EĞİTİM VE SANAT

Yayınlanma: 04.10.2025 08:17 Güncelleme: 04.10.2025 12:34

    Sanat hayatın tuzu biberidir.  İnsanın çeşitli yollarla kendisini ifade etmesidir. Sevincini, heyecanını, güzellikleri, acıları, iç dünyasında olup bitenleri, duygularını ifade etme biçimidir. Çevremizde var olan ve olup biten olay ve olguları anlamak ve anlatmaktır. Hayata bağlanmak, hayatı yaşanılır kılmaktır. İnsanın insani özelliklerinin dışa yansıtmasıdır. Sanat sesle, çizgiyle, renklerle, ışıkla, nesne ve görsellerle, hisleriyle kendini ve iç dünyasını anlatmasıdır.      Sanat insanlık tarihi ile başlar. Mağaralardaki duvar resimleri, kaya kabartmaları, tarihi anıt ve eserler bunun en belirgin kanıtıdır.       Eğitim ise insana yaşantıları yoluyla istendik davranış kazandırma sürecidir. Bireyin hayatını; üretken verimli, yaşama sevinciyle, mutlu ve başarılı bir şekilde sürdürmesi için yapılan planlı etkinliklerdir. Sanat eğitimi doğuştan itibaren insanın kendini tanıması, yeteneklerini keşfetmesi ve geliştirmesi için ömür boyu sürer.     Yüce Atatürk’ün 1933 yılında yaptığı bir konuşmada: “Yüksek bir insan toplumu olan Türk Milleti’nin tarihi bir özelliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, doğuştan gelen zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlar sevgisini ve milli birlik duygusunu devamlı olarak ve her vasıta ve önlemlerle besleyerek geliştirmek milli idealimizdir”       Sanat eğitim; tüm bireyler için, eğitim programlarında okul öncesi eğitimden, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde mutlaka yer almalıdır. Her bireyin sanatsal bir yeteneği vardır. Yeter ki yeteneğini tanıyıp, geliştirebileceği eğitim ortamı ile karşılaşsın. Sesimiz çok güzel olmayabilir ama zevk alarak müzik dinleyenimiz çoktur. Kendimiz çok güzel resim yapamayabiliriz ama güzel bir manzarayı ve resmi seyretmekten hoşlanırız. Sanatçılara saygı duyarız.     Sanat eğitimi ile etik ve estetik duygularımız gelişir. Toplumların kimliğini ve kültürel zenginliklerini ve ulusal değerlerini geleceğe taşır.  Toplumda dil ve duygu birliği sağlar, toplumsal barışa katkı sağlar. Problemlerin çözümünde olumlu ve iyi niyetli yaklaşımlar geliştirir.  Uygar bir toplum yaratabilmenin yolu sanat eğitiminden geçer.     Milli Eğitim Bakanlığının görevi müfredat programlarında sanat eğitimine gereken ağırlığı vermeli, sanatsal etkinlikleri teşvik etmeli ve desteklemelidir. Devlet, yerel yönetimler ve diğer toplumsal örgütler; sanatı ve sanatçıyı desteklemeli, müze, sergi, konser, tiyatro, kitap, yayın, halk oyunları, görsel ve işitsel sanat etkinlikleri planlamalı ve uygulamalıdır.       Sanatın bir diğer yönü de toplumsal olaylara ve sorunlara dikkat çekmektir. Sanatçılar ve sanat eğitimi alan toplumsal duyarlılığı yüksek yurttaşlar; yurttaki ve dünyadaki adaletsizlikler, sosyal eşitsizlikler, çevresel sorunlar konusunda farkındalık yaratırlar.     Sanat: dünyayı daha derin anlamamızı, hissetmemizi ve keşfetmemizi sağlayan, insanları motive eden, hayata daha güçlü bağlanmamızı sağlayan en güçlü bağlardan biridir.            Günlük karmaşık yaşamın stresini ve gerilimini azaltan, güzellikleri görmemizi sağlayan, hayatımızın daha anlamlı ve keyifli hale gelmesini sağlayan önemli etkinlikler bütünüdür.     Hepimiz sanatçı olamayız ama sanatı ve sanatçıyı sever, takdir eder, sanat etkinliklerinden hoşlanırız. Sanat insanları; mutlu eden, iyileştiren ve motive eden bir güçtür. Eğitimin her kademesinde sanat eğitimi mutlaka olmalıdır. Öğretmenlerin okullarda sanatsal etkinliklere gereken önemi vermelidirler. Aileler her yaşta çocuklarını sanatla tanıştırmalı ve onların sanatsal yeteneklerini desteklemelidir.  “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından bir kopmuş demektir.” Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.     

Devamını Okumak İçin Tıklayınız