DİNOZORLAR ÇABUK YOK OLURLAR

Dinozorlar yok olmuşlar. Bilim adamları onların kemiklerini toplayarak hayali bir dinozor heykelleri yaptılar. Hâlbuki eğer doğruysa o günkü hayvanlar topluluğunda konuşan dinozor başı, “En büyüğünüz benim, En güçlü kuvvetli olanınız benim, Hepiniz, benimsiniz, ‘Ben senin değilim’ diyecek olan çıksın ortaya. Özgürlük var, sözü olan söylesin, benim de sizi yeme özgürlüğüm ve hakkım var” demiş olabilir. Ama şimdi yerinde yeller eser. Balinalar, hamsilere hava atabilirler ama balinaların nesli tükeniyor ama hamsiler hâlâ çoğalmaya devam ediyorlar. Firavun, “Ben sizin Rabbinizim” dedi, denizde ateş onu yaktı ve o günden beri ateş on yakmaya devam ediyor:  “Sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet günü geldiğinde ise, "Ey Firavun ailesi, azabın en şiddetlisine girin!" (denir). (Mü’min süresi ayet 40/46) (Kabir azabını inkâr eden kardeşlerimiz, bu ayeti bir daha okusunlar.) Adına yüzlerce heykel yapılan Nemrut, hâlâ lanetle anılır ve hiçbir insana Nemrut adı verilmezken, İbrahim aleyhisselam İbrahim, Abraham, Brahma… olarak adı dillerde anılmaktadır. Baharda dirilen, yazda olgunlaşan meyve ve sebzelerin yeniden dirilişi gibi insanlarda da bir aşağı bir yukarı iniş-çıkışlar olur. Doğunun tohumlarının batıya, batınınkiler de doğuya rüzgârlar ile savrulurlar. 1400 yıldır yükselen Müslümanlar, son Haçlı seferiyle inişe geçmişlerdi. Şimdi ise Rabbimiz, Müslümanların önünü açtı. Dinime düşman olanları, Müslümanların yükselişinde kullanıyor. Dünya insanının gözünde büyütülen Hristiyan imparatorluğunun başkanı ABD Başkanı Trump Filistin’de yetmiş bin çocuk, ihtiyar, kadın, erkeği, İsrail’e verdiği silahlarla nasıl öldürdüğünü açıklayınca, işgalci İsrail’in Başbakanı Netanyahu, “Çocukları da, hatta ana karnındakileri de öldüreceğiz” demesiyle dünyada vicdanlı insanların “bu canilerden ve bunlara oy verenlerden medeniyete katkı olmaz” kanaati, rüzgâr içinde gelen gül kokusu gibi her vicdanda esti. Rusya ve Amerika’nın Afganistan’daki Müslüman öldürmedeki ittifakları zayıf ve cılız gördükleri Afganistan’da başarılı olmadılar. ABD, AB, İngiltere, Filistin’de bir avuç Müslüman’ın gözünü yıldıramadıkları gibi kendilerinin kara savaşına girmekten korkmalarıyla, kendilerinin balon olduklarını ortaya koydular. Orta Asya’da kıtlık sebebiyle batıya doğru göç eden Türklerin batıda İslam’la tanışması sonunda bayrağı ele alıp Viyana kapılarına dayanmasının temelinde İlahi irade vardır. 1960’lı yıllarda darbeler arasında daralan insanlarımız, Avrupa’ya iş için göç ederek bu gün Avrupa’da Müslüman olanlarla beraber Müslüman sayısı Avrupalıların dikkatini çekmeye başladı. Milyonlarca Müslüman’ın ABD ve AB’deki dürüst yaşantıları, batılıların medeniyetten ne kadar uzak olduklarını ortaya koyuverdi. Almanya’nın bile Hitlerle yaptıkları cinayetlerden ders almamışlar ve onlar da canilikte en önde giden Netanyahu’nun askeri oluverdiklerini dünyaya göstererek kimliklerini ortaya koydular. Şu önümüzde gelecek birkaç yıl içinde göçmenler, İslam dinini dünyaya duyuracaklar. Pakistan’dan göçmen olarak İskoçya’ya gelen Müslüman bir ailenin çocuğu Hamza Yusuf, dininden taviz vermeden İskoçya’da politikaya atılmış Sağlık Bakanı, Adalet Bakanı, Çalışma Bakanı olduktan sonra 2023’te Başbakan olduğunda, İngiltere beyninden vurulmuşa döndü. 1960’larda Arap âleminden kaçarak Bulgaristan’a sığınan Arap komünistler, Bulgar dilini öğrendikleri için, 1990’lı yıllarda komünizmin Rusya’da yıkılmasıyla bozguna uğradılar ama o günlerde gayretli Müslümanların girişimiyle Bulgaristan’da başlatılan yeniden ihya hareketinde Arap komünistler çok işe yaradılar. İslami eserleri Bulgarcaya çevirdiler ve hizmetlere katkıda bulundular. “Mevla’m görelim neyler, Neylerse güzel eyler.”