet gördüklerinde kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendileriyle cinsî münasebette bulunmayın. Temizlendikleri zaman Allah’ın izin verdiği yerden onlara yaklaşın.” Şüphesiz Allah çok tevbe edenleri de, çok temizlenenleri de sever." (Bakara: 222) İnfakta Temizi Seçmek "Ey iman edenler! Çalışıp ürettiğiniz malların ve sizin için yerden çıkardığımız ürünlerin iyi, temiz ve helâl olanından Allah yolunda harcayın. Size verildiğinde gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü şeyleri, iyilik yapacağım diye başkasına vermeye kalkışmayın. (Bakara:  267) Maddi ve Manevi bağlamda Allahü zü’l celâlin temizliği bu kadar çok ayette ve yer veremediğimiz daha nice ayetlerinde ele alması yani “Taharet/Temizlik imanın yarısıdır” hadis-i şerifinin ne kadar da doğru olduğunun göstergesidir… Her Alanda Temizliği Öğreten Rasul… Milattan sonra zuhur eden üç büyük salgından ilki Batı’da diğeri Çin’de sonuncusu da Hindistan’da (Putperestlerin bölgesinde) ortaya çıkmıştı günümüzün salgını da yine aynı coğrafyalardan gelmiş bulunmaktadır. Bu hadiselerde salgının dünyaya yayılması ve tesiri onlarca ay ve yıl devam etmiş ve etmektedir. Salgına beşiklik yapması itibariyle her üç coğrafyanın ortak özelliği on beş asır evvel dünyaya Taharet’i öğreten, pis şeyleri yemeyi yasaklayan Allah Rasulünü tanımaktan mahrum olmaktır. Temizlik ve helal yiyecek tüketiminde İslam’ın öğrettiği doğrulardan uzak yüzlerce coğrafya vardır. Muhakkak ki Dinimiz bize o kadar edep ve faziletleri öğütler ki bunlar yaşamımızın tüm alanlarını ilgilendirmektedir. Helâya sol ayak ile girip sağ ayak ile çıkma adabı, hela etme usulü, istibra, istinca gibi en basit zannedilen işler bile bu edeplerin parçasıdır. Bazı müşrikler büyük sahabi Selman-ı Farisi (radiyallahu anh)’a kızarak: “Sizin Peygamberiniz, helada ne yapılacağına varıncaya kadar her şeyi öğretiyormuş” diyerek alay ediyorlardı. Hz. Selman-ı Farisi de onlara: “Evet! Bizim Peygamberimiz helada kıbleye dönmemizi, sağ el ile temizlenmemizi yasaklamıştır” demiştir. (Müslim, Kitabu’t-Taharet) Bu bir utanç kaynağı değil aksine gurur kaynağımızdır gelin hep beraber görelim… Tıbben doktorlar hastalıklardan korunmak için El ve Beden Temizliği’ne, Ağız ve Diş Bakımı’na, Kıyafet Temizliği’ne, Avret ve Tuvalet Temizliği’ne dikkat edilmesini her defasında tembih etmektedirler. Pekala bunlarda Rasulullah efendimiz aleyhissalatü vesselam’ın bize örneklik ettiği amellerinde, sünnetinde büyük benzerlikler yok mudur? O, El ve Beden Temizliğine Çok Önem Verirdi Tıb dünyasının günde en az 4-5 kere eller yıkanmalı çağrılarını Müslümanlar olarak duyunca “onlar bize bir abdest alın demiyorlar zaten biz bunları uyguluyorduk” deyip tebessüm ediyoruz. Zaten bırakın elimizi 4-5 kez yıkamayı abdest alırken el-yüz-kol-saç-boyun-ağız-burun-kulak ve ayak temizliği de yapmış oluyoruz. Dünyanın neresinde düzenli olarak bu vücut azalarını temizleyenlere şahid olunmuş? Osman bin Affân (r.a) bir gün bir kap su isteyip abdest aldı. Önce ellerinin üzerine üç kere su döküp yıkadı. Sonra avucuyla kaptan su alıp (üç defa) ağzını çalkaladı, (üç defa) burnuna su verip güzelce temizledi. Sonra yüzünü üç kere yıkadı, kollarını dirseklerine kadar üç kere yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra iki ayağını üç kere aşık kemiklerine (bileklerine) kadar yıkadı. Sonunda şöyle buyurdu: “Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’i aynen benim şu abdestim gibi abdest alırlarken gördüm. (Buhârî, Vudû, 24, 28; Müslim, Tahâret, 3-4) Yemekten Önce ve Sonra Ellerini Yıkardı Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır: "Yemeğin bereketi, hem yemekten önce hem de yemekten sonra elleri yıkamaktadır."(Tirmizi, Şemail, 79) Bununla beraber Efendimiz (sav) saç ve vücut temizliğine de çok önem verirdi. “Her yedi günde bir saçını ve bedenini yıkayarak banyo yapması, Allah’ın bütün Müslümanlar üzerindeki bir hakkıdır.” (Müslim, Cum’a, 9; Buhârî, Cum’a, 12) Ağız ve Diş Bakımına Çok Önem Verirdi Ağızımızı yemekten sonra yıkamayı dişlerimizi misvaklamayı temizlemeyi yani kirlerden arındırmayı O’ndan (sav) öğrendik… Hz. Âişe annemiz radıyallahu anhâ şöyle dedi: Biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in misvakını ve abdest suyunu akşamdan hazırlardık. Allah onu, gecenin dilediği saatinde uyandırırdı. Hz. Peygamber uyanınca hemen misvakla dişlerini temizler, abdest alır ve namaz kılardı. (Müslim, Müsâfirîn 139) Enes b. Malik’in naklettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Diş temizliği konusunda size çok öğütte bulunduğumu biliyorsunuz!” (Nesai, Taharet) Elbise Temizliği ve Aksırma Adabı Hz. Peygamber (sav), insanların görünüş ve elbise itibariyle en güzel olanıydı. Arkadaşlarını, elbise temizliğine dikkat etmeleri için teşvik ederdi. Bir gün, üzerinde kirli elbise bulunan bir adam gördü ve: “Bu adam elbisesini yıkayacak bir şey bulamıyor mu?” (Ebû Dâvûd, Libas14) dedi. Hz. Peygamber (sav), bu sözüyle Müslümanları, bu adamın giydiği şekilde kirli elbise giymemeye davet ediyordu. Ebu Hureyre (r.a) şöyle anlatıyor: “Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem aksırdığı zaman eliyle veya elbisesiyle yüzünü kapatır ve sesini de alçaltırdı.” (Tirmizi/Ebu Davud) Avret ve Cilt Temizliği Efendimiz (sav) buyurmuştur ki: “Beş şey fıtratın gereğidir: Sünnet olmak, avret bölgesindeki kılları temizlemek, koltuk altı kıllarını temizlemek, bıyığı kısaltmak, tırnakları kesmek.” (Buhari, İsti’zan:51) Görülmektedir ki temizliğe bu kadar önem veren bir dinin mensupları olarak bize emredilenlere uymak boynumuzun borcudur. Çünkü Allah-ü zül celal sevdiği amellerden bahsederken manevi ve maddi temizlikten söz etmiştir: “Allah çok tevbe edenleri de sever, çok temizlenenleri de sever.” (Bakara: 222) buyurmuştur. O halde O’nun celle celalühü sevdiği bir kul olmak için tevbe etmek gerekmektedir ki bu kalp temizliğidir. Bununla beraber de beden, elbise, mekan ve gıda temizliğini de yapmamızı bizden istemiştir. Temizlenmeyi Seven İnsanlardan Bahseden Ayet “Onun içerisinde öyle adamlar var ki çok temizlenmeyi severler, Allah da çok temizlenenleri sever."  (Tevbe; 108) Denilmiştir ki, bu ayet nazil olunca Rasulullah Kuba Mescidinde ashabıyla sohbet ederken “Ey Ensar topluluğu Allah azimüşşan sizi medhu sena etti. Abdestte ne yapıyorsunuz?” buyurdu. Onlar da: “Dışkıyı üç taşla siliyoruz, sonra da su ile taharetleniyoruz.” Dediler. Rasulullah üstte verdiğimiz ayet-i kerimeyi tilavet buyurdu. Bir de denilmiştir ki, idrar kalıntısını su ile yıkarlardı, hiç cünüp durmazlar, cünüp iken uyku uyumazlardı… (İbn-i Mace, Taharet,28; Müsnedü Ahmed b. Hanbel 3:422) Rabbim bizleri dünyada ve ahirette maddi manevi kirlerden arınan temiz kullarından eylesin ve her türlü salgın hastalıktan bizi ve ümmetimizi muhafaza eylesin, Amin.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız