“el Ver Bana Karaman“
CHP Başkan Adayı Merih Ünver Yaşam Hikayesini anlattı
Karaman’ın İlk Kadın Belediye Başkan adayı Merih Ünver yaşam hikâyesini Yasemin Küçükcicibıyık’a anlattı. CHP Karaman Belediye Başkan Adayı Merih Ünver dedi ki; "9 yaşımın çocukluğunda Karaman’da opera ve bale izlemiştim…’’ ‘’Karaman’da seçimin kaderini kadınlar belirleyecek…’’ ‘’Karaman, 5 yıl sonra Türkiye’nin incisi olacak…’’ ‘’…bütün çocukları sanki ben doğurdum, bütün analar da beni doğurdu…’’ ‘’… 30 yıllık ayrılık yeter. Değişmeyi hiç düşünmüyorum ama Karaman’ı Değiştireceğime inanıyorum.’’ ‘’….Türkü dinlemeyi çok severim…’’ ‘’… yaradılmış her şeyi, yaradandan ötürü seviyorum… ‘’… Babam Tornacı Mehmet Ünver’in Karamanla ilgili hayalleri çok büyüktü. Bu hayallerin peşinden koşma sırası galiba bende…’’ Karaman esnaflarından merhum Tornacı Mehmet Ünver’in kızı Merih Ünver, 2014 Mart yerel seçimlerinde CHP’den Karaman Belediye Başkan adaylığını açıklayarak Karaman’da ilk kadın Belediye Başkan adayı oldu. Siyasi rakiplerine göre, seçim çalışmalarına erken başlayan Merih Ünver ‘’El ver bana Karaman’’ sloganıyla yola çıktı. ‘’Hiçbir zaman çok para kazanayım diye bir hırsım olmadı. İnsan kazandım…’’ İşte böyle diyor Merih Ünver. Peki, kimdir Merih Ünver, nerede doğdu büyüdü, Karaman’dan neden ayrıldı? Niçin Belediye Başkanlığına aday oldu? Ünver’in yaşam hikâyesini, bizi konuk ettiği baba ocağı evinde dinledik. Sözleştiğimiz saate baba ocağının kapısında karşıladı bizi Merih Ünver… Seçim sürecinde evine ilk giren gazetecilerdik. Evinde konuk olduğumuz sürece, sıcacık bir misafirperverlik gösteren Merih Ünver, geçmişini sığdırdığı ceviz sandığını Karaman’da Uyanış Gazetesi’ne açtı. Geçmişe hürmet eden baba yadigârı eşyalarını hiç değiştirmeyen Merih Ünver, evinin duvarlarında kendi el emeği eserlerini sergiliyor. Çok sevdiği ailesiyle ilgili fotoğraflar ise sohbetimize gülümseyerek eşlik ediyordu. Merih Ünver, sohbetin olmazlarından çayın demini kontrol etmek için bizden müsaade isterken, mutfaktan kek ve börek kokuları eski bir evin sıcaklığını tamamlıyordu. Bizi, baba ocağında ağırlamaktan mutlu olduğunu belirten Merih Ünver, 1961 yılında Paşa Camii karşısında iki göz toprak bir evde dünyaya geldiğini şöyle anlatıyor: ‘’ 6 yaşıma kadar bu evde büyüdüm, şimdilerde karşılığı hiperaktif olan bir çocukluk yaşadım. Daha sonra şu an ki evimize taşındık. Neşeli ve güzel bir çocukluk geçirdim. İlkokul ve lise eğitimimi Karaman’da tamamladım. 1979 yılından sonra eğitim hayatıma İstanbul’da devam ettim. Uzun yıllar tekstil sektöründe çalıştım. Moda tasarımcılığı ve üst düzey yöneticiliklerim oldu. Mesleğimde başarılı bir yükseliş yaşadım, mesleğimin beni çok yansıttığını düşünüyorum. Severek yaptığınız meslekte başarı ve yükseliş kaçınılmaz bir şey… İşte ben Karaman’ı severek çalışacağım. Emekli olduktan sonra ünlü markalarla çalışmaya devam ettim. Daha sonra tekstil sektöründe yaşanan krizle birlikte, açıkçası kendimi de sorguladım. Dışarıda bir yığın genç işsizlikle boğuşurken, hem Devletten maaş almak, hem de çalışmak, düşünce dünyama ters gelmeye başladı. Böylece çalışma hayatımı noktaladım. Fakat elde var hayat… Hiçbir zaman durağan bir yaşamım olmadı. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında gönüllü ve aktif bir şekilde çalışmalarım oldu. Sosyal sorumluluk projelerinde yer aldım. Bizim toplumumuzda kadına kalemden önce iğne iplik veriliyor. Bu konuda bildiklerimi Cumhuriyet Halk evlerinde kadınlara yönelik mesleki eğitimler verdim. Üretmeyi ve üreten kadınların yürümesini seviyorum. Bu konuda çok büyük bir aile olduk. Manevi kızlarım ve torunlarım oldu… Bu dünyanın en şahane duygusu… Hiçbir zaman para biriktirme hırsım olmadı ama ben çok güzel insan kazandım. Karaman’dan ayrıldıktan sonra gelip- gitmeleriniz oldu mu peki… - Tabii ki… Ben hiçbir zaman Karaman’dan ayrılmadım aslında. Ne zaman Karaman’dan ayrılsam bir yanım hep eksik kaldı, ne zaman dönsem memleketime işte o zaman tamamlandım. Ailem Karaman’da olduğu için yılda bir-iki kez gelip gittim. Siyasette ne zaman girdiniz? -2011 genel seçimlerinde İstanbul 1. Bölge Milletvekilli adayı oldum. Aslında yaşamın içinde hep siyaset vardı, çok uzağında değildim. Bir internet sitesinde yayın kurulu üyeliğim ve beraberinde köşe yazarlığım oldu. Sizinle meslektaşlığımız da var, Sosyal Demokrat Dergisi’nde röportaj muhabirliği yaptım. Kısacası 10 yıldır aktif siyasetin içindeyim. Gülen yüz yaşamla mücadele ve yardım derneğinin gönüllü ve aktif üyesi olarak çok ciddi çalışmalarımız oldu. Hayatımın en önemli günlerini burada geçirdim diyebilirim. Yoksulluk ve engellik asla onların tercihi değil, bunu çok iyi öğrendim. Burada yaptığınız işin tek karşılığı size gülümseyen bir yüz görmek… Bir adım atmanın ne denli kıymetli olduğunu, bir el vermenin sıcaklığını bu dernek çatısı altında yaşadım. Karaman’da gülen yüzler inanın daha çok olacak. Bu dünya üzerindeki en güzel yatırım şüphesiz insana yapılan yatırımdır ve bir insanın yüzündeki tebessüm mutluluğumuzun tek karşılığı olacak. Peki, Merih Hanım ne oldu, bir gecede mi karar verdiniz, yoksa uzun bir hayaliniz miydi doğup büyüdüğünüz topraklara Belediye Başkanlığına aday olmak? - Benim hayatımda hiç bir şey plansız olmadı. Son 10 yıldır aktif siyasetin içinde yer alırken, Karaman’a dönüp yerleşme fikrim hep vardı. Bu süreç içerisinde Karamanlı arkadaşlarımızla da görüşmelerimiz oldu. Memleketinin sana ihtiyacı var dediklerinde, bende kendime şunu dedim; Evet önce kendi evinin önünün süpürmelisin Merih… Ülkenin genel yapısını biliyorum, İstanbul’dan yola çıkarken, inanarak yola koyuldum. Temmuz ayı başlarında geldiğim memleketimde, gazeteci kimliğimle sokaktaki sıradan vatandaşlarla görüşerek kendimce bir nabız yoklaması yaptım. Karaman’daki kanaat önderleri ile görüştüm. Kısacası bir kadın aday nasıl olur sorusuna yanıt aradım. Bu hayatta inandığım gibi yaşadım, kazanamayacağım şeyleri hedef almam. Partime gidip aday adaylığımı açıkladım. Daha sonrasında CHP benim adaylığımda uzlaştı. Bu arada arabamın yeni plakasını 70 olarak değiştirdim arabamda Karamanlı oldu. Seçim sonucu ne olursa olsun bundan sonra Karaman’da yaşamaya devam edeceğim. ‘’Karaman’da seçimin kaderini kadınlar belirleyecek. Karaman’da nüfusun %52’sini kadınlar oluşturuyor.’’ Ülkemizde kadına biçilen bir rol var aslında, Aile ve ev içi işlevi… Bu genel kabul görmüşlüğümüz siyaseti bir erkek işiymiş gibi algılamamızı sağladı belki de… Siz bu geleneksel rolün dışına çıkmaya karar verirken elinizdeki hamuru size hatırlatanlar oldu mu? Ne gibi tepkiler aldınız… - Belki şaşıranlar oldu ama inanın kesinlikle ters ve beni üzecek hiçbir tepki almadım. Bu Karaman için son derece sevindirici bir öngörü… Ben insanları şucu bucu diye asla ayırmadan ayrıştırmadan seviyorum. Karamanlı kısa sürede inanın bu sevgimi anladı ve gördü. Karaman’da nüfusun yüzde 52’sini kadınlar oluşturuyor. Kadın bir Belediye Başkan adayının onlar için en güzel yanı, halde anlaşabilmek… Hani halden anlama duygusu var ya, işte ben bu konuda diğer aday arkadaşlarıma göre kendimi daha şanslı hissediyorum. Bu şans size, Siyaset kulvarındaki diğer rakipleriniz arasında nasıl bir fark oluşturabilir peki… - ( Gülümsüyor) Bir kadın inanın bana çok fark yaratır. Bu çok kesin ve net… Kadın demek bütün bir ömrümüzün düzeni demek aslında… Düşünün eğitimli eğitimsiz, çalışan çalışmayan her kadın evinin düzenleyicisi, toplayıcısı, mutluluk vereni, huzur getireni, neşesi, sevgisi, eşi, annesi, ablası, kardeşi, komşusu… Kadın bambaşka kutsal bir varlık, bu nedenle inancımız gereği de cennet annelerimizin ayağı altına vaad edilmiştir. İşte ben bir anneyim… Karaman’daki bütün çocukları ben doğurmuşum gibi ve bütün analar da beni doğurmuş gibi… Memleketimin bütün çocuklarına iyi bir anne olmak, benden yaşça büyüklerime hayırlı bir evlat olmak arzusu ile eşdeğerdir Karaman’a Belediye Başkanı adayı olmam… Kadın seçmenlerden daha fazla oy alacağınıza inanıyor musunuz? - Kesinlikle inanıyorum. Daha önce de söyledim kadın aday olduğum için belki şaşıranlar oldu, fakat ne kadınlardan ne de erkeklerden hiçbir olumsuz tepki almadım ben… Bir anımı paylaşmak istiyorum: Atatürk Mahallesi’nde kadın işçilerle birlikte elma topladım, sohbet ettim. O sırada arkadaki işçilerin kendi aralarındaki konuşmalara şahit oldum. ‘’Belki kadın olduğu için yanına daha kolay gidebiliriz, belki derdimize derman olur…’’ şeklindeki yorumlarından şunu anlıyorum; Karaman bir değişim istiyor. Mücadeleye girme cesareti istiyor, bir umut istiyor… İşte ben bu umuda ışık olmaya geldim ve çok güzel tepkiler alıyorum. Ha… Bu arada sadece kadınlardan değil, erkek seçmenimizde Karaman’a hizmet edeceğime inanıyor. Sokakta, çarşı-pazarda elimi uzatırken, el ver bana Karaman diyorum. Bunu içtenlikle söylüyorum ki, insanları çok seviyorum. Karaman’da gülen insan yüzü görmektir en önceliğim… Bugün neysem, yarın da o olacağım. Hiçbir zaman değişmeyi düşünmüyorum, ama Karaman’da çok şeyi değiştireceğime inanıyorum. Karaman’da yaşayan herkesin derdi sıkıntısı, Merih’in derdi sıkıntısı olacak. Bundan hiç kimsenin zerre şüphesi olmasın isterim. 5 yıl sonra nasıl bir Karaman dersek… - 5 yıl sonra muhteşem bir Karaman… Ben 52 yaşındayım, benim yaşıma yakın olanlar çok iyi bilir, Karaman henüz bir ilçeyken ve ben 9 yaşımın çocukluğunda memleketimde opera ve bale izledim. Araya giren onca yıl sonra bugün Karaman’da bir tek salonda her türlü etkinliği gerçekleştire biliyor olmanız son derece üzücü ve düşündürücü… Bugün Karaman’ın bir konservatuarı bile olmalıydı. Karaman’ın sosyal ve kültürel alanda geriye gittiğini görüyoruz. Günü kurtarmak için değil gelecek kuşaklara önemli bir mirası bırakmak için çalışacağız. Kısacası Karaman 5 yıl sonra, çok büyük atılımlar yapmış ve yapacak işleri hala olan bir kent hüviyetiyle Bozkır’da açan bir çiçek olacak. Bütün projelerimiz Karaman’ı Türkiye’nin incisi yapacak. Projelerimizi sırası geldiğinde açıklayacağız. Karaman’ı ister içinde ister uzağında yaşayan herkesin ortak bir görüşü var. Maalesef koca bir kasaba ve köy hüviyetine bürünmüş bir Karaman hepimizin derdi sorunu olmalı, herkes elini taşın altına koymalı… Bunlar olacak inşallah… Bu arada Karaman’a hizmet eden herkesin başımızın üstünde yeri var, kim bir çivi çaktıysa teşekkür ediyoruz. Fakat biz, Dünyada ne varsa Karaman için en iyisini istiyoruz. ‘’ 9 yaşımın çocukluğunda Karaman’da bale ve opera izledim. Karaman tarihinde hep öndeydi…’’ Gelelim seçim broşürünüze ve sloganınıza… Öncelikle alışılagelmişin dışında bir renk seçtiniz. Pembe tonlarını kullandınız, siyasette bir kadın rengi mi seçmek istediniz? -Sıra dışı şeyler istiyoruz, sıradan şeylerle bir kenti inşa edemezsiniz. Bu renkler naif renkler… İnsana güzel şeyler düşündürüyor. Biz de düşlerin rengini kullanmak istedik seçim broşürümüzde, inanın bana düşlerimiz aydınlık ve çok gerçekçi… Zamanı geldiğinde uzun uzun anlatacağız. Seçim sloganınız, biraz düşündürüyor. ‘’ Karaman hep öndeydi, yine önde olacak.’’ siyasette bir kadın esnekliği mi, di’li geçmiş bir özlem mi, yoksa mevcut Belediye hizmetleri Karaman’ı öne taşıdı, fakat ben daha da çok ileriye götüreceğim mesajı mı? - (gülümsüyor) ne çok şeyi bir arada düşündürmüş… Ama ikinci şıkkınızda olayı yakalamışsınız. Evet, ‘’di’’li geçmiş zaman olur ki, Karaman tarihinde hep öndeydi. Karaman başkentlik etmiş, ilim ve bilim yuvası, sanatın, kültürün merkezi iken çok öndeydi. Derbe köyündeki kazı çalışmalarını yakından takip ediyorum. Tarihi taş devrine uzandığı iddia edilen bir kentin, bugün geldiği nokta bu olmamalıydı diye düşünüyorum. Biz tarihinde önde olan Karaman’ı inanın daha ileriye taşıyacağız. Başkalarının ne yaptığı elbette önemli, saygı duyuyoruz. Ama Karaman daha iyilere layık… Bize düşen bu göreve örgütümüzle bütünleşmiş durumdayız ve bunu başaracağız. Merih Ünver, bu hayatta nelerden hoşlanır neleri sever? - Sevmek, bu hayatta beslendiğim en güzel duygu… Ben çok şeyi seviyorum, sevgi çoğalan bir şey… Hayata dair her şeyi seviyorum. Doğayı, insanları, kuşları böcekleri… yaradılan ne varsa yaradanımdan ötürü çok seviyorum. Her şeyin hayatın içindeki yerini, duruşunu ve ruhunu seviyorum. Peki, en güzel yaptığınız yemek nedir diye sorarsak… - Karaman’a özgü yöresel yemeklerimizin hepsini çok güzel yaparım. Ben iki çocuk annesiyim, çocuklarım arabaşı ve toyga çorbamı, yaprak sarmamı çok severler. En iyi yaptığım yemek ise mesleğimden dolayı uydurma yemeklerim çoktur fakat hepsinin içine sevgimi kattığım için hepsi de güzel yemeklerdir. En azından yiyenler bunu söylüyor. Kızım evlenirken, ona bir yemek kitabı yazdım, içinde küçük anı notlarının yer aldığı. Şimdi kızım ve damadım bu kitabı baskıya hazır hale getirdiler. İçinde anne yemeklerinin olduğu benim için güzel bir eser olacak. En son okuduğunuz kitap nedir? Kitap okumayı çok seviyorum. Şu an Prof. Dr. Semih Eryıldız’ın, belediyecilik üzerine Üniversite çalışmalarından süzülmüş bir kitabını okuyorum. Araştırma ve felsefi kitapları okumayı seviyorum. Dinlenmeye ayırdığım zaman içinde ise, Ahmet Arif ,Nazım Hikmet, yunus emre ve yeni şaiirelerin şiirlerinden beslenmek bana çok iyi geliyor. En çok sevdiğiniz şarkı? - Anadolu türkülerini çok severek dinliyorum. Son zamanlarda Kazım Koyuncu dinlemeyi seviyorum. İzlediğiniz TV dizisi var mı? -Tv dizisi izlemiyorum. Televizyonu sadece haber izlemek için açıyorum. Günde 15 gazeteye yakın tarıyorum, takip ettiğim köşe yazarlarını okuyorum. Karaman’daki eski dostlarınızla görüştünüz mü? Onlar adaylığınız için neler söyledi… - Hepsi geri döndü sanki… Her ne kadar kesintiye uğrasa da eskimeyen dostluklar bir başka anlamlı… İnanın her biriyle görüştüğümüzde, kaldığımız yerden devam ettik. Arkadaşlarımın hepsi adaylığım konusunda destek oldular. Onlarla yeniden birlikte olmaktan çok mutluyum. Twitter ya da Facebook kullanıyor musunuz? -Facebook ta aktif kullanıcıyım, Twitter kullanmaya da başlayacağım. Facebook sayfamda seçmenimiz benimle ilgili her türlü bilgiyi alabilecek ve yaptıklarımızdan haberdar olacak. Karamanlı Tornacı Mehmet Ünver’in kızı olmak ve baba ocağındaki şu andaki duygularınız nelerdir? - Baba evinin kapısını her açtığımda hep mutluyum. Babamın ve annemin sesini hep duyacakmış gibiyim. Babam öleli 17 sene oluyor, fakat bütün güzel anılarıyla babam hala bu evde yaşıyor. Babasını çok seven bir kız çocuğu olarak o benim bu hayattaki ilk kahramanımdı. Bende bir atkısı var onu yanımdan hiçbir zaman ayırmadım O’nu çok özlüyorum, sıkça rüyamda görüyorum. Bir şeylere takıldığımda hala babama danışıyorum. ‘’Babamın Karaman’la ilgili çok büyük hayalleri vardı.’’ Babamın Karaman’la ilgili çok büyük hayalleri vardı. Pek çok hizmette de öncülüğü olmuştur. Pek çok kişi bilir ki, Mut yolunda yeşil kuşağın başlatılmasında babam Mehmet Ünver öncü olmuştur. Rahmetli babam eli ekmek tutup para kazanmaya başladıktan sonra, satın aldığı tapulu tarlalarını Devlete orman yapılması için bağışladı. Babam siyasetle ilgiliydi, benim bugün siyasete girişim sanırım babamdan aldığım siyasi terbiye ve eğitimle ilgili… O’nun Karaman’la ilgili hayallerinin peşinden koşma sırası galiba bende… Karaman’a dair en güzel hayalleri babasıyla kuran küçük bir kız çocuğu için, bugün Karaman’a Belediye Başkan adayı olmak inanın son derece mutluluk verici bir şey… Peki ya anneniz… - Sevgili Anneciğim oy kullanmak için 30 Mart tarihini bekliyor. Sağlık problemleri nedeniyle şu an Karaman’da değil, büyük ablamla birlikte yaşıyor. Duası ve sevgisi yanı başımda duruyor. Seçim sonrası Annem Karaman’a gelecek ve sonrasında benimle birlikte Karaman’da yaşayacak. Merih Ünver’in bir günü nasıl başlayıp, bitiyor… - Erken kalkmayı seviyorum. 3-4 saatlik uyku bana yetiyor. Güne başlarken ilk işim pencereleri açmak günün ışığını ve temiz havasını içime çekmek… Düzenli bir kahvaltı olmazlarım arasında, semt pazarından köy yumurtamı alıyorum, ceviz yiyorum. Günlük gazetelerimi mutlaka okuyorum, yerel basını takip ediyorum ve parti üyelerimizle birlikte hazırladığımız çalışma takvimi doğrultusunda yoğun bir tempoda seçmenle bir aradayız. Önemli gün ve hafta ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Akşam yemeğinde sebze ve çorba ağırlıklı beslenmeye dikkat ediyorum, çayı seviyorum. Eve geldiğimde kendi çalışma programıma devam ediyorum. Bütün bunların yanında evimizin arkasındaki küçük bahçemize ıspanak ektim, sabırla yetişmelerini bekliyorum. Kısacası hayat her yönüyle dolu dolu geçiyor. Moda tasarımcı kimliğiniz ve kıyafetleriniz… Ne tarz giyinmeyi seviyorsunuz? -Geçtiğimiz hafta maça gittim. Maça giderken kot pantolonumu giyip gittim ve maçta davul çaldım. Siyasi çalışmalarım sırasında daha düzgün giyinmeye özen gösteriyorum. Öz saygı bu özeni gerektiriyor… neo klasikçiyim denilebilir. Çünkü yeniyle eskiyi bütünleştirmeyi seviyorum. Enerjimi dışa vuracak bir şal ya da fular aksesuarı kullanmayı tercih ediyorum. Kendi ürettiklerimi giymeyi severim. Her konuda olduğu gibi kılık kıyafet konusunda da israfa karşıyım. Geri dönüştürmeyi, yenilemeyi seviyorum. Modacı ve tasarımcı kimliğim Karaman’da çok şey değiştirecek, Karaman’ı birlikte tasarlayacağız ve hak ettiği yere taşıyacağız. Hangi takımı tutuyorsunuz? - Tabii ki Karaman Belediye spor… Geçtiğimiz hafta sonu Karamanspor’un maçına gittim, mümkün olduğu kadar gitmeye çalışacağım. Son olarak Karamanlı seçmen size neden oy versin? - (gülümsüyor) çok gerekçesi var. Bir kere gerçekten sevildiklerini bildikleri için, pek çok hemşerimin benim kurduğum hayallerin aynısını kurduğu için, bir kadının sevgi ve sezgisi için, anne olduğum için şefkatime ve adaletime inandıkları için, doğaya ve kültürel mirasımıza sahip çıktığım için, sabrım ve mücadelem için, çalışkanlığım ve memleket sevdam için… Kısacası bir kadın ve anne olarak kendi hayatımda sağlamaya çalıştığım düzeni ve özeni Karaman’a getirmeye çalıştığım için oy verecekler. Yola çıkarken, ‘’el ver bana Karaman’’ derken çok samimiyim. Ben elimi uzattım, Karamanlının ne istediğini çok iyi biliyorum. Karaman için hayallerim çok ama çok büyük… Hayallerimizin hayat bulması için bir kez daha diyorum ki; sevgili hemşerilerim sizlerden bir el istiyorum sadece… Sıcak ve keyifli bir sohbetin sonunda Merih Ünver’e seçim çalışmalarında başarılar diliyor ve zaman ayırdığı için teşekkür ediyoruz.